Haftal›kDergi/Say›:54 1000. GÜN (kdvdahil)yuruyus.biz/pdf/pdf/054.pdf · dele hayat›n›n 8...

50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 54 28 May›s 2006 Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) [email protected] Ba¤›ms›z, Demokratik, Sosyalist Türkiye ‹çin Savaflal›m! AKP ve Genelkurmay, emperyalistlerin ve iflbirlikçi tekellerin ç›karlar› için D‹N‹ ve M‹LL‹YETÇ‹L‹⁄‹ kullan›yor... D‹N‹ ve M‹LL‹YETÇ‹L‹⁄‹ kullan›yor... 11 Haziran, Abdi ‹pekçi’de 1000. Gün! TAYAD’l›lar O Gün, Ankara’da Olacak! O Gün, TAYAD’l›larla Birlikte “TECR‹TE HAYIR” Demek ‹çin ABD‹ ‹PEKÇ‹ PARKI’NDA 5 DAK‹KA NÖBET TUTUN! Abdi ‹pekçi Direnifli’nde 1000. GÜN’e Do¤ru ISSN 13005 - 7944

Transcript of Haftal›kDergi/Say›:54 1000. GÜN (kdvdahil)yuruyus.biz/pdf/pdf/054.pdf · dele hayat›n›n 8...

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 54

28 May›s 2006Fiyat›: 1 YTL(kdv dahil)

[email protected]

Ba¤›ms›z, Demokratik, Sosyalist Türkiye ‹çin Savaflal›m!

AKP ve Genelkurmay, emperyalistlerin ve iflbirlikçi tekellerin ç›karlar› için

D‹N‹ ve M‹LL‹YETÇ‹L‹⁄‹ kullan›yor...D‹N‹ ve M‹LL‹YETÇ‹L‹⁄‹ kullan›yor...

11 Haziran, Abdi ‹pekçi’de 1000. Gün!TAYAD’l›lar O Gün, Ankara’da Olacak!

O Gün, TAYAD’l›larla Birlikte “TECR‹TE HAYIR” Demek ‹çinABD‹ ‹PEKÇ‹ PARKI’NDA 5 DAK‹KA NÖBET TUTUN!

Abdi ‹pekçi Direnifli’nde

1000. GÜN’e Do¤ru

ISSN 13005 - 7944

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelemizin 1 Haziran7 Haziran

Sahibi vve YYaz›iflleri MMüdürü:Sevtap TTÜRKMEN

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.‹stiklal Cad. Büyükparmakkap› Tel

Sok. No:4 Kat:4/2 Beyo¤lu/‹STANBULTelefon: 0 212 251 94 21 Faks: 0 212 251 94 35

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE Pieter de Hoochstr. 30

3021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet AAdresi: www.yuruyus.comMail AAdresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Hesap No: 1051 - 1637885 SevtapTürkmen Türkiye ‹fl Bankas› fiiflli fib.

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›kBask›: ASPAfi Pazarlama-Evren Mah. GülbaharCad. No:7 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: 0 212 655 88 64

Da¤›t›m: Merkez Da¤›t›m Pazarlama San. ve Tic.A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Fiyat›: 1 YTL Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Haftal›k SSüreli YYerel YYay›n

�Ça¤r›‹lan

● TAYAD’l›lar TTecriti Anlat›yor

Tarih: 28 May›s 2006Yer: Sultanahmet Park›Saat: 13.00

Sen de kat›l ! Tecriti, tutsaklar›nmektuplar›ndan dinle!

● Grup YYorum’un YYeni Albümü

“Y›ld›zlar KKufland›k”

Tüm MMüzik MMarketlerde

● ‹dil KKültür MMerkezi TTafl›nd›

Adres: Mahmut fievket Pafla Mh. Mektep Sk. No:4 / Okmeydan›Tel: 0212 253 78 88-81

Sad›k'tan akl›mda kalanlar› düflümdü¤üm-de h›rsl› oluflu, yanl›fl birfley yapt›¤›nda k›pk›r-m›z› oluflu, sohbet etti¤inde heyecanl› ve cofl-kulu oldu¤u, giyim kuflam›nda hiçbir lüksekaçmad›¤›, ne bulursa onu giydi¤i ve bir tart›fl-may› ikna edene veya edilene kadar sürdürdü-¤ü ve söylediklerindeki samimiyetidir.

Babas›yla sohbet etti¤imizde o¤lunun delioldu¤unu söylerdi. O da biz de deli olmazsakbu memleketi kimse namussuzluklardan te-mizleyemez derdi.

Laz halk›n›n tüm özelliklerini kendindetoplayan ve bu özellikleri yaflant›s›nda belliolan bir yoldafl›m›zd›.

Onun en büyük ideali Karadeniz'de gerillaolmakt›. Bu idealini ve özlemlerini gerçeklefl-tirmek için hapishanedeki tutsakl›k sürecindekendi eksikliklerini gidermek için yo¤un biremek harcad›. Ölüm orucu süreci Sad›k yoldafliçin önemli bir süreç olmufltur. Sohbetlerimiz-de ölüm orucu flehitlerimizden ö¤rendiklerinihep dile getirirdi. Ç›kard›¤›m çok dersler vardeyip anlat›rd›. Anlat›rken gözündeki p›r›lt›hemen fark edilirdi.

Bir an dal›yorum an›lara. Hat›rlars›n, ayn›

araflt›rma grubunda ‹ran, Cezayir devrimleriniaraflt›rm›flt›k. Sen orada silahl› mücadele verenörgütleri coflkuyla anlat›rken reformistlere la-netler okuyordun.

Senin a¤z›ndan kavga hiç eksik olmad› yol-dafl. Buras› hapishane, her fley d›flarda belliolur dense de, sen, "Ben içerdeyken neysemd›flarda da oyum" diyenlerdendin.

Tutsakl›k sürecinin bitmesine az bir zamankald›¤›nda heyecan›n, coflkun, moralin herdevrimciye örnekti. Zaaflar›n› yenip, yeni insa-n› somutlamaya bafllam›flt›n yaflam›nda. Oku-yor, ö¤reniyor, ö¤retiyordun.

Bölge çal›flmalar› dönemiydi. KaradenizGrubu’nda birlikteydik. Sen Bat› KaradenizBölgesi’ni araflt›ran gruptayd›n. Biz ise Do¤uKaradeniz Bölgesi’ni araflt›r›yorduk. Rize ilibizdeydi. Sen ›srarla Rize'yi yazaca¤›n› söylü-yordun. En sonunda ›srar›n sonuç vermiflti. Ri-ze senindi. Araflt›r›yordun. En çok da da¤lar›.

Devrimcilefliyordun. Düzen-devrim saflafl-

mas›nda devrim saf›nda yerini alm›flt›n. Sava-flacakt›n. Kurtuluflun savaflarak kazan›laca¤›n›biliyordun. Kaçamak güreflmek sana yak›fl-mazd›. Ve do¤ru, onurlu, güzel olan yolu seç-tin. D›flar›dayd›n art›k. Ve sözünde durdun.

Birgün haberin geldi. Bizimkilere gitmifl-sin. Evdeki hareketlerinle bizim aileyi çok etki-lemiflsin. Evdeki hareketlerin, yaflam›n... yata-¤› düzeltir, kahvalt›ya yard›m eder, evin te-mizli¤ine kat›l›rm›fls›n. Devrimcili¤i, devrimciyaflam› kiflili¤inde somutlam›fls›n.

Bir Okmeydan›'nda, Bir Gazi'de, bir Kad›-köy’de... Oradan oraya koflturmuflsun. Parti-nin sorunlar›na, devrimin sorunlar›na kafa yo-rup, çözümler buluyormuflsun. Emekçiydin.Küçük büyük ifl ayr›m› yapmaz, her ifle görevbilinciyle yaklafl›rd›n.

Seninle iki y›l› aflk›n beraber yatt›k. Bu ye-ditepeli flehirin Sa¤malc›lar’›n mahpusundadünyay› aya¤a kald›ran direnifli beraber yafla-d›k. Omuzlar üstünde flehitler yollad›k d›flar›...Yaflad›klar›m›z, yaflad›klar›n kinini büyütmüfl-tü senin. Bu öyle bir kindi ki, tugaylar›n, ordu-lar›n karfl›s›na tek bafl›na ç›kart›rd› adam›.Senin gibi...

������������Sad›k MAMAT‹

GRUP YORUM'UN "YILDIZLAR KKUfiANDIK"ALBÜMÜNÜN TANITIM KONSERLER‹ SÜRÜYOR

� 28 MMay›s -- MMy SShowland // ‹‹stanbul / Saat: 18.00 / AtatürkHavaliman› Karfl›s› - Yeflilköy (Mahallelerden otobüsler kald›r›lacakt›r)

� 31 MMay›s -- ‹‹st. ÜÜniversitesi CCemil BBirsel SSalonu // BBeyaz›t /

Saat: 12.00 - 17.00

� 1 HHaziran -- YY›ld›z TTeknik ÜÜniversitesi // BBefliktafl KKampüsü /Saat: 17.00 - 22.00

� 9 HHaziran -- MMersin

��25 HHaziran -- DDivri¤i PPilav fifienli¤i // PPiknik // SSar›yer / MehmetAkif Ersoy Piknik Alan›

O eel ttan›kt›r, 11000günün hher aan›na.

O eel aart›k bbizim dduy-gular›m›z oolmufltur.O eel ttan›kt›r, yyaflad›-

¤›m›z ss›k›nt›lara,ac›lara, ssald›r›lara.

Ve oo eel ttan›kt›r,1000 ggündür yyazd›-

¤›m›z ddestana.

Gelin ssiz dde een aaz›ndan 55 ddakika bbizimle bbirlikte oo eelin aalt›nda nnöbet ttutunGelin ssiz dde bbizimle bbirlikte een aaz›ndan 55 ddakika dduygular›m›za oortak oolun.

Sesimize sses kkat›n.

TECR‹TE HHAYIR DDEMEK ‹‹Ç‹NABD‹ ‹‹PEKÇ‹ PPARKI’NDA 55 DDAK‹KA NNÖBET TTUTUN!

11 HHaziran ggünü1000. ggünümüz. Biz hher ggün ooldu¤ugibi 11000. ggünde ddeAbdi ‹‹pekçi PPar-k›’nda oolaca¤›z.Sizleri 11000. ggündeAbdi ‹‹pekçi PPar-k›’nda bbirlikte olmaya çça¤›r›yoruz.

1000. GündeAnkara’da

Abdi ‹pekçi Park›’ndaEl’in alt›nda Buluflal›m!

Ankara Sin-can’da bir evde ikiDevrimci Sol savafl-ç›s›yla birlikte ka-lan Murat Gül, 5Haziran 1993’debulunduklar› evinkuflat›lmas› karfl›-s›nda çat›flarak iki

yoldafl›n› kuflatmadan ç›kard›ktan sonraflehit düfltü. Ölüm mangalar› taraf›ndaninfaz edildi.

Murat Gül, Gaziosmanpafla Bölge-si’nde örgütlü çal›flma içinde yerald›. 90ortalar›nda yeralt› iliflkilerinde görev al-d›. 92 bafl›nda SDB’lerde görevlendirildi.Tutsak düfltü, bir özgürlük eylemiyleyeniden görevinin bafl›na döndü.

Murat GÜL

Haziran1 9 7 9 ’ d aflehit düfltü.

Hamit KAYA

1978 y›l›nda Bulgaristan’dan Tür-kiye’ye göç etti. Burada devrimmücadelesine kat›ld›. 15 y›ll›k müca-dele hayat›n›n 8 y›l›n› hapishanede ge-çiren Metin Türker, iflkencelerden kay-naklanan rahats›zl›klar› tedavi edilme-di¤i için 5 Haziran 1993’deBursa’da yaflam›n› yitirdi.

Metin TÜRKER

Kenan Ev-ren’in ‹stanbul’ageldi¤i 1 Haziran1982’de, cadde-ler, meydanlar ade-ta iflgal edilmiflti.Her yerde çevirmevard›. Tahsin’in bin-di¤i minibüs Mas-

lak’ta polis taraf›ndan durdurulunca hiçtereddütsüz inip polisle çat›flarak oradanuzaklaflmaya bafllad›. Hac›osman bay›-r›nda s›k›flt›r›larak kurfluna dizildi.

1960 Trabzon do¤umlu Tahsin El-van, çeflitli mahallelerden sorumluydu.12 Eylül cuntas›na karfl› direnifli örgütle-meye çal›flan Devrimci Sol kadrolar›n-dand›.

Tahsin ELVAN

Amerika’n›n Yugos-lavya halk›na sald›r›s›n›protesto etmek için 4Haziran 1999’da ABD‹stanbul Baflkonsoloslu-¤u’na karfl› düzenlenenbir eylem s›ras›nda flehitdüfltüler.

Sad›k Mamati, Rize-li’dir. Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde DEV-GENÇ saflar›nda mücadele-ye kat›ld›. Hemen her devrimci gibi tutsakl›klar yaflad›. ‹stanbul’daTopkap› Bölge sorumlulu¤u yapt›. Daha sonra silahl› birliklerde istih-dam edildi.

Selçuk Akgün, mücadeleye 12 Eylül öncesi baflka bir siyasetin saf-lar›nda bafllad›. ‘80 sonras› adli bir olay nedeniyle 5 y›l tutuklu kald›.‘93’te firar etti... Bu dönemde devrimci hareketle iliflki kurdu. Savafl-mak, k›ra gitmek istiyordu. 40’›n› aflm›flt› ama bu onun için bir engelde¤ildi. ‹stanbul’da silahl› birliklerde görevlendirildi.

Sad›kMAMAT‹

SelçukAKGÜN

“Biz saklanmak için de¤il, savaflmak için özgürlü¤ekofltuk. ‹flte bundand›r içimizdeki özgürlük ateflimizin sön-meyifli.”

(Murat Gül)

“Gerillaya gitmek, savaflmak istiyorum... Hayat›m›nbaflka türlü anlam› olmayacak. Yafl›ma bakmay›n, herzorlu¤a uyar›m... Bunca y›ll›k kayb›m› telafi etmek istiyo-rum.”

(Selçuk Akgün)

Dan›fltay Bask›n› üzerine burjuvagazetelerde ve televizyonlarda

yüzlerce makale ve yorum dinlemifl,izlemiflsinizdir. Fakat hepsinin söy-ledi¤ini toplasan›z, bir f›nd›k kabu-¤unu doldurmaz. Niye böyledir?Çünkü, kimisi “biz bu filmi görmüfl-tük” kolayc›l›¤›yla yaflanm›fl olgu-lar› alt alta dizerken, kimisi komploteorilerinin batakl›¤›nda spekülas-yonlar üretiyor. Bu geliflmelerinAKP ve Genelkurmay aras›ndaki“Cumhurbaflkanl›¤› kavgas›”na ilifl-kin oldu¤unu söyleyenler de, bukavgan›n temeline inmiyor.

Dan›fltay Bask›n›’n› kim nas›lyapm›fl veya yapt›rm›fl olursa

olsun, bugün bu olay, oligarfli içi ik-tidar kavgas›n›n bir arac› olarakkullan›lmaktad›r. Bu noktada bizimsorular›m›z farkl›d›r: Halk ve ay-d›nlar, bu kavgan›n neresinde yera-lacak, bu kavga halk aç›s›ndan negetirip götürecek, biz buna bakmakve yerimizi buna göre belirlemekdurumunday›z.

Burjuva düzenlerin kural›d›r;egemen s›n›flar›n partileri, “de-

mokrasi” sahnesinde güç olabilmekiçin, kitleleri kendilerine yedekle-meye çal›fl›rlar. Bunu da burjuvazi-nin ç›karlar›n›, “kitlelerin ç›karla-r›”ym›flcas›na sunarak yaparlar. Ül-kemizde de, çok uzun bir dönemdir,oligarflinin belli kesimleri, kendile-rine kitle deste¤ini laiklik-fleriatç›-l›k ikilemi temelinde yaratmaya ça-l›flmaktad›rlar. Dan›fltay Bask›n›’ylat›rmanan oligarfli içi kavgan›n gü-nümüzdeki biçimi de budur. Bukavgada halk›n ç›karlar› yoktur.Çünkü taraflar, ne inanç özgürlü¤ü-nü, ne de demokrasiyi savunma-maktad›r.

AKP ve Genelkurmay, Ameri-kanc›’d›r, AB’cidir, IMF’cidir,

faflizmi sürdürmekte hemfikirdir,emperyalist tekellerin ülkemizi ya¤-malamas›n›n ve sömürünün yo¤un-laflt›r›lmas›n›n önünü açmakta ayn›politikalar›n savunucusudurlar.Böyle oldu¤u içindir ki, mesela ifl-ten ç›karmalar konusunda, “kölelikyasas›”, “sosyal güvenlik reformu”gibi emekçilerin hak ve özgürlükle-rini budayan yasalarda, hapishane-

lerdeki tecrit zulmünde, iflkenceleri,infazlar› sürdürmekte, iflkencecileri,infazc›lar› yarg›dan kurtarmakta...ve daha benzerini sayabilece¤imizyüzlerce konuda, aralar›nda oldu¤usöylenen kavgadan eser yoktur. Buolgular, AKP ve Genelkurmay (veCHP) aras›ndaki kavgan›n “halk›n

ç›karlar›yla” ilgisi olmad›¤›n› gös-terir.

Kuflkusuz, “bu, halk›n kavgas›de¤il, oligarflinin kendi iç ikti-

dar kavgas›d›r” demek yeterli de-¤ildir. Bu suni ikileme karfl› sunula-cak alternatif, fleriatç› dayatmalara,yobazl›¤a karfl› mücadele eden kit-lelerin de, inançlar› bask› alt›na al›-nanlar›n da kendilerini ifade edebi-lece¤i bir halk hareketini gelifltir-mektir. Fiili olarak ayr› –ve devrim-ci– bir kanaldan bir halk hareketiningelifltirilemedi¤i noktada, güçsüz-lük psikolojisiyle kimileri politikolarak mevcut düzen güçlerine ye-deklenme e¤ilimine girmektedirler.

Bu yedeklenme politikalar› daço¤u kez “oligarfli içi çeliflkile-

ri de¤erlendirmek” ad›na savunul-maktad›r. Oligarfli içi çeliflkileri de-¤erlendirmek de politikada netlik venihayetinde de bir güç meselesidir.E¤er politikalar›n›z net de¤ilse vebu çeliflkiyi de¤erlendirebilecek birgüç de¤ilseniz, taktik, manevra ya-pay›m derken, nesnel olarak yedek-lenmekten kurtulamazs›n›z. Solunbugün dikkat etmesi gereken nokta-lar›n bafl›nda bu gelmektedir.

Oligarflinin yönetimtarz› ve kavgam›z

Her s›n›f kendi kavgas›n› vermeli, her s›n›f kendi cephesinde yeralmal›d›r... Halk›n cephesi, halk›n

iktidar›n› hedefleyen cephedir.

3 Oligarflinin yönetim tarz› ve kavgam›z

5 Halk›n Cephesini Kural›m!

10 Direnifl bayra¤›n›n tafl›y›c›lar›

zulmün üstüne yürüyor

15 ‘Bafle¤meyen Kad›nlar’›n Mevzisi’nden

17 Direnenler onurumuzdur

19 Komplocular yarg›lans›n!

23 Gençlik: Canan ve Zehra gençli¤e

kurtuluflun yolunu gösteriyor

26 Sol içi fliddet, çürütür!

28 ‹deolojisine güvenmeyenler, yapt›klar›n›

savunamayanlar...

30 “Buraya kim sald›r›r ki?..”

32 Emek: ASK‹’de ifl mücadelesi

34 Hollanda ve Belçika’ya; “Faflizmle ‹flbirli¤i

Yapmay›n” Uyar›s›

36 1000. Gün

38 Hayat›n ‹çindeki Teori:

Türk-‹slam Sentezi

42 Kürdü sürgün politikas› devletindir!

43 Bergama köylülerinin maden tekeline karfl›

mücadelesi

44 ‹ran’a karfl› tatbikat ve AKP

45 Dünya: Kapitalizm Çözümsüzlüktür!

46 Kültür: Bursa’da Grup Yorum coflkusu

47 Sar›gazi’de sald›r› ve direnifl

48 Karanl›¤›n cüceleri, acuzeler... Boyun

e¤direbilir mi Cevahirler’e

49 ‹brahim Kaypakkaya ölümsüzdür

50 fiehit Aileleri Konufluyor

� � � � � � � � � � �

Türban, laiklik, Dan›fltay Bask›n›ve benzeri geliflmeler etraf›nda

süren kavgay› do¤ru de¤erlendire-bilmek, herfleyden önce oligarflininve devletin yap›s›n› do¤ru de¤erlen-dirmekten geçer. Oligarflik diktatör-lük, bir “egemen s›n›flar blo-

ku”dur. Bu “blok” içinde iflbirlikçitekelci burjuvazi, toprak a¤alar› vetefeci tüccar kesimi yeral›r. Ancakbu “blok”, çeliflkisiz yekpare birblok de¤ildir. Oligarfliyi oluflturans›n›flar ve s›n›fsal katmanlar aras›n-da da çeliflkiler vard›r. Gerek düze-nin siyasi partileri aras›ndaki çelifl-kiler, gerekse de düzenin çeflitli ku-rumlar› aras›ndaki çeliflkiler, oligar-fli içi çeliflkilerin bu partilere ve ku-rumlara yans›mas›d›r.

Bu çeliflkiler bazen, emperyaliz-min politikalar›n›n sürdürülme-

sinin, oligarflinin uzun vadeli ç›kar-lar›n›n karfl›lanmas›n›n önünde en-gel olabilecek boyutlara da ulaflabi-lir. ‹flte bu noktada partiler ve düze-nin çeflitli kurumlar› emperyalistlerveya oligarflinin baz› kesimleri ad›-na sürece müdahalelerde bulunur-lar. Bask›, terör, demagoji, psikolo-jik harp yöntemleri, komplolar, oli-garflinin devleti ve kitleleri yönet-mekte kulland›¤› bafll›ca araçlard›r.Yürütme ve onun bir parças› olarakhükümet, genelkurmay, bürokrasi,esas olarak bunlar için vard›r. Oli-garfli içi çeliflkilerin t›rmand›¤› nok-tada, esas olarak halka karfl› kullan-d›klar› bu yöntemleri ve mekaniz-malar›, birbirlerine karfl› da kullan-maktan çekinmezler.

Halka karfl› cuntalar yapanlar,cuntalar› desteklemekte ittifak

içinde olanlar, birbirlerine karfl›tank yürütmekte, komplolor düzen-lemekte de tereddüt etmiyorlar. Di-renen halka karfl› “bir kilo siyanürlebunlar›n hepsini yokedeceksin” di-yenler, burjuvazinin çeflitli kesimle-rinin sözcülerini de “makatlar›nasüngü takar dolaflt›r›r›m” diye teh-dit edebiliyor. Susurluk’tan beri aç›-¤a ç›kanlar, devlet bu kadar›n› dayapar m›, devlet böyle de davran›rm› sorular›n›n cevab›d›r. Esas olanoligarflinin ç›karlar›, devletin gü-

venli¤idir... Bu ç›karlar için, ittifakyapmayacaklar› veya kullanmaya-caklar› hiç bir kesim, yapmayacak-lar› hiç bir eylem, provokasyon,komplo, ahlaks›zl›k yoktur. Oligar-flik devletin ilkesi yoktur, kural›, ah-lak›, de¤erleri yoktur; sadece “dev-letin, tekellerin âli ç›karlar›” vard›r.

Oligarflinin aldat›c›, oyalay›c›,demagojik yöntemleri de iflte

tam bu noktada gündeme gelir. Bafl-ta belirtti¤imiz gibi, devletin, tekel-lerin ç›karlar› için yap›lanlar, “de-mokrasi, inanç özgürlü¤ü” ad›nayap›l›yormufl gibi sunulur. E¤er oli-garflinin ve devletin bu niteli¤i gö-rülemezse, o taktirde oligarfli içi çe-liflkilere, devletin çeflitli kurumlar›-n›n bu çeliflkilerin ifadesi olan tav›rve politikalar›na farkl›/yanl›fl an-lamlar yüklemek de kaç›n›lmazolur. Örnek olmas› bak›m›ndan; oli-garflinin psikolojik harekatlar›ndanbiri olan And›ç’› elefltiren bir yaz›yazan Oral Çal›fllar, yaz›s›n› flucümleyle bitiriyor: “Yaln›z unutma-yal›m ki, "And›ç" ›n ortaya ç›kmas›-n› da devlet içindeki güçler sa¤la-d›lar. Onlar da bu durumun ortayaç›kmas›n› istedikleri için böyle dav-ranm›fllard›. Bu nedenle tamamenumutsuz olacak bir noktada da de-¤iliz.” Devlet içinde, oligarfli içinde“iyi güçler” de var! Çal›fllar’›n dedi-¤i budur ve bir ayd›n için yaz›k ki,“umutlu olmay›” da bu güçlere da-yand›rmaktad›r. E¤er Çal›fllar’›n ve-ya benzeri düflünenlerin tek umudu“devletin içindeki güvercinler”se,oligarfli içindeki “demokratikleflmeyanl›lar›”ysa, onlar› bekleyen so-nuç, güvendikleri da¤lara kar ya¤-d›¤›n› görmekten baflka bir fley ola-maz.

Tüm burjuva partiler ve düzenintüm temel kurumlar› ayn› ze-

mindedir. Bak›n “muhalefet” parti-lerine. AKP’ye karfl› gerçek anlam-da ekonomik, siyasal bir muhalefet-leri yoktur; hiçbir konuda özgün,farkl› bir politika üretememektedir-ler. fiu veya bu konuda AKP bir aç›kverecek de onlar onun üzerindenpolemik yapacaklar. Yürüttükleritüm muhalefet budur. Emperyaliz-

min ve oligarflinin ç›karlar›n› sa-vunman›n d›fl›na ç›kamayan hiçbirgüç, elbette politika da üretemez.Mesela IMF’ye karfl› ç›ksa, gerisigelecek. Amerikan emperyalizmi-nin Ortado¤u’daki sald›r›lar›na kar-fl› ç›ksa, bir muhalefet zeminineoturacak. Faflizmin flu veya bu uy-gulamas›na karfl› ç›ksa, farkl› birfley söylemifl olacak. Ama bunlar›nhiçbiri, hiçbir burjuva muhalefetpartisinde ve düzenin kurumlar›ndayoktur.

Susurluk döneminde de s›kça te-laffuz edilen bir Afrika atasözü-

nü yeniden hat›rlaman›n yeridir:“Filler dövüflür, çimenler ezilir;filler seviflir yine çimenler ezilir.”Yani k›sacas›, onlar dövüflse de, se-viflse de, ezilen yine halkt›r. Halktanyana bir politika, onlar›n dövüflündetaraf olarak belirlenemez. Halktanyana politika, halk› düzenin partile-rine ve kurumlar›na mahkum ol-maktan ç›karacak politikad›r. Halk-tan yana politika, halk›n yoksullu-¤unun, gördü¤ü bask› ve zulmün,ülkemizin ba¤›ml›l›¤›n›n kayna¤›olan emperyalizme, faflizme ve ka-pitalizme karfl› alternatifleri savun-makt›r. Halktan yana politika, bunedenledir ki, ba¤›ms›zl›k, demok-rasi ve sosyalizm mücadelesi çizgi-sine oturmak zorundad›r.

Genelkurmay önderli¤indeki “la-iklik cephesi” veya halk› tür-

ban temelinde saflaflt›rmaya çal›-flanlar›n “dinci” cephesi, halk›n ye-ralaca¤› cepheler olamaz. Halk›nkendi cephesi vard›r asl›nda; bucephe, halk›n iktidar›n› hedefleyencephedir. Halk›n iktidar›n› mümkünk›lmak için emperyalizmi kovmay›,faflizmi ve oligarflik diktatörlü¤üy›kmay› hedefleyen cephedir. Oli-garflinin AKP’siyle, Genelkur-may›’yla as›l savafl›, halk›n kendicephesinde yeralmas›n›, kendi ikti-dar› için siyaset sahnesine ç›kmas›-n› önlemeye yöneliktir. Her s›n›fkendi kavgas›n› vermeli, her s›n›fkendi cephesinde yeralmal›d›r. Bi-zim, oligarfli içi iktidar kavgas›nakarfl› önerece¤imiz ve gerçeklefltir-meye çal›flaca¤›m›z bu olmal›d›r.

4

28 May›s 2006 / 54

Dan›fltay’a yap›lansald›r› sadece iktidarkavgas›n› fliddetlendir-mekle kalmad›, oligar-flik sistemin krizini de-rinlefltirdi ve ülkemiziyönetenlerin halk›n ç›-karlar›yla hiçbir iliflki-lerinin bulunmad›¤›n›da bir kez daha gözler önüne serdi.

“Gerçekleri ortaya ç›karma”ad›na dezenformasyon batakl›¤›oluflturuluyor Önce geçen haftadanbu yana yaflanan geliflmelere baka-l›m. Ancak hemen belirtelim ki, tümbu bilgiler polis, iktidar ve ordukaynakl›d›r. Yani iktidar savafl›ndakullan›lan dezenformasyon örnekle-ri olmas› olas›l›k dahilindedir. Bunara¤men tablonun görülmesine, ikti-dar savafl›n›n nas›l flekillendi¤ininanlafl›lmas›na ve düzenin niteli¤ininkavranmas›na yard›mc› olaca¤› içinözetlemekte fayda vard›r. Gerçeklerise, süreç içinde ortaya ç›kacakt›r.

1- Sald›r›y› gerçeklefltiren Av.Alparslan Arslan ve ona yard›m et-ti¤i, “ayn› örgütten olduklar›” belir-tilen 7 kifli tutukland›lar.

2- Arslan’›n sald›r›y› “Dan›fl-tay’›n türban karar› nedeniyle” ger-çeklefltirdi¤ini söyledi¤i, Cumhuri-yet’e yap›lan sald›r›n›n da ayn› ke-simlerce yap›ld›¤› bas›nda yerald›.

3- Emniyet Genel Müdürlü¤ühenüz “kilit isim” diye ortaya at›laneski bir yüzbafl› sorguya dahi al›n-madan “olay› çözdü¤ünü” aç›klaya-rak kendine “baflar›” ç›kard› ve “ör-güt ifli” olarak lanse etti. Örgütün neoldu¤u ise hâlâ s›r!

4- Arslan’›n iliflkide bulundu¤uisimlere iliflkin çok say›da kiflininad› ortaya at›ld›. 1980’de yüzbafl›olarak ihraç edilen Muzaffer Tekinbunlardan biriydi. Tekin’in AKP ik-tidar›n›n kendisini kurtarmak vesald›r›n›n niteli¤ini baflka bir yöneçevirmek için ortaya at›ld›¤› güçlübir olas›l›k olsa da, O’nun etraf›ndaortaya ç›kan iliflkiler ayr› bir gerçe-¤e daha ›fl›k tutmaktad›r. Ayr›ca elealaca¤›m›z için burada detaylar›nagirmiyoruz, sadece belirtelim ki,

Muzaffer Tekin devle-tin kontrac›lar›ndan,“milliyetçi, vatanse-ver” diye lanse edilenkatillerinden biridir veSusurluk iliflkileri için-de bilinen isimlerleiliflkisi tefrikalar halin-de yay›nlanmaya de-

vam etmektedir.

‹ktidar savafl› ülkemizi yöne-tenlerin kimli¤ini ortaya seriyorSald›r›n›n, zaten süren ve çeflitliolaylarla yükselen iktidar kavgas›n›tetikledi¤ini söylemifltik. Genelkur-may’dan CHP’ye, YÖK’tenAKP’ye bu kavgan›n taraflar›n›naç›klama ve suçlamalar›, onlar›n ni-teli¤ini de ortaya koymaktad›r.

Genelkurmay Baflkan› HilmiÖzkök, ölen Dan›fltay üyesinin ce-naze törenine kat›lan binlerce kifli-nin bakanlar› yuhalamas› ve göste-rilen “tepki”yi, “olumlu buldu¤u-nu” ifade ederek, “Dan›fltay’a yap›-lan sald›r› tamamen gerici, terörist,silahl› bir eylemdir. Bu eylemi gerekyapanlar›, gerek eylemi, gerekse bueylemi yapan kifliyi yaratan zihniye-ti tamamen k›n›yoruz. Gösterilenreaksiyon halk›n duyarl›l›¤›, haki-katen takdir edici... Ancak bu birtek güne, bir tek olaya bir reaksi-yon olarak kalmamal›, daimilikkazanmal›” (20 May›s bas›n) dedi.

Cumhurbaflkan› Sezer de rektör-lerle görüflmesinde benzer ifadeleritekrarlad›.

CHP lideri Baykal iktidar› “sal-d›r›y› azmettirmek, zemin haz›rla-makla” suçlamay› sürdürdü veAKP’nin gündemi Susurluk’a çek-me u¤rafl›n› “›v›r z›v›r” olarak nite-ledi. Bu ç›k›fl, CHP’nin gericileflmeve faflist devletle bütünleflme nokta-s›nda nerelere savrulabilece¤inin debir örne¤idir. Yani; bu iktidar› de-¤ifltirelim de, Susurluk’u tart›flma-sak da olur, sak›ncas› yoktur!CHP’nin bak›fl›n›n özeti budur.

Tayyip Erdo¤an ise, önce HilmiÖzkök’e “kime ba¤l› oldu¤unubil!” ç›k›fl› yap›p sonra “böyle bir-fley demedim” diye geri ad›m atar-

5

28 May›s 2006 / 54

Yo¤un dezenformasyonlu iktidar savafl›

Halk›n Cephesini Kural›m!

Dan›fltay sald›r›s›nda“nereye kadar gider-

se gitsin” diyen, ayd›nlata-ca¤›n› söyleyen AKP, yalansöylüyor; 3.5 y›ld›r Susur-

luk’a dönüp bakmayan,fiemdinli’nin üzerini kapa-

tan onlard›r

Sald›r›yla birlikte tetikle-nen iktidar kavgas›, dü-

zenin pisliklerinin ortayasaç›lmas›na neden oluyor

Bu çat›flmada halk›n yer-alaca¤› hiçbir saf yok-

tur; her iki kesim de sömü-rücü güçleri temsil ediyorlarve bu gerçe¤i gizlemek içinhalk›m›z› kendilerinin yarat-t›¤› “tehlikeler” ile korkutup

saflaflt›rmak istiyorlar

AKP iktidar›na ve Genel-kurmay’a karfl› halk›n

devrimci iktidar› için, ba-¤›ms›z, demokratik, sosya-list Türkiye için savaflal›m;saflar›m›z› güçlendirelim,Halk›n Cephesini kural›m

ken, Baykal’› “kanl› komplonuniçinde yeralmakla” itham etti.

Birbirlerini komplocu, katliamc›olarak suçlayan bu kesimler hepbirlikte bu ülkeyi yönetenlerdir. Sis-temin içine girdi¤i krizi sergileyenbu beyanatlar dahi, kimler taraf›n-dan yönetildi¤imizi, onlar›n derdi-nin halk olmad›¤›n› göstermeye ye-terlidir.

Burjuva partileri ve di¤er düzengüçleri ayn› zeminde olduklar› için,baflka türlü iktidar kavgas› vere-mezler. “‹ktidar biz olal›m” diyehalk›n karfl›s›na ç›kt›klar›nda, eko-nomide, hak ve özgürlüklerde, hal-k›n sorunlar›na çözümde söyleyebi-lecekleri farkl› hiçbir fley olmad›-¤›ndan iktidar kavgalar›n› bu tür yolve yöntemlerle sürdürmektedirler.

‹ktidara komplo mu kuruldu,“derin devlet” mi yapt›, yoksa fleri-atç›lar m›; tüm bu tart›flmalar birnoktadan sonra talidir ve komplo te-orileri yanl›fl hedefe yöneltir.

Yukar›da ifade etti¤imiz her ikikesim de ortaya ç›kan durumu ken-di lehlerine kullanmak istemekte-dirler. Mesele burada.

Genelkurmay ve CHP’nin bafl›n›çekti¤i, yarg›, YÖK gibi sistemintemel kurumlar›n›n yerald›¤› kesim-ler; AKP iktidar›n› seçime zorlamave en önemlisi Tayyip’i Cumhur-baflkan› yapt›rmama üzerine hesap-lar yaparken, mevzi kazan›mlar› ileiktidar güçlerini pekifltirmeye çal›-fl›yorlar. Genelkurmay ve Cumhur-baflkan›’n›n sözlerine de bu çerçe-vede bak›lmal›. AKP’ye karfl› “laik-lik konusunda duyarl›” bir kitle ta-ban› yaratmay› teflvik ederek, hal-k›n bir kesiminin gericili¤e karfl›duyarl›l›¤›n› kullanmak istiyorlar.

Ancak, AKP’yi seçime zorla-mak, sistem aç›s›ndan bir baflka aç-maz› da beraberinde getiriyor. Mev-cut durumda oligarflinin ve emper-yalizmin bir alternatifi yok. Bu ne-denle, Abdullah Gül ve Abdüllatiffiener gibi isimleri ön plana ç›kara-rak AKP içinde çeliflkileri körükle-meyi elden b›rakm›yorlar. Oligarfli-nin sesi Hürriyet’in bu iki isim için“sa¤duyulu ses” manfleti bu anlam-

da manidard›r.

AKP iktidar› ise, sald›r›y› komp-lo olarak niteleyerek namluyu Ge-nelkurmay baflta olmak üzere bü-rokrasiye ve CHP’ye döndürmeyeçal›flmakta ve iktidar›n› güçlendir-mek, en az›ndan y›pranmas›na en-gel olmak istemektedir.

“Aman alt›m›zdaki toprak kay-mas›n” telafl› ve düzen için as›ltehlike Tüm bu kesimlerin halk›nmücadelesi sözkonusu oldu¤undaçat›flmalar›n› bir yana b›rak›p halkakarfl› hemen birlefltiklerinin binlerceörne¤i mevcuttur. Yine öyle olacak-t›r. Nitekim daha bugün, çat›flmaiçinde bu yönde ça¤r›lar yap›l›yor.

Örne¤in; Abdullah Gül, kavgay›b›rakma ça¤r›s› yap›yor ve “Ayn›zemindeyiz... Aya¤›m›z›n alt›ndakitoprak kayarsa hepimiz zarar görü-rüz, birbirimize daha çok sar›laca-¤›z" diyor.

Hürriyet baflta olmak üzere bur-juva medya rejimin y›pranmas› teh-likesinde “taraflar›” uyar›yor ve“tansiyonu indirmekten” söz ediyor.Biliyorlar ki, “ayn› gemideler”! Bugemide it dalafl› olsa da halk›n kar-fl›s›nda yek vücutlar ve as›l olarakda halk› “tehlike” olarak görüyorlar.Susurluklar, fiemdinliler bunun içinörgütleniyor, o “çete” dediklerikontrac›lar bunun için sistemin için-de kendilerine yer bulabiliyorlar.

Bu noktada Sabah yazar› FatihAltayl›’n›n düzene flu uyar›s›n› an-makta fayda var:

“Rejim için bir tehlike varsa, oüç befl çapulcu de¤il, bilinen oran›yüzde 12 olan iflsizdir. Giderek üre-timden uzaklafl›p fakirleflen çiftçi-dir. Varofllardaki umutsuzlard›r.”

Evet, -uyar› amac›yla da olsa- ne“fleriat tehlikesi” ne de “çeteler, Su-surlukçular”; as›l tehlike yoksullardiyor Altayl› hakl› olarak. Sisteminkrizi derinlefltikçe o yoksullar›n öf-kesinin nerede nas›l patlayaca¤›belli olmaz! Birbirlerine vurufllaryaparken nereye ellerini atsalar,olay› nereye yöneltseler sistemleba¤› ortaya ç›k›yor. Burjuvaziyi as›lilgilendiren de buras›d›r, aman sö-

6

28 May›s 2006 / 54

Provokatif ey-lemlerden faflistsald›r›lara Al-parslan Arslanhep devletin ko-rumas›ndayd› Al-parslan Arslan’›nkim oldu¤una dairbilgiler de ortaya

ç›kmaya devam ediyor.

“Türk-‹slam sentezi” çizgisin-de oldu¤u anlafl›lan Arslan, üniver-sitelerde faflist sald›r›lardan fleriat-ç› gösterilere kadar birçok yerdekarfl›m›za ç›k›yor. Örne¤in:

3 Aral›k 2005’te Göztepe Par-k›'nda cami yapma karar›n› protes-to edenlere karfl› gösteri yapangrupta; Eylül 2005'te Ermeni kon-ferans›nda kat›l›mc›lara yumurtave domatesle sald›ran provokatörfaflistler aras›nda; Marmara Üni-versitesi'nde oruç tutmayan ö¤ren-cilere sat›rla sald›r›da; Diyarba-k›r'da bir fleriatç› gösteride; OrhanPamuk'u ve Balat'ta haç atma töre-nini protesto gibi eylemlerde; Ars-lan’› görmek mümkün. Ö¤renciliky›llar›nda ise, ayn› okulda okuyanCan Atalay’›n anlat›mlar›na göre;1996-1999 y›llar› aras›nda yaflanantüm faflist sald›r›n›n bafl›nda. Ata-lay, sat›rl› sald›r›lar yapan Arslanhakk›nda aç›lan soruflturmalar›nhiçbirinde de ceza almad›¤›n›,elinde sat›rla polis kontrol nokta-s›ndan geçerken birçok kez gördü-¤ünü ANKA’ya anlatt›.

Görülece¤i gibi her dönemdedevletin ve iktidar›n kulland›¤›,polisin hofl gördü¤ü kesimleriniçinde; ve hep halka, hak ve özgür-lüklere karfl›. fieriatç› ya da “ülkü-cü” faflist olmas› bu anlamda tali-dir. O, bu düzenin “sevgili çocu-¤u”, burjuva bas›n›n linçlerde “va-tandafl” diye lanse etti¤i gerici fa-flistlerden sadece biridir. Ve onlarhala devletin organizasyonuylahalka sald›rmaya devam ediyorlar.

Alparslan Arslan ve onun gibi-lerin halk aç›s›ndan as›l görülmesigereken kimli¤i, ifllevi de budur.

mürü sistemi zarar görmesin! Em-peryalizme ba¤›ml›l›k sürsün!

Abdullah Gül gayet aç›k olarakortaya koymaktad›r. Hangi zemindeolduklar›, kime karfl› birbirlerine sa-r›lmalar› gerekti¤i s›r de¤ildir. Ne“çete” dedikleri kesime, ne de “fleri-at tehlikesi”ne karfl›; bunlar gösteri-lenlerdir. Her iki kesim de sömürü-cü düzeni, kapitalizmi savunmakta-d›rlar. Ayaklar›n› bast›klar›, nema-land›klar› toprak budur. Biri dinikullanarak bu sömürü ve zulüm dü-zeni ve iktidar›n› sürdürmek iste-mekte, di¤eri ayn› amaçla milliyet-çili¤i, laikli¤i kullanmaktad›r. Budüzeni sürdürerek emperyalist veiflbirlikçi tekellerin ç›karlar›n› koru-mada, IMF’ye, Dünya Bankas›’nahizmet etmede aralar›nda ayr›l›kgayr›l›k yoktur. Sömürücü güçleritemsil etmektedirler.

Bu gerçe¤in üzerini örtmek içinde, halk› suni kamplaflma ve çat›fl-malar›n taraf› haline getirmeye ça-l›flmaktad›rlar. Bugün Türkiye tab-losu maalesef flu flekildedir:

Bir yanda; “Laikçiler” Türkiye-si. Di¤er yanda AKP’nin Türkiye-si... Bu yapay bölünme üzerindenpolitika yap›l›yor. Her gün bir pisli-¤in ortaya saç›ld›¤› sistemin gerçekalternatifi olan devrimcilerin,emekçilerin, halk güçlerinin da¤›-n›kl›¤› ve güçsüzlü¤ünden güç alanbu kesimler halka kendilerinin üret-ti¤i “tehlikeleri” iflaret ederek, yan-lar›na çekmeye çal›flmaktad›rlar.

Genelkurmay ve Sezer’in aç›k-lamalar› tam da böyledir, AKP ikti-dar› ise “derin devlete” karfl› de-mokrasiyi savunma sahtekârl›¤›nasoyunmaktad›r.

Bu iktidar›n “çözebilece¤i”hiçbir fley yoktur! Tayyip Erdo¤an,t›pk› fiemdinli sonras›nda oldu¤ugibi, yine “hiçbir fleyin üzeri örtül-meyecek, Susurluk da olsa üzerinegidilecek” aç›klamalar› yap›yor. Biriki emekli askerin ad›n› ortaya at›n-ca “çözüme do¤ru at›lm›fl ad›m” m›oluyor yani? Böyle yans›t›yor ikti-dar.

Oysa, 3.5 y›ld›r Susurluk’u a¤z›-

na almayan, Susurluk politikalar›n›her alanda sürdüren bu iktidard›r.Daha dün fiemdinli’de ayn› fleylerisöyleyip Genelkurmay’la pazarl›kiçinde üzerini örtme operasyonunakat›lan, gerçe¤in bir k›sm›n› ifadeeden savc›y› an›nda satan, general-lere laf edeni görevinden alan bu ik-tidard›r.

AKP sadece günü kurtarmak,daha do¤rusu kendini kurtarmak te-lafl›ndad›r. Sald›r›n›n dincilerle ilgi-si olmad›¤›n›, dolay›s›yla “türban-la” alakal› olmad›¤›n› kan›tlas›n da,nas›l olursa olsun! Türban konusun-da “çözüm” anlam›nda gerçekte so-mut hiçbir ad›m atmayan, sadece si-yasi malzeme olarak kullanan ikti-dar, en az›ndan seçim sürecine ka-dar bu malzemeyi daha az gündemegetirecektir. Devlet Baflkan› M. Alifiahin’in NTV’de “Türban öncelikligündemimiz de¤ildir” aç›klamas›yapmas›, istismar› flimdilik ask›yaal›yoruz beyan›d›r.

Alparslan Arslan ‘fieriatç›’ olsane olur, ülkücü ya da çeteci olsane fark eder! Alparslan Arslan’›nne ad›na bu sald›r›y› gerçeklefltirdi-¤i tart›flmalar›n oda¤›na oturtulmufldurumda. Sald›r› sonras›nda yafla-nanlara bak›ld›¤›nda ise, bu art›k ta-li bir sorun haline gelmifltir.

Alpaslan Arslan dinci olsa neolur, ülkücü olsa ya da yeni bir Sa-una Çetesi’nden olsa, ne farkeder?Susurluk’a bak›n, a盤a ç›kan onlar-ca çeteye bak›n, gerçeklefltirilenkatliamlara, provakasyonlara bak›n;hep bunlar›n kullan›ld›¤›n›, bunla-r›n hep birbirleriyle içiçe geçti¤inive hepsinden de devletin onay›, bil-gisi oldu¤unu görürsünüz.

‹ktidar diyor ki, “Alpaslan Ars-lan ülkücü, derin devletle iliflkili”.Peki fiemdinli’nin üzerini örtenkim? Genelkurmay’la birlikte MGKkarar›yla “milliyetçi, aflırı sa¤› teh-

dit” kapsamından çıkaran kim? De-flifre olmayan Susurlukçular konu-sunda hiçbir ad›m atmayan kim?Trabzon’dan bu yana linç giriflimle-rinde bu kesimleri kullanan, vatan-dafl tepkisi diyerek hoflgören, teflvik

eden, aleni linç yapanlar› cezalan-d›rmayan kim?

Genelkumay diyor ki “laikliktehdit alt›nda”. 12 Eylül Cuntas›’nakitle deste¤ini tarikatlardan devfli-ren kim? Da¤lara tafllara ayetli bil-diriler atan kim? Hizbullah’› Kürthalk›n›n mücadelesine karfl› besle-yip büyüten ve kullanan kim?

Alpaslan Arslanlar hem bu ikti-dar›n hem de Genelkurmay’›n ço-cuklar›d›r.

7

28 May›s 2006 / 54

Temel Haklar Federasyonu:

“Haklar›m›z›n Kavgas›n› Verelim”

Dan›fltay sald›r›s› sonras› yafla-nan tart›flmalara iliflkin 21 May›starihli bir aç›klama yapan TemelHaklar Federasyonu özetle flu gö-rüflleri ifade etti:

“Y›llard›r sürdürülen laiklik-fleriatç›l›k ikilemi bugün Dan›fl-tay’a yap›lan sald›r›yla bir ivmekazanm›flt›r. Dün nas›l yalan ve de-magojilerle flovenizm yükseltiliphalk›n demokratik mücadelesialeyhine kullan›lmaya çal›fl›lm›flsave bu yolla Ordu ve AKP’nin em-peryalizmin iflbirlikçisi oldu¤ugerçe¤i gizlenmeye çal›fl›lm›flsabugün de oynanan oyun ayn›s›d›r.

Ordu ile AKP aras›nda çeliflki-ler oldu¤u do¤rudur ama bu as›lolarak sömürü pastas›ndan kiminne kadar pay alaca¤›n›n çat›flmas›-d›r. Bu çat›flmada halk›n ç›kar›naolan bir taraf yoktur. Ülkemizdebugün as›l çeliflki halkla; Ordu,AKP ve sömürü düzeninin tüm ku-rumlar›yla olan çeliflkidir.

...‹ktidar kavgas› zemininde olufl-

turulmaya çal›fl›lan sahte gündem-lere karfl› halk›n gündeminin yaniaçl›¤›m›z›n, yoksullu¤umuzun, hergün baflka bir yerde karfl›m›za ç›-kan faflist terörün k›sacas› bu dü-zenin bize reva gördü¤ü bütün buzulme ve sefalete karfl› haklar veözgürlüklerimizin mücadelesinivermeliyiz.”

8

28 May›s 2006 / 54

Av. Al-p a r s l a nArslan ilesomut ilifl-kisi ortayakonulma-m›fl olsada, AKPiktidar› ta-raf›ndan lanse edilen isimler-den biri de eski Yüzbafl› Mu-zaffer Tekin oldu.

Tekin, “T‹T”, “VatanseverKuvvetler Güç Birli¤i Hareke-ti” ve daha de¤iflik isimlerleoluflturulan kontra örgütlen-melerinin içinde yeralan birisim. Susurlukçu ‹brahim fia-hin ile iliflkili, Korgeneral VeliKüçük ile, elini öpecek kadaryak›n. Emekli generaller,MHP’li faflistler, mafyac›lar bafltaolmak üzere birçok kontrac› isimleayn› organizasyonlar içinde.

Hiçbir ticari ya da baflka türlü fa-aliyeti olmamas›na karfl›n Kad›-köy’de tuttu¤u bir büroda faaliyetyürütüyor; faaliyetleri, kendine“ulusalc›, milliyetçi” diyen kesim-lerle iliflki ve koordinasyon. Nite-kim bu kesimlerin düzenledi¤i pro-vokatif eylemlerin bir ço¤unda daO’nu görmek mümkün.

Rivayet odur ki, Dan›fltay olay›-na ad› kar›fl›nca “intihar” etmek is-teyip b›ça¤› saplam›fl kendine! Ola-y› çözecek “Kilit adam” dedilerO’na, bu yaz› yaz›l›rken halen sor-guda bulunuyordu.

***

Yüzbafl› Muzaffer Tekin’in Da-n›fltay olay›yla ilgili olup olmamas›tart›flmal›d›r, AKP’nin kendini te-mize ç›karma hesab›yla birlikte dü-flünmek gereklidir. fiu ya da bu ze-minde devlete hizmet eden “kontraçocuklar›n” dirseklerinin bir yerler-de temas etmesi gerçe¤i baflkad›r,komplo teorilerinin körükleyicisiolmak baflka.

Ancak Yüzbafl› Muzaffer Tekinolay›nda as›l önemli olan, ortaya ç›-kan iliflkilerdir, Tekinler’in faaliyet-lerini aral›ks›z sürdürüyor olmalar›gerçe¤idir.

“Ulusalc›” k›l›fl› derneklerde,özellefltirmeci düzenin teflvik etti¤i“Özel Güvenlik fiirketleri”nde yu-valanan ve devlet, özellikle ordu vepolisle iliflki içinde bulunan bukontra güçler, oligarflik düzeninkendilerine ihtiyaç duyduklar› yer-de halka karfl› savaflmak üzere haz›rbekletilmektedirler.

Susurlukçu A¤ar, “deflifre olma-yan arkadafllar›m›z var” demiflti.fiimdi deflifre olsa da, Tekin de on-lardan biridir.

Susurluk’un üzerini örtenler, Te-kinler’in de üzerini örtmüfllerdi.Ama onlar hep oradayd›lar, devletiniçinde, yan›nda, halk›n mücadelesi-nin karfl›s›ndayd›lar. Bugün, onlar-dan birinin deflifre Susurlukçu fia-hin ile resmi ç›kt› diye kimileri flafl›-r›yor, AKP “iflte bak›n onlar yap-m›fl” demeye getiriyor.

AKP iktidar› onlar›n varl›¤›ndanhabersiz miydi? Susurlukçular’›nfiemdinli’de görüldü¤ü üzere faali-

ye t le r in iaral ›ks ›zs ü r d ü r -düklerininf a rk ›ndade¤il miy-di? SaunaÇ e t e s iad›yla or-

taya ç›kan kontra örgütlenme-sinin hangi karargaha dayan-d›¤›n› bilmiyor muydu?

Biliyordu elbette ama gör-mezden geldi, iktidar koltu¤u-nu korumak için çat›flmad›¤›gibi, Susurluk politikalar›n›uygulamaya devam ederek busistemin bir parças› olma ter-cihi yapt›. Ki, bu düzende ikti-dar olman›n anlam› da bura-dayd›. Ya çark› iflletmeye de-

vam edeceksin, ya da çat›flacaks›n!AKP türban gibi konularda çat›fl›yorhavas› vererek, as›l çat›flmas› gere-ken alanda, sistemin temel politika-lar›nda difllileri çeviren oldu ve sah-te çat›flma gündemleri ile bu gerçe-¤in üzerini örtmeye çal›flt›. Yineböyle olaca¤› kuflkusuzdur!

***

Kimse ortaya ç›kanlara bak›p fla-fl›rmas›n, burjuva bas›n›n ifline gel-di¤inde arflivden ç›kard›¤› resimle-rin karfl›s›nda “aaa bu da Susurluk-çu’ymufl” diye hayrete düflmesin!

Bu düzenin neresine el atsan›zpis kokular gelen, etraf›ndan halk›nkan› s›zan hangi tafl› kald›rsan›z, al-t›ndan Susurluk sistemi ç›kar. Ad›flu olur, bu olur; bu tali bir mesele-dir. Çünkü Susurluk kifliler, çetelerve tetikçilerin ötesinde bir olgudur,bir politika olarak devletin halkakarfl› savafl›n›n ad›d›r. Ve bu politikasürdürüldükçe Muzaffer Tekinlerhep olacak ve faflist politikalar›nuygulanmas›nda, halk›n karfl›s›ndakullan›lacaklard›r.

***

En basit soru flu; Korgeneral

Veli Küçük, Muzaffer Tekin ile degörüntülendi. Veli Küçük’ün Susur-luk’un her aflamas›nda yeralanönemli isimlerden biri oldu¤ununbinlerce kan›t›n›n bir külliyat olufl-

Yüzbafl› Muzaffer Tekin Olay›

Susurlukçular Hep Görevlerinin Bafl›ndayd›lar

1996’da söyledik: “Susur-

luk’u Devrim Temizler”

diye. Yaflanan her olay, bu

konuda ortaya ç›kan her

geliflme bu tespitimizi

do¤rulamaktad›r.

9

28 May›s 2006 / 54

Yarg›tay üyesi-nin cenaze törenin-de binlerce insan›nprotestolar›na ma-ruz kalan hüküme-tin üyelerinden biride O idi. “Her dö-nem devletin hiz-metindeki adam”kimli¤iyle, tepkiye maruz kalma-yaca¤›n›, anlay›flla karfl›lanarakhoflgörülece¤ini düflünmüfltü.Muhtemeldir ki, baflbakan da budüflünceyle göndermiflti O’nu ora-ya. T›pk› protestolar› flaflk›nl›k ve“bana da m›” der gibi izleyen Ab-düllatif fiener gibi.

Ancak yan›ld›.

O görüntü de iflte bu aflamadansonra ortaya ç›kt›. Birçok kanaldayay›nlanan görüntüyü izlemeyenleriçin anlatmaya çal›flal›m:

Dudaklar› sarkm›fl, gözleri faltafl› gibi aç›lm›fl merdivenlerdennefes nefese koflan bir adam› kay-detti TV kameralar›. Etraf›nda on-larca koruma ordusu kolundan çe-kifltiriyor. Koflturmuyor adetaayaklar›n› havadan keserek uçuru-yorlar adam›. Ki, adam zaten koru-malar›n bu canh›rafl gayretine ge-rek b›rakmayacak denli çevik veatletik bir görünüm sergiliyor. Mer-divenlerde öyle bir depar at›yorduki, yetiflebilene aflkolsun! Koru-nakl› bir yere t›kmak için son ad›m-lar at›l›rken ense kökünden hafifçegeriye bakt› adam. Oysa kimseningeldi¤i yok peflinden, hiç kimse dezaten fiziki bir temas için O’nado¤ru seyirtmifl de¤ildi daha bafl-tan. Ama O anlad› yuhlamalar› ve

›sl›klar›. Bunlar “düflman” dedi,bunlar öfkeli diye düflündü ve bafl-korumas›n›n kula¤›na f›s›ldayarak“uçur beni buradan” dedi.

Uçurdular adam› oradan!

Peki ne yap›yordu O’nu ve di-¤er hükümet üyelerini protestoedenler? Yuhal›yorlar, slogan at›-yorlard›. O da zor bir ihtimal amaen fazla s›rt›na yiyece¤i bir yum-ruk, ötesi yok.

Ama buna ra¤men bu ne korkuböyle!

Hani sen Allah’tan baflka kim-seden korkmazd›n Cemil Çiçek?Eyüp Beyaz’›, kap›s›nda “Adalet”yazan bakanl›¤›n›n önünde infazettirdikten sonra böyle konufluyor-

dun? Oligarflikdevletin yetiflirdi¤igelmifl geçmifl enkahraman devletadam›yd›n sen!Korkmad›¤›n›, na-s›l fedekarca devletgörevi yapt›¤›n›anlat›yordun uzat›-

lan mikrofonlara.

Kimden kaç›yordu Çiçek?

fiöyle ya da böyle düflünüyor, so-nuç olarak orada kaçt›¤› insanlar,halk! Hani o devletin gücünü arkanaalarak sa¤a sola tehditler savuran,as›p kesen Cemil Çiçek nerede?

Basit bir protesto karfl›s›nda böy-le bir korkuyu yaflayan adam, 122insan›n katili ve katlederek tecrit ifl-kencesini sürdürmeye devam edi-yor. Ama bir o kadar da zavall›! Kat-letti¤i insanlar›n bir tekinin cüreti-nin zerresini tafl›m›yor yüre¤inde.

Hem katil hem korkak. Bundabir çeliflki yok asl›nda. Çünkü bizbiliyoruz ki, en büyük gaddarlar,katliamc›lar tam da böyle korkak,aciz kifliliklerden ç›kar.

Çok iyi bilinir ve birçok örnek-le sabittir ki; ellerine güç geçti¤in-de, arkalar›na devletin gücünü al-d›klar›nda en zalim oluverirler.A¤›zlar›ndan salyalar ak›tarak onuasmaktan bunu kesmekten sözederler. Ve bir gün olur halk› vehalk›n adaletinin temsilcilerini kar-fl›lar›nda gördüklerinde de ilk dizçöken yine onlar olur.

Bugün protestolardan tabanakuvvet diyen zalimlerin, diz çöke-cekleri günler de gelir bir gün...

Kaç Cemil Kaç!“Allahtan baflka kimseden korkmam” diyen

Çiçek basit bir protestoda korkunun esiri oldu

turdu¤u ise hükümetten orduya,yarg›dan burjuva bas›na herkes ta-raf›ndan çok iyi bilinmektedir.

Ve o Veli Küçük, tek bir kez bilesan›k sandalyesine oturtulmad›, b›-rak›n yarg›lanmay› ifadesi dahial›nmad›. Kim korudu Küçük’ü?TBMM Komisyonu’na ifade ver-mesine bile ambargo koyan Genel-

kurmay!

Peki, “sonuna kadar gidece¤iz”

diyen AKP Veli Küçükler’i yarg›la-yabilecek mi? Elbette hay›r! ÇünküVeli Küçükler’in politikalar› yürür-lükte, çünkü onlar›n sistemi dimdikayakta, deflifre olanlar›n yerini yenikontrac›lar al›yor, kullan›p bir yanaatt›klar› faflist tetikçilerin yerine Ül-kü Ocaklar›’ndan, Özel Timler’den,Nizami Alem Ocaklar›’ndan yenitetikçiler devfliriliyor. Ve halka kar-fl› savaflmaya, kan›m›z› dökmeyedevam ediyorlar.

1996’da söyledik: “Susurluk’uDevrim Temizler” diye. Yaflananher olay, bu konuda ortaya ç›kan hergeliflme bu tespitimizi do¤rulamak-tad›r. Sistemin bütün hücrelerineyerleflen, devletin kendisi olan biranlay›fl›, örgütlenmeyi bir iki ismindeflifrasyonu ile temizlemek müm-kün mü? O hücrelere yatakl›k yapangövde yerlebir edilmedikçe kanak›tmaya, pislik saçmaya devamedeceklerdir.

Yine fiiflli'de Direnifl Evi'nde-yiz. Zulme direnmenin,

adaletin ölümüne savunuldu¤u buevdeyiz yine. Behiç Aflç›'ya destekolmak için bafllad›klar› açl›k grevi-nin son günlerinde olan 3. SAG eki-biyle sohbet masas›na oturduk. Evbugün sessiz.

1 Nisan komplosu sonucu tutuk-lanan ve 21 May›s günü tahliye olantutsaklar›n, avukatlar› Behiç Aflç›'yayapt›klar› ziyaret konufluluyor soh-betlerde. Tutsaklar›n özgürlüklerinekavuflur kavuflmaz ilk geldikleri ad-

res; Direnifl Evi. Öyle h›zl›lar ki, bizbile yetiflemiyoruz onlar›n bu ziya-retlerine. Bu ülkedeki adaletsizli¤inhukuksuzlu¤un ve polis komplolar›-n›n aynas› olan bir dava 1 Nisan. VeBehiç Aflç› da her adaletsizlikte ol-du¤u gibi bu tarihsel davada da ada-letin savunmas›n› yap›yordu durufl-malarda. fiimdi ise adaleti ölümeyatm›fl bedeniyle savunuyor.

Destek açl›k grevinde bulunan-larla yapt›¤›m›z sohbetlerde ilk sö-zü Cuma Özcan al›yor. 40 yafl›ndabir çocuk babas› bir emekçi. Nedenburada oldu¤unu, neler hissetti¤inisoruyoruz. "Ben bu eve geldi¤imdeTürkiye'deki ölüm oruçlar›yla ilgilitecritle ilgili biraz bilgim vard›.Tecritte yaflam koflullar›n›n nas›l ol-du¤unu biraz biliyordum. Buradaolmak çok önemli benim için. BehiçAflç›'yla açl›¤› paylaflmak. Bu ülke-de 122 tane insan flehit oldu. Ben123. flehit olmas›n istiyorum. Ne ya-

pabiliriz diye düflünüyorum. Yaniolay›n bir taraf›ndan tutmak laz›m.123. insan› vermemek için ben deaçl›k grevine bafllad›m" diyerekduygular›n› ifade ediyor.

“Behiç zaten onurlu bir insan, onurlu bir direniflte yeral›yor”18 yafl›ndaki Hakan Kara al›-

yor sözü; "Eve ilk geldi¤imde çokheyecanl›yd›m. Yan›bafl›mda ölümorucunda olan bir abimiz var, BehiçAbi. Ona destek amaçl› geldim. 122insan›m›z öldü ve tecrit bir insanl›ksuçudur diye düflünüyorum. Tecritinkald›r›lmas› için neler yapabilirizdiye anlat›yoruz misafirlerimize.Ça¤r› yap›yoruz, siz de gelin, çevre-nizdeki insanlar› da getirin ö¤ren-sinler diye. Herkesi gelip BehiçAbi'yle konuflmaya ça¤›r›yoruz" di-ye ça¤r› yap›yor insanlara.

10

28 May›s 2006 / 54

Direnifl Bayra¤›n›n Tafl›y›c›lar› Zulmün Üstüne Yürüyor

Zulüm düzeninin sahipleri bü-tün çirkinlikleriyle arz-› endamediyorlar halk›n karfl›s›nda; birbir-lerini komploculukla, katliam or-takl›¤›yla suçlay›p koltuk savafl›veriyor, halk›n al›nterinden çal›nanpastadan kimin daha çok pay ala-ca¤›n›n kavgas›na giriyor.

Bu; bir dünyan›n, bir ideoloji-nin, halka ve vatana bak›fl›n yans›-mas›.

Ayn› anda bir baflka dünyan›ntemsilcileri, bir baflka ideolojininsahipleri, bir baflka yaflam biçimi-ni hakim k›lmak için en öne f›rla-yanlar›m›z, onlar›n “aptall›k” ola-rak gördükleri halk ve vatan sev-gisinin en yüce örne¤ini sunarakdalgaland›r›yorlar bayraklar›n›.

Al›nlar›nda k›z›l bantlarla, üçüzulmün zindanlar›nda, biri Çu-kurova’n›n al›nteri kokan s›ca¤›n-

da, ötekisi kavgam›z›n kentindeölümün üstüne yürüyorlar solukalmadan.

Bayraklar›nda ba¤›ms›zl›k yaz›-yor, bayraklar›nda demokrasi ya-z›yor, bayraklar› sosyalizm u¤runadökülen kan›m›zla her geçen gündaha da k›z›llafl›yor.

Bir yanda halk›n kan›n› içen,al›nterini çal›p pay kavgas›na tutu-flanlar›n dünyas›;

Öte yandan halk›m›z özgür ya-flas›n, sömürülmesin, kan› ak›t›l-mas›n, ülkemiz gerçekten ba¤›m-s›z olsun diyenlerin dünyas›;

Ve Büyük Direnifl; böyle birdünyan›n tüm ülkeye hakim k›l›n-mas› savafl›n›n karfl›s›na ç›kar›lan,tecrit denilen bir engelle çat›fl›yor.Bu çat›flma ac›mas›z, çat›flmaölüm pahas›na, bu çat›flmada 122can›m›z gözünü k›rpmadan düfltü

topra¤a, yenileri k›z›l bantlar›n›büyük bir kararl›l›k ve sabr›n örne-¤i olarak kufland›.

F Tipleri’nde; Sevgi Saymaz,Serpil Cabadan ve Kamil Karatafl,fiiflli’de; Av. Behiç Aflç›, Adana Di-renifl Evi’nde Gülcan Görüro¤lu,“öteki dünya”n›n sahipleri halk›nekme¤ini yemesinler diye, her günhücrelerini yiyorlar, tüketiyorlarcanlar›n› ad›m ad›m. Ölüme yürü-yüflleri siyasi olarak öteki dünyayaher dakika bir darbe vuruyor, ölenher hücre mermiye dönüflüp çürü-tüyor kokuflmufl düzenlerini.

Ve kimsenin kuflkusu olmas›nki, bizim dünya kazanacak! K›z›lbantl›lar›m›z›n cüret ve kararl›l›¤›y-la savaflarak dünyalar›n› bafllar›nay›kaca¤›z. Büyük Direnifl’in sab-r›yla, bu savafl›n önündeki engeliafla¤›z.

Ard›ndan y›llard›r TAYAD'daevlatlar›n›n yan›nda olan Nadire

Çelik'e dönüyoruz. Nadire ÇelikTAYAD'l› analar›m›z›n direniflinin,evlatlar›n› sahiplenmesinin simgesiolan bafl›ndaki beyaz baflörtüsü veband›yla konufluyor; "Behiç avuka-t›m›z ölüm orucuna bafllad›. Ben debunu, Fatma'n›n annesinin yan›n-dayd›m O'na destek olmak için, or-da duydum. Dedim ki ben ne yapa-bilirim, ne yapt›m bugüne kadar.Bir fleyler yapt›k ama yeterli de¤iltabi. Yani çeflitli yerlere baflvurduk,çalmad›¤›m›z kap› kalmad›, AdaletBakanl›¤›’na, Baflbakanl›k’a, mil-letvekillerine... Sesimizi duyurmayabafllad›k. ‹flte Behiç'in de ölüm oru-cuna bafllad›¤›n› duyduk. Ben gel-dim, gelmemle birlikte bir anne ola-rak tecrit kalks›n diye, ölüm olma-s›n, art›k ölümler olmas›n çünküçok ölüm oruçlar›nda çocuklar›m›z›kaybettik. 600 kadar evlad›m›z sa-kat kald›. Daha ölüm olmas›n, Be-hiçlerimiz de ölmesin diye açl›k gre-vine bafllad›m Behiç'in yan›nda. Be-hiç zaten onurlu bir insan, onurlubir direniflte yeral›yor. Daha evlat-lar›m›z ölmesin ben istemiyorum.Tecrit kalks›n art›k" diyor NadireÇelik. Y›llar›n verdi¤i deneyimlebiliyor nas›l çözülece¤ini tecritin.Yeterli bulmuyor yapt›klar›n› ve“daha fazlas›n› yapmal›y›z çünkü

hala çözülmedi” diyor.

“Birfleyler yapmazsak 123 olacak”Daha sonra Elif Kaya al›yor sö-

zü. Elif de 18’inde. "‹nsan ilk geldi-¤inde çok farkl› duygular yafl›yor.‹flte Behiç Abi yan›nda ölüm oru-cunda. Fatma Abla'n›n an›s› evinher taraf›nda. Yani kafan› nereyeçevirsen Fatma Abla'n›n gülüflünügörüyorsun, O'nun bak›fllar›n› gö-

rüyorsun. O'nun gözü sü-rekli bizim üzerimizde za-ten, bunu biliyoruz. Biryandan seviniyorsun. Hanibu onurlu flanl› direnifliniçindesin, sen de onlarlabirlikte açl›¤› yafl›yorsun.Mihri Belli söylemiflti, “bu

direnifl için ülkemizin bafl tac›” di-ye. Alt› y›ld›r ülkede hiç direnifl yok,alt› y›ld›r sadece hapishanelerde di-renifl var. O yan›yla mutluyuz. Di¤eryandan bak›yoruz yan›nda bir insanher gün biraz daha eriyor. Yani hersabah kalkt›¤›nda biraz daha eri-yor, zay›fl›yor. Ama her gün coflku-su, morali çok iyi Behiç Abi'nin. Vebiz çok kar›fl›k duygular yafl›yoruz.Ve her yaflad›¤›m›z duyguyla da birfley ö¤reniyoruz. Ne bileyim haniüzülüyorum ama bir fley yap›yormuyum? Ya da neyi ne kadar yap›-yorum ona bak›yorsun. Tamam Be-hiç Abi'nin ölmesini istemiyorumama ne yap›yorum? ‹nsanlar›n dü-flünmesi gerek art›k. Art›k vicdanmeselesi. 122 insan ölüyor kimse k›-l›n› k›p›rdatm›yor. Bir fleyler yap-mak gerek. Yani bir fleyler yapmad›-¤›n›z zaman 123 olacak, 124 ola-cak. Gülcan Abla var, hapishaneler-deki tutsaklar var. Hepsi ölecek...”diyerek ifade ediyor duygular›n›.

“Bütün insanlar› Direnifl Evi’ne davet ediyoruz”

Son olarak Cuma Özcan ekli-yor; "Bütün insanlar› direnifl evinedavet ediyoruz. Gelsinler, gerçekle-ri görsünler. Bir insan, bir avukatölüm orucunda. Her fley denenmiflçözmek için, her kap› çal›nm›fl. Ya-pacak bir fley kalmam›fl. Bütün in-sanlar›n bir fleyler yapmas› laz›m.Tecrit bir insanl›k suçudur. ‹nsanolman›n gere¤i tecrite karfl› bir fley-ler yapmakt›r. Ben insan›m diyentecrite karfl› duyarl› olmal›" diyor.

Ard›ndan Elif Kaya, “Bu eve ge-linmeli çünkü bu evde direnmeninbafl› dikli¤i, coflkusu var. Herkes in-sanlar›n ölüme yürürken direniflinigörmeli. Bu yüzden bu eve gelip buhavay› solumal›" diyerek sözlerinibitiriyor.

Direnifl evi yeni bir gelene¤in ta-n›¤›. Dünyada ilk defa bir avukatölüm orucu eyleminde. Dünyadakiilk ölüm oruçcusu avukat›n yan›nda10'ar gün kalma flans›n› yaflayan18'indeki gençler, çoluk-çocuk sahi-bi analar, babalar bu tarihsel direni-flin tan›klar›. Destek açl›k greviyledirenifle ortak olmak, direnifli dahayak›ndan paylaflmak isteyenler ara-s›nda da sessiz bir yar›fl var. Herkes10 gün de olsa Behiç Aflç›'n›n açl›-¤›n› paylaflmak, tarihe yak›ndan ta-n›k olmak istiyor, bunun heyecan›n›yafl›yor. Böylece direnifl evi yeniyüzleri, yeni gelenekleri a¤›rlamayadevam ediyor.

“Hukukun Behiç Aflç› gibi insanlara ihtiyac› var”22 May›s’ta ki ziyaretimizde Di-

renifl Evi sessizdi. Öncesi ve sonra-s›nda çeflitli kurumlardan, halktanziyaretçiler gelerek desteklerini ifa-de etmeye devam ettiler.

Bunlardan biri de, 19 May›s’taDirenifl Evi’ni ziyaret eden E¤itim-

Sen 1 No’lu fiubesi yönetim kuruluüyeleriydi. fiahin Tümüklü, MusaBiçer, Mehmet Andiçi, Canan Se-vimli ve Saniye Denli’den oluflanheyet, Behiç Aflç›’ya destekleriniifade ederken, yaflam›n F Tipi’nedönüfltürülmesinin alt›n› çizerek,böyle bir ortamda “bir hukukçununölüm orucuna bafllamas› toplumüzerindeki ölü topra¤›n› kald›rd›”fleklinde düflüncelerini ifade ettiler.

Emperyalizmin ezilen tüm halk-lara yönelik sald›r›lar› aras›nda tec-riti de sayan E¤itim-Sen’liler, Israr-la mücadelenin gelifltirilmesi ge-rekti¤ini belirttiler. Gerçekten in-sanl›k ad›na büyük bir üzüntü için-de oldu¤unu kaydeden sendikac›lar,“Sizlerin bu Tecrit ve bask›ya karfl›gösterdi¤iniz toplumsal duyarl›l›¤›-n›za sayg› duyuyor baflar›lar diliyo-ruz. Hukukun Behiç Aflç› gibi insan-lara ihtiyac› var” dediler.

E¤itim-Sen yöneticilerinin alt›n›çizdikleri bir baflka nokta ise, iflçile-rin, emekçilerin yoksulluk sefaletgibi zor koflullarda her gün öldükle-

11

28 May›s 2006 / 54

ri bir ortamda direnmenin hak oldu-¤u ve sendika olarak üzerlerine dü-flen görevi yapmaya haz›r olduklar›fleklindeydi.

Sendikalar cephesinden bir bafl-ka destek ise, D‹SK Genel ‹fl 2No'lu Bölge fiube’den geldi. Tem-silciler kurulu 24 May›s’ta yapt›¤›aç›klamada, ertesi günü D‹SK Ge-nel Merkezi’nde tecritin kald›r›lma-s› için bas›n toplant›s› düzenleye-ceklerini ve Avukat Behiç Aflç›'ya,destek ziyaretinde bulunacaklar›n›duyurdular.

Ölüme yürürken halk› ayd›nlatmay› görev bilen ayd›n sorumlulu¤u Av. Behiç Aflç›, ölüme yürüyüflle

halka, ayd›nlara, hukukçulara en bü-yük mesaj› tafl›rken, ayn› süreçte ül-

ke gündemine, halk›n sorunlar›nailiflkin çeflitli aç›klamalarda da bulu-nuyor. Bunlardan biri de 22 Ma-y›s’ta yapt›¤›, yeni Terörle Mücade-le Yasas›’n›n de¤erlendirmesi oldu.

Ölüme yürürken halk› ayd›nlat-ma sorumlulu¤unu tafl›yan Aflç›, tas-la¤›n haklar› ve özgürlükleri yok et-me, kullan›lamaz hale getirme konu-sunda yeni bir ad›m oldu¤unu kay-dederek, halka, demokratik mücade-leye yönelik ne tür bask›lar›n günde-me gelece¤ine iliflkin ayr›nt›l› bilgi-ler verdi. Tasla¤›n maddelerini tektek ele alan direniflçi Avukat Aflç›,“F Tipler’i ilk aç›ld›¤›nda dayanakolarak bu yasa gösterildi. Ama gö-rüyoruz ki siyasi iktidara bu yasayetmemektedir” diye devam etti.

Emperyalizmin dünya çap›ndakisald›r›lar› ile ülkemizde bask›lar›nart›r›lmas› aras›ndaki paralelli¤i de

gözler önüne seren Aflç›, yasa konu-sunda flu uyar›larda bulundu:

“Gelecek olan yasa haklar› veözgürlükleri ortadan kald›ran, ya-flam hakk›n› ortadan kald›ran, ör-gütlenme hakk›n› ortadan kald›ran,söz ve düflünce aç›klama özgürlü¤ü-nü ortadan kald›ran, hak arama vedirenme hakk›n› ortadan kald›ranbir yasa olacakt›r. Afla¤›da bu tasa-r›n›n tamam› bulunmaktad›r. Tasar›-n›n incelenmesi bile niyeti göster-mektedir. Polise aç›k olarak adamöldürme yetkisi verilmektedir. Sa-vunma hakk› k›s›tlanmaktad›r. Hak-lar ve özgürlükler k›s›tlanmaya çal›-fl›lmaktad›r. Elbette bu söyledikleri-mizin soyut ve genel kalmamas› içinmaddelerin en az›ndan baz›lar›n›tart›flmakta fayda vard›r.”

Aç›klamada devamla maddelertek tek ele al›narak incelendi.

12

28 May›s 2006 / 54

Gülcan Görüro¤lu’nun direnifli-ni sürdürdü¤ü Adana’daki ev, bir“ar› kovan›”n› and›r›yor. Girenler,ç›kanlar, ellerinde çiçeklerle kofltu-ranlar, merakla kap›y› çalanlar, tec-ritin ne oldu¤unu daha önce hiçduymayanlar›n do¤al sorular› ve di-renifli anlama çabalar›... Her gün ya-flanan bu tablo, Adana’daki direniflevini, halk içinde bir halk direniflihavas›na çoktan sokmufl durumda.

Ziyaretçilerin profiline bak›ld›-¤›nda da, çeflitli kurumlardan ziya-retçiler olmakla birlikte, esas olarakhalk geliyor. Gerek direniflin sürdü-¤ü fiakirpafla’da oturan yoksullar,gerekse de bir biçimde haberdarolan di¤er semtlerden kad›n›, erke-¤i, genci yafll›s› ile Adanal›lar.

Kimileri önce destek için de¤il,tart›flmak “neden yap›yorsunuz,

baflka yol yok mu, b›rak” gibi soru-larla geliyor. Bir insan daha ölmesingibi masum bir duyguyla b›rakt›r-maya çal›flanlara rastlan›yor. Halk›nen apolitik kesimlerinin tepkileri neise, bunlar yaflan›yor ve kimi zamansaatler süren bir tart›flma platformu-na dönüflüyor ev.

Ziyaretçilerin büyük bir bölümü,süreklilik arzediyor. Her gün gelen-ler oldu¤u gibi, iki günde bir gelen-lere s›kça rastlan›yor. Bir baflka dik-kat çeken nokta ise, Gülcan’la tan›-flan, konuflan birçok insan›n birda-ha ki sefere yan›nda daha önce hiçgelmemifl, hatta tecrit nedir duyma-m›fl bir insanla birlikte gelmesi.

Mahallenin üst geçit sorunun-dan, çocuklar›n›n sorunlar›na, ülkegündeminden AKP iktidar›na kadarbirçok konu direnifl evinin sohbetle-rinin gündemi.

Koyu sansüre karfl›n DireniflEvi’ne yap›lan ziyaretler GülcanGörüro¤lu’nun kararl›l›¤›n› daha dabüyütürken, giderek ziyaretçileronunla bütünlefliyor ve Gülcan’labirlikte her gün bir hücresinin eridi-¤ini hissediyor.

Direnifl Evi’nin günlü¤ünden re-

fakatçilerin diliyle aktaraca¤›m›zbölüm, özetledi¤imiz tabloyu dahada somut hale getirecektir.

Direnifl Evi Ayd›nlat›yor17 May›s;

Ziyaretimize daha önce de bir-kaç kez gelen emekli bir ö¤retmengeldi. Bu sefer yan›nda mahalledeoturan ablas›n› da getirmiflti. Ablas›direnifli daha önce duydu¤unu, bafl-lang›çta gelmek istemedi¤ini ancakbugün geldi¤ini söyledi. Öncelikle"Yaz›k sana, çocuklar›na yaz›k, birfley yapamazs›n›z. Bu dünyay› dü-flünmüyorsan›z öbür dünyay› düflü-nün" diyerek, direnifli bir intiharolarak gördü¤ünü söyledi. Direniflinbir amac› ve inanc› oldu¤unu, bunedenle intihar olmad›¤›n› detayl›flekilde anlatt›k.

Bu kez, kendisinin neler yapabi-lece¤ini sordu. Herkese anlatabile-ce¤ini, ziyaretimize getirebilece¤i-ni, bu sorunun ancak birlik olunursaçözülece¤ini anlatt›k. Çevresindebulunan herkese bunu anlataca¤›n›,buraya insanlar› getirmeye çal›flaca-¤›n› söyledi.

13

28 May›s 2006 / 54

Bugün fiakirpafla Temel Hak-lar'›n çal›flmalar› sonucu D-400 Ka-rayolu üzerinde yap›lan üst geçidinaç›l›fl törenininden sonra 9 kifli gel-di. Aralar›nda üst geçit olmad›¤›için çocuklar› ölenler de vard› vebaz›lar› tecritin ne oldu¤unu bilmi-yordu. Onlara tecriti ve direnifli an-latt›k. Bir yafll› teyze daha önce gel-mifl ama merdivenleri ç›kamam›flt›.“Umar›m amac›n›za ulafl›rs›n›z,haks›zl›k çok” dedi. ‹ki bayan daevlerinin yak›n oldu¤unu belirterek,“bir fleye ihtiyac›n›z olursa gelin ka-p›m›z› çal›n. Bir o¤lum yurtd›fl›ndaonu da ar›yaca¤›m, buray› aramas›-n› söyleyece¤im" dediler. Halk ola-rak duyars›z kald›klar› özelefltirisiyapmay› da unutmad›lar.

fiakirpafla ‹flçi Kültür Evi’nden,yine mahalleden devrimcileri tan›-yan insanlardan ziyaretçiler devametti. Telefonla gün boyu destek me-sajlar› da sürdü: Fransa'dan arayanbir emekçi flöyle diyordu:

“fiu anda haberlerinizi internet-ten takip ediyorum. Karfl›mda ço-cuklar›nla olan resmin var,bu çocuklara ra¤men böylebir cesaret gösterdi¤inizdendolay› size hayran›m. Aç›k-ças› böyle bir eyleme karfl›-y›m ama seni ve çocuklar›n›görünce kendimden utand›mve böyle susarak sana çokhaks›zl›k yapt›¤›m›z› düflü-nüyorum. Sen sadece kendiçocuklar›n için de¤il bizimçocuklar›m›z için de ölüyor-sun. Bu yüzden sana çok haks›zl›kyapt›¤›m›z› düflünüyorum. Bundansonra senin ve çocuklar›n için elim-den geleni yapaca¤›m. Seni çok se-viyorum çocuklar›n› da öpüyorum."

Manisa'dan Hatay’a, Band›r-ma'dan ‹stanbul’a, Rusya’dan Tar-sus’a arayanlar, mesaj gönderenlerde direnifle desteklerini Gülcan öz-gülünde ifade ettiler.

Kendimi Burada Daha ‹yi Hissediyorum18 May›s; Adana'n›n Denizli Mahallesi’n-

den gelen bir genç, “kendimi burada

daha iyi hissediyorum" sözleriyledüflüncelerini ifade etti. Her f›rsattageliyor. Tarsus'tan bir Yürüyüfl oku-ru, iki çocu¤uyla beraber geldi.Kendisi de orada tecriti anlatt›¤›n›ifade etti. Bir gün önce ziyaret ede-rek, mahallede çal›flma yapaca¤›n›söyleyen bir kad›n ziyaretçimiz, ya-n›nda iki bayanla gelerek sözünütuttu. Yeni gelen bayanlar›n biri "bukad›n›n ölüm orucu yapmas›n› en-gelleyemiyor musunuz, ölmesineniye izin veriyorsunuz" diyerek ilktepkisini gösterdi. O da anlatmam›zsonucunda “peki ben ne yapabili-rim” diye sordu. Yoksul oldu¤unubu tarz bir yard›mda bulunamayaca-¤›n› belirtti. Zaten bunu beklemedi-¤imizi kaydederek, neler yapabile-ce¤ini anlatt›k.

Bir gün önce gelen bayan sadeceçevresine anlatmakla kalmam›fl, ye-rel bir TV kanal›yla da görüflmüfl,haber yap›n diye. Olumsuz cevapvermifller. K›zd› ve “yar›n ve sonra-ki günler baflkalar›n› da getirece-¤im” diyerek ayr›ld›lar.

Adana Gençlik'ten ellerinde çi-çeklerle gelen dört ö¤renci, haftayaokuldan arkadafllar›n› getirecekleri-ni söylediler.

Mahalleden her gün gelen iki ifl-çi genç yine Direnifl Evi’ndeydi. Yi-ne mahallenin gençlerinden iki kifliyanlar›nda bu kez arkadafllar›ylageldiler. Günün telefon mesajlar›n›nço¤u ise, “seninleyiz” ile bitiyordu.

‹radeniz Onurland›r›yor, Ben Ne Yapabilirim?Direniflin 15. günü olan 19 Ma-

y›s’ta toplam 23 kifli ziyarette bu-lundu. Gülcan’› Roj TV’de görerek

gelen DEHAP’l› bir bayan uzak birmahalleden ç›k›p gelmiflti. Bir bafl-kas› adresi TAYAD’l›lar›n da¤›tt›k-lar› el ilanlar›ndan okuyarak bul-mufltu direniflin evinin yolunu.

Baz›lar› daha önce de gelen 6bayan fiakirpafla Mahallesi'ndengeldi. Biri, okullar tatil olunca k›z›-n›n Direnifl Evi’nde sürekli kalma-s›n› istedi¤ini söyledi. Mersin'denDevrimci Demokrasi okuru 2 kiflidesteklerini iletirken, biri Sivas'taokuyan 4 Gençlik Dernekli ö¤rencigitarlar›yla ziyaret ederek mini birdinleti verdiler. Bir Temel Haklarüyesinin yan›nda getirdi¤i genç, di-renifle olan sayg›s›n›, deste¤ini ilet-ti. Bugün üç esnaf da Gülcan'›n zi-yaretçileri aras›ndayd›. Direniflteflehit düflenlerle ilgili üzüntülerinibelirten esnaflar, ellerinden ne geli-yorsa yapacaklar›n› anlatarak ayr›l-d›lar.

Bugün telefonla arayanlar›na¤›rl›¤›n› ise Mersinliler oluflturdu.Kimisi internetten okumufltu, kimisiTAYAD’l›lardan duymufltu.

Gün 20 May›s’a evril-di¤inde sabah program› ge-re¤i direniflçimiz içecekleri-ni ald›ktan sonra ziyeretçilergelmeye bafllad›.

Bir ilaç temsilcisi ile SESüyesi bir bayan emekçiydiilk ziyaretçiler. SES’li baya-n›n ilk sözü, “böyle bekle-miyordum. Moral ve sa¤l›kolarak çok iyisiniz” oldu.“Tek söyleyece¤im sizlerle

onur ve gurur duyuyorum” diye de-vam etti ve bir çok ziyaretçi gibiSES üyesi bayan emekçi de bir da-ha ki sefere arkadafllar›n› getirece-¤ini belirtmeyi unutmam›flt›.

Meydan Mahallesi'nden bir Yü-rüyüfl okuru yan›nda 3 arkadafl›ylageldi. fiaflk›nl›k ve ürkeklikleri soh-bet ettikçe da¤›ld› ve evli olan› eflive çocu¤uyla gelece¤ini belirtti ay-r›l›rken.

Galatasarayl› yafll› bir amcan›nfutbol sohbetli ziyareti, “Sizin ira-denizle gurur ve onur duyuyorum”diye biterken, yanlar›nda k›rtasiyemalzemeleri de getirmeyi unutma-

14

28 May›s 2006 / 54

m›fllard›. K›ymet abla saz›y-la, çay›yla birlikte geldi, tür-külerini söyledi Gülcan için.

Bu arada mahalleden ikiilkö¤retim ö¤rencisi çocukve day›lar› da eklendi soh-betimize. Direnifl çocuklar›bile etkilerken, kendine ay-d›n›m diyenlerin, demokra-tik kitle örgütü ve sendikac›-lar›n duyars›zl›¤›n› hat›rla-madan edemedik.

Gün boyunca süren ziyaretçileri-mizin sonuncusu bu mahalleden birYürüyüfl okurunun babas› idi, ken-disine sigara ihtiyac›m›z› karfl›lamasorumlulu¤u vermiflti bugün anlafl›-lan.

Direniflten Çok Etkilendim Herkese Anlat›yorum23 May›s;

Bugün sabah haz›rl›k ve progra-m›m›z› yerine getiremeden kap›m›zçal›nd›. Mahalleden bir esnaft› gü-nün ilk konu¤u.

Daha sonra F Tipi’ndeki tutsakarkadafllar›m›zdan gelen mektupla-r›, gazeteleri okuduk. Bugün ‹nönüPark›’nda TAYAD’›n eylemi vard›,nöbetçiler d›fl›nda herkes oradayd›.

Gülcan'›n k›zlar› okul ç›k›fl› gel-

diler. Onlar›n ziyaretinin ayr› bir ye-ri var evimizde. Ö¤leden sonra Te-mel Haklar çevresinden ziyaretçile-rimiz oldu.

Yürüyüfl'ün yeni say›s›n› her za-manki gibi heyecanla ald›k elimize.Mahzuni fierif’in anmas› için Hac›-bektafl'tan yeni dönen ve hemen hergün ziyaretimize gelen bir genç,Gülcan için Hac›bektafl’tan ald›¤›hediyeleri sundu.

Arap as›ll› olan bir ziyaretçimiz-le anadil üzerine konuflurken fabri-ka iflçisi bir ziyaretçimiz daha geldi.TAYAD'›n Ankara'ya yapaca¤› zi-yareti ve yürüyüflü anlatt›k. Gele-

ceklerini ifade ettiler. ‹flçiolan izin alabilirsem diyebafllam›flt› söze, sonra “in-celdi¤i yerden kopsun” di-yerek mutlaka gelece¤inisöyleyerek ayr›ld›.

Ziyaretçilerin ço¤u ayr›l-mak istemiyor ve uzun otur-mak istiyorlar. Evin d›fl›ndaziyaret için bekleyenler ol-du¤u için bu her zamanmümkün olmuyor. Bu ne-

denle onlar› u¤urlarken, daha öncede gelen Meydan Mahallesi'ndenbir iflçi, bu kez efli ve çocu¤unu ge-tirmiflti, söyledi¤i gibi.

Direniflten çok etkilendi¤ini, bü-tün çevresine anlatt›¤›n›, gruplarhalinde ziyarete getirece¤ini ve An-kara'ya da hem kendisi hem de ar-kadafllar›n› getirece¤ini söyledi.

Günün son ziyaretçisi de dahaönce gelenlerden biriydi. Bu kez oda eflini, abisi ve yengesini DireniflEvi’nin havas›n› solumalar› için ge-tirmiflti.

Yeni gelenler direniflten fazla ha-berdar olmamakla beraber, sayg› vetakdire de¤er bir mücadele oldu¤u-nu vurgulad›lar ve duyurmak içinçaba harcayacaklar›n› iletip, tekrarziyarete geleceklerini söyleyerekayr›ld›lar.

Bütün ççocuklar›m›z›ngelece¤i iiçin öölüme

yürüyor

“Tecritten Sorumlu Herkes Hesap Verecek”

Tecrit gerçe¤ini yo¤un sansürekarfl›n halka duyurma yönündefaaliyetler tüm h›z›yla sürürken,Cepheliler de tecrit politikas›n›npolitik ve fiili sorumlular›ndan he-sap sormaya devam ediyorlar.

21 May›s akflam›, saat 22.40'daBahçelievler Haznedar’da bulunanHalk Bankas› DHKC taraf›ndanbombaland›. Dergimize telefonlayap›lan üstlenmede, “Tecrit kalka-

na kadar tecritten sorumlu her-

kes hesap verecek, eylemlerimiz

sürecektir” ifadelerine yer verildive eylemin Cephe taraf›ndan yap›l-d›¤› kaydedildi.

Tecritten, ölümlerden söz etmek yasak, buad› konulmam›fl sansüre istisnalar› d›fl›ndaburjuva bas›n›n tamam› uyuyor. Ama san›l-mas›n ki, bihaberler. Hay›r, tersine tümününbir flekilde gündemine kendini dayat›yor di-renifl ve tecrit. Kimi zaman bir olguyu aç›kla-mak için “F Tipi” örne¤i veriliyor, ülkenin du-rumu “F Tipi hapishanelere” benzetilir vb.

Kimi solcular›n dahi ak›llar›na düflüp de yaz-d›klar›nda, konufltuklar›nda kaç insan›n öldü-¤ünü dahi bilmedikleri ülkemizde, bir sporyazar›n›n ölüm orucu ile ne ifli olur diye dü-flünülebilir örne¤in.

Radikal spor yazar› Eray Özer, 23 May›s’ta kiköflesinde, Fenerbahçe Baflkan› Aziz Y›ld›-r›m'›n istifas›n› engellemek için yap›lan yürü-

yüfle kat›lan taraftarlardan birinin, istifas›n›geri almazsa açl›k grevine bafllayaca¤›n›aç›klad›¤› haberini aktararak devam ediyor.

“Haberi okuyunca bafl›mdan afla¤›ya kaynarsular döküldü. Tamam futbol bir fleydir. Hepi-miz biliyoruz ki önemli bir fleydir hem de...Lakin atfedilen önemin de bir s›n›r› var. Açl›kgrevi nedir yahu? N'ap›yorsunuz? Aziz Y›ld›-r›m görevine dönsün diye açl›k grevine baflla-n›r m›? Bu zihniyetin sahipleri bugüne kadartoplumsal haklar›n› korumak ad›na kaç yürü-yüfle kat›ld›, kaç kez neyi protesto etti? Ölümorucunda ölenlerin say›s› geçen ay 122'yibuldu, Aziz Y›ld›r›m geri dönsün açl›k grevinebafllayaca¤›m demek biraz 'ay›p' oluyor.

O kadar da de¤il! Futbol bu yahu!”

Yasakl› GündemEn Sansürlü Konu

Beyinlerin GündemiHerkes BiliyorAMA

15

28 May›s 2006 / 54

1 May›s’ta 13. katar›-m›z da yola ç›kt›. Bura-dan da Sevgi Saymaz ka-t›ld› kervana. Burada 25metrekarelik hücrede 8kad›n tutsa¤›z. 8 ad›ml›kbir de havaland›rmas› varhücrenin. Ve yüksek, ka-l›n duvarlar›. Yoldafllar›-m›z› bizden ay›ran, güne-fli ve gökyüzünü, kufllar›ve a¤açlar› bizden ay›rankal›n duvarlar›.

Bafle¤meyen Kad›n-lar’›n Mevzisi’nde, 25 metrekarelikhücredeyiz. Ve bafl›m›z dik yine. 1May›s’ta hep birlikte bu coflkuyuyafl›yoruz. Cengiz Soydafllar’›m›zç›kacak yola ve 13. kez bu acuzeduvarlar› afl›p geçece¤iz Cengiz mi-sali. ‹nanç yüklüyüz, direnç yüklü-yüz. 6 y›l önce direnifle bafllarken kisözlerimiz, yükümüz de ayn›yd›.Fakat tecrit iflkencesini uyguluyan-lar, bu kararl›l›¤› anlamamakta ›srarettiler. Onlar hep direniflimizin so-nunu ve sonuncumuzun da ölmesinibeklediler.

Ama onlar›n anlamad›klar› birfley daha vard› ki, o da Cengizler’inölmeyece¤i, tükenmeyece¤i ve ye-nilmeyece¤iydi. ‹flte yine Cengizle-rimiz’le direniflin en önündeyiz.

Bu kez, Bafle¤meyen Kad›n-lar’›n diyar›ndan Sevgi Erdo¤an ab-lam›z, Yasemin, Berrin, Günay, Ser-gül’ün ard›ndan Sevgimiz ç›k›yoryola. Onlar›n ›fl›¤› Sevgi Say-maz›m›z’›n aln›nda parl›yor flimdi.Ve günler öncesinden bafll›yor he-yecan›m›z.

Tecrit alt›nday›z. Hücrede herfley yasak. Yine de yarat›c›l›k s›n›rtan›m›yor. Olanaklar›m›z› zorlaya-rak de¤iflik yemekler yap›yoruz.Üstelik bu iflin ustas› Sevgi oldu¤uiçin yaparken hep ona dan›fl›yoruz.

Yine günler öncesinden hücreyi

ve hücredeki eflyalar›m›z›, direnifli-mize uygun olarak en pratik ve enkullan›fll› olabilecek haliyle yenidendüzenliyoruz.

Bir yandan da üretimlerimiz vemümkün mertebe günlük çal›flmala-r›m›z devam ediyor. El ifllerimiziyap›yoruz. Kimimiz boncuktananahtarl›klar yap›yor, kimimiz h›rkaörüyor. H›rkalar›n biri Sevgi’nin.Mizah dergimiz Nüktedan’›n çizim-leri yap›l›yor bir yandan. Adeta birar› kovan› gibi hücre. Aralarda vol-ta at›yor, türküler, marfllar söylüyo-ruz.

Bir akflam saati... Sevgi alt ran-zada. Üst ranzadaki bir arkadaflasesleniyor:

- Ne yap›yorsun?

- Hiiiç... Bir deneme yap›yorum.

Üst ranzada Sevgi’den gizli birfaaliyet sürüyor oysa. Sevgimiz’eboncuktan bir kolye haz›rlan›yor.‹çinde Cengiz’in foto¤raf› olacak.

Bu arada program haz›rl›klar›m›zsürüyor. 1 May›s’ta hem alanlar›ncoflkusunu hissedecek, hem de bafl-layaca¤›m›z yeni yolculu¤umuzlaalanlara coflkumuzu tafl›yaca¤›z. Ogüne en iyi flekilde haz›rlanmal›y›z.

Sevgi Saymaz, ‘96’dan sonraikinci kez kuflanacak al›n band›n›.Ve onurlu yürüyüflünde bir ilki daha

yazacak. 1996’da Eskiflehirtabutlu¤unun kapat›lmas›için bafllayan direniflte zafe-ri aln›nda tafl›yanlar›m›z-dand›. Ve 6 y›ld›r süren di-reniflimiz içinde band› ikin-ci kez kuflanan ilk kad›ntutsak yoldafl›m›z olacak.Bu hepimizde ayr› bir heye-can yarat›yor. Biliyoruz kiSevgi de heyecanl›, bizdendaha çok. Ama duygular›n›,heyecanlar›n› pek belli et-miyor, kiflili¤i böyle...

An›lar›n› anlatmay› se-viyor Sevgi... Biz de dinle-meyi. ‘96’daki direnifl gün-lerinden, direnifl içinde ya-flad›klar› ayr›nt›lardan sözediyor. Ve söz dönüp dola-fl›p Fatma Koyup›nar’a ge-

liyor genellikle. Tutsakl›kta uzunsüren bir beraberli¤i var Fatma-m›z’la. ‘96’da bant takma törenininyap›lamad›¤›n› anlat›yor Sevgi.Bantlar tak›lm›fl ama tören eflli¤indede¤il. Fatma haz›rlanan bantlardanbirini kap›p direniflçilerden birininaln›na tak›vermifl. O bant flimdi Fat-mam›z’›n aln›nda parl›yor. Nere-deyse 1 y›l›n› dolduracak yürüyü-flünde. Menzile vard› varacak...Sevgi, bayra¤› devrald›klar›n› gör-mesini çok istiyor Fatma’n›n. Hepi-miz istiyoruz.

Ama Nisan’›n 28’inde haberinial›yoruz Fatmam›z’›n. Bizim yenidireniflçilerimizin bant takma töre-ninden sadece bir kaç gün önce. Fa-ruk, Serdar ve Fatma... 12. Ekibimizteker teker ulaflt› hedefe ve flimdi s›-ra Cengizlerimiz’de. Tecrit kalkanadek sürecek bu yürüyüfl. Bunu bili-yoruz, çünkü s›rada bekleyenleri-miz var. Fatma da bunu biliyordu vebu güvenle ölümsüzleflti. ‹flte Sev-gimiz Fatma’n›n menzile varmas›n-dan 2 gün sonra koyuluyor yola. Ya-flamla ölümsüzlü¤ün içiçe geçti¤ien yo¤un duygular› bir arada yafla-d›¤›m›z günlerdeyiz yine. Yabanc›s›de¤iliz bu duygular›n ve her sefe-rinde daha bir iflliyor bu duygularbilincimize ve yüre¤imize.

Karay›lan’› söylüyoruz Fatmaiçin... Türkülerimiz, marfllar›m›z

Uflak Kapal›Hapishanesi

13. Ekip BantTakma Töreni

‘Bafle¤meyen Kad›nlar’›nMevzisi’nden Bir

Direniflçi Daha Yola Ç›kt›

SevgiSaymaz

16

28 May›s 2006 / 54

Fatmam›z ve 122’lerimiz için... Fat-mam›z’la birlikte 122. yeminimizide ettik; bu tecriti parçalayaca¤›z.

30 Nisan’da akflam yeme¤indensonra k›nay› haz›rl›yoruz. Heyeca-n›m›z, coflkumuz dorukta. Alk›fllarve z›lg›tlar eflli¤inde k›na için haz›r-lad›¤›m›z program› bafllat›yoruz...

Asl›nda Sevgi herfleyin sade vedo¤al olmas›n› istiyor ama bu müm-kün de¤il. Büyük bir coflku hakimgecemize. Bir arkadafl›m›z Sev-gi’nin yaflam›ndan kesitler haz›rla-m›fl, Sevgi’yi canland›r›yor. Çocuk-lu¤undan, günlük yaflamdaki halle-rinden kesitler sunuyor. Türküleri-miz hiç susmuyor, k›sa aralarda yi-yecekler geliyor masaya. K›sa soh-betler yap›yoruz. Sevgimiz’in canortaklar› da akl›m›zda. F Tiple-ri’nde olanaklar› bizden daha da k›-s›tl›, hücre duvarlar› bizden dahaçok biliyoruz ama ayn› coflkuyu ya-flad›¤›m›zdan eminiz. Bu yüzden 8kifliden çok daha kalabal›¤›z bu za-vall› hücrede.

Gece saat 12.00’yi buldu¤undak›nay› getiriyoruz. Önce Sevgi’ninavucuna yak›yoruz. Sonra s›raylahepimize.

Ve 1 May›s... Sabah saat 9.00’daSevgi band›n› kuflan›p and içiyor.Öyle güzel ki, gözlerimizi alam›yo-ruz ondan ve dakikalarca alk›fllar›-m›z kesilmiyor. Band›n› ve içindeCengizimiz’in foto¤raf› olan kolye-yi tak›yor. ‹kisi de çok yak›fl›yorSevgimiz’e. Yine heyecan›n› bellietmiyor pek ama biliyoruz ki çokheyecanl›... Konuflmas› k›sa, sadeve net. Kendisi gibi...

“Yoldafllar, ikinci defa kuflan-

d›m al›n band›m›.. Onurluyum.

Gururluyum. Öncelikle bu band›

bana lay›k gördü¤ü için partime

teflekkür etmek istiyorum. Çünkü

yolu ad›mlamak için s›rada bekle-

yen onlarca yoldafl›m›n oldu¤unu

biliyorum.

‹lk kez al›n band›m› kufland›-

¤›m ‘96’da da ayn› heyecan› ve

coflkuyu yaflam›flt›m. ‘96’da 12

can›m›z›n flehitli¤iyle zaferi ka-

zand›k. 12’lerimizin aras›nda ola-

maman›n ac›s›n› duydum yüre-

¤imde, ayn› zamanda kazanma-

n›n sevincini yaflad›m. Zafer ka-

zanmak en büyük mutlulu¤u olu-

yor bir devrimcinin. Yine zafer

kazanmak için ç›k›yoruz yola.

Cengizimizin klavuzlu¤unda, 13.

Ekibimizle...

Fidanlar’dan, Faruklar’dan,

Serdarlar’dan ve Fatmalar’dan

devrald›¤›m›z bayra¤› ya tecrit

zincirini k›r›p zafer gününde dal-

galand›racak ya da flehit düflece-

¤iz. Bir gün mutlaka kazanan biz

olaca¤›z, bunu biliyorum. Cengiz

Soydafl ölüm orucu ekibi direnifl-

çisi olarak, partime, flehitlerimi-

ze, halk›m›za ve yoldafllar›ma la-

y›k olaca¤›m. Hep yüre¤imdesi-

niz. Sizleri seviyorum...”

Bu k›sa ve heyecanl›, coflkulutörenimizden sonra havaland›rmayaç›k›yoruz ve alanlar›n coflkusunakat›l›yoruz duvarlar›n ard›ndan....

Sevgi SSAYMAZ; 39 yafl›ndabir kad›n. Artvin fiavflat’›nArpal› Köyü’nden. O sosyalizmu¤runa savaflan bir devrimci.14 yy›ld›r tutsak. Adana,Malatya, Amasya, Sakarya,Çanakkale, Manisa hapisha-nelerinde iflkenceleri, katliam-lar› gördü. Tecriti yaflad›.fiimdi Uflak’ta. Sadece kad›n devrimci tutsak-lar›n kald›¤› Uflak Hapishanesi,büyük direnifl içinde YaseminCanc›’y›, Berrin B›çk›lar’›,Sevgi Erdo¤an’›, SergülAlbayrak’› ve Günay Ö¤rener’iflehit verdi. Her biri Cephelikad›nlar›n destan›na yeni birsayfa ekledi. Bafle¤meyenKad›nlar’›n Mevzisi’nde flimdibayra¤› yine bir Sevgi tafl›yor.

Cengiz Soydafl’›n 22 Kas›m 2000’deBart›n Hapishanesi’nde Bant TakmaTöreninde Yapt›¤› Konuflma:

Yoldafllar, Siper Yoldafllar›; Tarih, ak sayfalar›na, bir kez

daha hücre hücre ölen ÖzgürTutsaklar›n bafle¤mez direnifli-ni yazacak.

Tarih bir kez daha son sözüdirenenlerin söyledi¤ine tan›k-l›k edecek.

Bu güç bizim. Bu güç flehitlerimizin. Onlardan ö¤rendik umudun

ad›n› kanla nak›fl nak›fl duvarla-ra ifllemeyi.

Onlardan ö¤rendik ölümüdüflman›n elinde bir silah ol-maktan ç›karmay›, ölürken zali-min yüzüne meydan okumay›.

Söz hükmünü yitirdi art›k. Gün, flehitlerimize, yoldaflla-

r›m›za, halklar›m›za lay›k olmagünüdür.

Gün, Parti-Cephemizin dire-nifl gelene¤ine bir halka dahaekleme günüdür.

Gün, düflman› ve ölümü yereserme günüdür.

Ölüme yatarken, Ölüm OrucuEkibi’nde yer alan di¤er yoldafl-lar›m gibi; yüzlerce Ölüm Orucugönüllüsü yoldafl›m›n; her ko-flulda evlatlar›m›z onurumuz-dur diye hayk›ran ailelerimizin;bize güvenen halklar›m›z›n;umutlar›n›, özlemlerini, düflma-na duyduklar› kini s›rtlad›¤›m›-z›n bilincindeyim.

Bu bilinçle bir kez daha sözveriyorum; ölümü gülerek kar-fl›layaca¤›m. Partime, Önderi-me, flehitlerimize, yoldafllar›-ma, halk›ma lay›k olaca¤›m.

Biz Kazanaca¤›z. Halk›m›z Kazanacak. Zaferimiz flimdiden kutlu olsun.Yaflas›n Ölüm Orucu Direni-

flimiz! Zaferi fiehitlerimizle Kazana-

ca¤›z! Yaflas›n Siper Yoldafll›¤›! ...

17

28 May›s 2006 / 54

“Tecrite Son” sloga-n›yla sürdürülen ey-lemler birçok yerde de-vam ederken, destekamaçl› süresiz açl›kgrevleri de yay›l›yor.

Geçen hafta Anka-ra’da bafllayan açl›kgrevi bu hafta da ‹z-

mir’de bafllad›. Grup-lar halinde sürece¤iaç›klanan açl›k grevini-nin bafllad›¤›, 24 Ma-y›s’ta Buca Forbest giriflinde yap›-lan eylemle TAYAD’l› Aileler tara-f›ndan duyuruldu. Aç›klamay› ya-pan Sebahattin Filazo¤lu, tecritin122 insan›n can›n› ald›¤›n› hat›rlata-rak, “Bizler bu kaybedilen insanla-r›m›z›n say›s›na yenileri eklenme-sin, bu say› 123, 124 olmas›n diyeburaday›z. fiu an hapishanelerde ved›flar›da ‹stanbul ve Adana’da ölümorucu sürüyor. Tecritin insanl›k su-çu oldu¤u bilinciyle tecritin ortadankald›r›lmas› için direniyorlar. Biz-ler de bugün ayn› bilinç ve kararl›-l›kla burada açl›k grevine bafll›yo-ruz” diye konufltu.

ESP’nin de destekledi¤i aç›kla-may› halk ilgiyle dinlerken, GrupGün›fl›¤› da bir dinleti verdi. Direnifltürkülerinin ard›ndan Sebahattin Fi-lazo¤lu ve Cafer Göylüsün ilk grupolarak açl›k grevine bafllad›lar.

‹zmir TAYAD’l›lar her hafta dü-zenledikleri oturma eylemini de, 20May›s’ta Kemeralt› Çarfl›s› giriflin-de gerçeklefltirmifllerdi.

***

Açl›k grevinin devam etti¤i birbaflka yer de Ankara Abdi ‹pekçi

Park›. El’in alt›ndaki direnifllerinin1000. gününü karfl›lamaya haz›rla-nan TAYAD’l›lar, her hafta düzenle-dikleri tutsak mektubu okuma eyle-mini bu hafta da 22 May›s günügerçeklefltirdiler.

“Sana Tecriti Anlatmak ‹stiyo-rum, Tecrit Öldürüyor” ve “TecriteSon” yazan pankartlar›n aç›ld›¤›eylemde, bir hücre maketi de tecritiflkencesini simgelemek için kulla-n›ld›. Ölüm orucu direniflçilerininresmini tafl›yan TAYAD’l›lar ad›na

konuflan Ayfle Arapgirli, “Beynimi-ze örülen hücreleri y›kal›m. Kendihapishanemizi y›kal›m. Duymazl›k-tan gelerek, görmezden gelerek ikti-dar›n katliam›na ortak olmaya sonverelim” dedi.

Aç›klaman›n ard›ndan, eylemedestek veren flair Mehmet Özer,hücre maketinin içine girerek, Ümit‹lter’in Kand›ra F Tipi’nden gön-derdi¤i “Size Tecriti Anlatmak ‹sti-yorum” bafll›kl› mektubunu okudu.Özer sözlerini; “kavga amans›z vekat›/ kavga didik didik ve destans›/Ben düfltüm,/ yerimi bir baflkas›al›r/ bu ifl bu kadar s›radan…/ Kur-fluna dizilifl ve kurtlar/ ne kadar fay-das›z…/ Ama birlikte olaca¤›z hal-k›m/ o büyük f›rt›nada/ çünkü sev-dik seni…” dizeleri ile bitirdi.

Eyleme, Tar›m-Orkam Sen, ESPve Mazlum-Der de destek verirken,s›k s›k “Yaflas›n Ölüm Orucu Dire-niflimiz, Yaflas›n Abdi ‹pekçi Dire-niflimiz, Behiç Aflç› Onurumuzdur,Kamil Karatafl Onurumuzdur, Gül-can Görüro¤lu Onurumuzdur, SevgiSaymaz Onurumuzdur, Serpil Ca-badan Onurumuzdur” sloganlar›at›ld›.

***

Adana TAYAD’l› Aileler’in“Tecrite Son” demek için her haftayapt›klar› ‹nönü Park›’nda ki ey-lem, 22 May›s günü gerçeklefltirildi.“Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdu-run” önlükleri giyen ve “TecriteSon” pankart› arkas›nda toplananTAYAD’l›lar, Gülcan Görüro¤-lu’nun direnifline destek ça¤r›s›ndabulundular. Aç›klaman›n ard›ndanyap›lan oturma eyleminde bir saat

boyunca halk›n ilgisiyo¤un olurken 400adet broflür da¤›t›ld›.

***

21 May›s Pazar gü-nü ‹stanbul Sultanah-met Park›’nda topla-nan TAYAD’l›lar, birkez daha “Tecrite Son”diye hayk›rd›lar. Dire-niflçilerin resimlerinintafl›nd›¤› eylemde buhafta F Tipi’ndeki tut-

saklardan Ufuk Keskin’in mektubuile tecrit anlat›ld›. Halk›n yo¤un ilgigösterdi¤i oturma eyleminde, ya-banc›lara da ‹ngilizce olarak tecritanlat›ld›.

***

Samsun TAYAD’l›lar, her Cu-martesi oldu¤u gibi 20 May›s’ta da,Süleymaniye Geçidi’nde oturmaeyleminde tutsak mektubu okuya-rak, zalime öfkelerini hayk›rd›lar.Sloganlarla sonland›r›lan oturmaeyleminin ard›ndan, Çiftlik Caddesiboyunca kampanya bültenleri da¤›-t›larak eylem bitirildi.

***

Evlatlar›n›n, kardefllerinin tecri-te karfl› zaferi kazanacaklar› inan-c›yla Hatay TAYAD’l›lar UlusMeydan›’nda yapt›klar› oturma ey-leminin 11. haftas›nda 19 May›s gü-nü bir araya geldiler. Pankartlar› vesloganlar› ile tecriti ve direnifli hay-k›ran TAYAD’l›lar, direnenler onu-rumuzdur dediler. Oturma eylemis›ras›nda bir tutsak mektubu oku-nurken, çok say›da insan tecrit ko-nusunda TAYAD’l›lar› soru ya¤mu-runa tutarak bilgi ald›. Eylemin ar-d›ndan Armutlu ve Elektrik Mahal-leleri’nde afifl yapan TAYAD’l›larhalka tecrit gerçe¤ini anlatmaya de-vam ettiler.

***

“Sana Tecriti Anlatmak ‹stiyo-rum” denilerek oturma eylemi yap›-lan yerlerden biri de Antalya oldu.TAYAD’l›lar bir tutsak mektubu daokuduklar› eylemde K›fllahan Oteliönünden meydana kadar sloganlarlayürüdüler. Burada yap›lan aç›kla-

DDii rreenneenn ll ee rrOOnnuurruummuuzzdduurr !!

18

28 May›s 2006 / 54

mada direniflin sürdü¤ü hat›rlat›la-rak, “Bizler bu ac›n›n ve onurun ta-fl›y›c›lar› olarak diyoruz ki; tecritindayatt›¤› bu hiçli¤e teslim olmamakiçin herkesin yapabilece¤i bir fley-ler var” denildi. Eyleme, E¤itim-Sen fiubesi de destek verdi.

***

Mersin’de 22 May›s günü dü-zenlenen oturma eyleminde, “ÖlümOrucu Sürüyor Zafer Bizim Olacak,Behiç Aflç› Gülcan Görüro¤lu Onu-rumuzdur” sloganlar› hayk›r›ld›.Gülbeyaz Karaer taraf›ndan yap›lanaç›klamada, “Hep onurumuz ve in-sanca bir yaflam koflullar› için feda

ediyoruz can›m›z›, sevdiklerimizi”ifadelerine yer verilirken, bir tutsakmektubu okunarak tecrit anlat›ld›.Marfllarla biten eylemin ard›ndanpolisin keyfi kimlik kontrolü dayat-mas› yafland›. Buna ra¤men, “Yafla-s›n Ölüm Orucu Direniflimiz” slo-gan› öfkeyle hayk›r›ld›.

★ HSF’de Tutsaklar ve Tecrit

Hollanda’n›n Nijmegen flehrinde 19 - 21 May›s gün-lerinde “2. Hollanda Sosyal Forumu” (HSF) düzenlen-di. 150’ye yak›n seminerin yap›ld›¤› foruma 1500 kiflikat›ld›. Bu sene ikincisi düzenlenen HSF’de a¤›rl›kl›olarak Amerikan emperyalizminin sald›rganl›¤›,Irak’taki direnifl, Avrupa Anayasas›, Filistin`deki dire-nifl, duvar ve ambargo ile mültecilik konular› ele al›n›r-ken, Anadolu Federasyonu ile Uluslararas› Tecritle Mü-cadele Platformu (UTMP) da yerald›.

Anadolu Federasyon Baflkan› Nurhan Erdem, göç-menler ve ilticac›lar›n yaflad›klar› sorunlar› dile getirir-ken, Belçika’da devrimcilere yönelik hukuksuzlu¤u an-latt›. Hollanda’da tutuklu bulunan “Bahar Kimyon-gür’e Özgürlük” imza metni yo¤un destek bularak im-zalan›rken, Almanya’n›n en büyük sendikas› olan VerdiSendikas›’n›n iki sekreteri, forumda kendi imkanlar› ile

haz›rlad›klar› imza metinle-riyle “Bahar Kimyongür’eÖzgürlük” için imza topla-d›lar. Yafllar› 50’nin üzerin-de olan iki sendikac›n›n dav-ran›fl› örnek olurken, Hol-landa Fasl› ‹flçi Komitesi(KMAN) yöneticileri, imza-y› 10.000`e yak›n üyeleri ad›na att›klar›n› vurgulad›lar.

HSF’nin son günü UTMP Temsilcisi tecrit üzerinekonufltu. Temsilci, tecritin anti-emperyalist herkesinsorunu olmas› gerekti¤ini kaydetti. Forumun kapan›-fl›nda söz alan Samir Amin, Anuradha Mittal, Anne VanSchaik ile Sylvia Borren, Amerikan haydutlu¤u ve or-tak hareket etme konular›n› ele ald›lar. M›s›rl› ünlü ya-zar Samir Amin, Amerika’dan Anuradha Mittal ile Hol-landa’dan Anne Van Schaik, tutsaklar›n herkesin tutsa-¤› oldu¤unu, ölüm orucu hakk›nda bilgilerinin oldu¤u-nu söyleyerek desteklediklerini ifade ettiler.

4-7 May›s tarihleri aras›nda Ati-na'da düzenlenen Uluslararas› Anti-emperyalist Anti-kapitalist Buluflma(IAAM) sonuç bildirgesi yay›nland›.Çeflitli ülkelerden devrimci, demok-rat hareketlerin imzas›yla yay›nlananbildirgede, Türkiye’den TAYAD’›nimzas› da bulunuyor.

Irak direniflinin selamland›¤› bil-dirgede, silahl› mücadeleye verilengüçlü destek vurgulan›rken, Ne-pal’de süren gerilla savafl›na, Filistinhalk›n›n direnifline de destek ifadeedildi. Balkanlar’da ABD askeri üs-lerinin varl›¤›na karfl› halklar› direni-fle ça¤›ran IAAM, Miloseviç’in kat-ledilmesini mahkum etti. Frans›zemekçilerinin ve gençlerinin müca-delesine dikkat çekilirken, “Avrupahalklar›n› ayn› direnifl yolunu takipetmeye ça¤›r›yoruz. Dünyan›n hertaraf›nda iflçi hareketlerinin yeniden

inflas›n› ve güç-lendirilmesini he-defleyen her türlümücadeleyi, top-

lumun bask› ve sömürü zincirlerin-den bütünüyle kurtulmas› için harca-nan çabalar› destekliyoruz” denildi.

Emperyalizmin “Terörizm politi-kalar›na, halklar›n demokratik hak-lar›n›n yok edilmesine, terörist histe-riye, kara listelere, Guantanamolar’ave halk hareketlerine ve özgürlük veadalet için savaflanlara yönelik uygu-lanan fliddete” karfl› ç›kan IAAM,“Düflüncelerimiz, Türkiye ve EbuGarib'deki tecrit hücrelerinde oldu-¤u gibi hapishane ve zindanlardakifliddet politikalar›na karfl› direnenmilitanlarla birliktedir” dedi.

Bildirge flu ifadelerle son buldu:“21. yüzy›l, eflitlik, özgürlük ve ada-let üzerinde kurulu ve insan›n insan›sömürmedi¤i yeni bir dünya yarat-mak için emperyalizmi ve her türdengericili¤i devrim mücadelesi verenhalklara ve emekçilere aittir.”

★ Anti-kapitalist, Anti-emperyalist Atina Buluflmas› Sonuç Bildirgesi

14 Mart tarihinde DersimTemel Haklar’a yap›lan bask›n-da tutuklanan Murat Kaymaz,Elif Akkurt ve Derya Ula¤, 17May›s tarihinde yap›lan ilk du-ruflmalar›nda tahliye edildiler.

Hat›rlanaca¤› gibi; TemelHaklar yönetici ve üyeleri, Em-niyet ve Savc›’n›n ortak haz›r-lad›¤› komplo ile keyfi bir fle-kilde tutuklanm›fllard›. Yeriyurdu belli olan bir kiflinin “da-¤a gönderiliyor” gerekçesiyledemokratik kurum çal›flanlar›ve dernek üyeleri polisin gazl›ve coplu sald›r›s›na u¤ram›fllar,polis Dersim sokaklar›nda saat-lerce terör estirerek çok say›dakifliyi gözalt›na alm›fl, iflkence-hanelere tafl›m›flt›.

Komplo ile tutukland›lar

tahliye edildiler

“ T e r ö r ekarfl› uluslararas› iflbirli¤i-nin muhte-flem bir örne¤i”ydi... “DHKP-C’yeTürkiye’den ‹talya’ya, Belçika’danHollanda’ya büyük darbe vu-rulmufl”tu... “Yakalananlar aras›ndaTürkiye sorumlusu dahil birçok üstdüzey yönetici var”d›... “Örgüte aitçok say›da belge, döküman ele geçi-rilmifl, flifreler çözülmüfl”tü...“DGM’ye gönderilen 29 kiflininDHKP-C örgütünün beyin tak›m›oldu¤u ö¤renilmifl”ti... “Avrupa’da23, Türkiye’de 40 örgüt üyesi elegeçirilmifl”ti...

Ve...

Ve iflte böyle bir “büyük operas-yon”da, 22 May›s günü görülenduruflma sonras›nda tek bir tu-tuklu devrimci kalmad›. 1 Nisan2004 tarihinden bu yana “ne ka-dar fazla yat›r›rsak kârd›r” man-t›¤›yla hareket eden mahkeme,tutuklu bulunan son dört kifliyide, o gün tahliye etmek duru-munda kald›.

Çünkü, ortada iddialar› kan›t-layacak tek bir delil olmad›¤› gi-bi, polisin “delil” diye mahke-meye verdi¤i belgelerin sahte ol-du¤u kan›tland›, disket vb.birçok “kan›t›n”, kan›t olma nite-li¤ini tafl›mad›¤› teknik ve huku-ki olarak belgelendi.

Tutuklu Kimse Kalmad›

1 Nisan 2004 tarihinde Hollan-da, Belçika, Almanya, ‹talya veTürkiye'de yap›lan efl zamanl› ope-rasyonun davas›na 22 May›s’ta ‹s-tanbul 12. A¤›r Ceza Mahkeme-si'nde devam edildi.

4'ü tutuklu toplam 88 kiflininyarg›land›¤› duruflma sonucunda,tutuklu bulunan; fiadi Özbolat,Mehmet Yayla, Gülizar Kesici veMetin Yavuz tahliye edildi.

Tutuklu ve tutuksuz devrimcile-rin yan›s›ra, 15 savunma avukat›n›nkat›ld›¤› duruflmada, fiadi NaciÖzbolat'›n Avukat› Taylan Tanay,müvekkilinin 26 ayd›r tutuklu oldu-

¤unu hat›rlatarak tahliye talebindebulundu. Mahkeme heyeti ise ‹tal-ya, Belçika ve Hollanda makamla-r›ndan davaya iliflkin iki y›ld›r talepettikleri belgelerin henüz ellerineulaflmad›¤›n› belirterek, Özbolat,Kesici, Yavuz ve Yayla'y› tutuksuzyarg›lanmak üzere serbest b›raka-

rak, duruflmay› erteledi.

Savunma avukatlar› ayr›ca, bu-güne kadar Belçika, Almanya veHollanda’da bask›nlar›n ard›ndanherhangi bir davan›n aç›lmad›¤›n›da belirttiler.

Komplocular› Yarg›lay›n!

Mahkemeyi izlemek ve bir kezdaha 1 Nisan sahte belgeli komplooperasyonunu protesto etmek için,mahkeme öncesi aç›klama yapanHÖC üyeleri, “Sahte Belgelerle Tu-tuklananlar Serbest B›rak›ls›n! ”pankart› açt›lar. 120 kiflinin kat›ld›-¤› eylemde konuflan ‹brahim Çuha-dar, 1 Nisan’›n, Avrupa emperya-listleri ve iflbirlikçi AKP iktidar› ta-

raf›ndan de-mokratik ku-rumlar› çal›-flamaz hale

getirmek, haklar ve özgürlükler mü-cadelesini sindirmek amac›yla ya-p›ld›¤›n› hat›rlatarak, “Biz 2 y›l› afl-k›n bir süredir bu mahkemelerdekomplolar›, provokasyonlar› boflaç›karmaya devam ediyoruz. Peki yasiz? Gerçekleri aç›klay›p, komplo-cular› yarg›layabilecek misiniz?Aciz de¤ilseniz bizi de¤il komplocu-lar› yarg›lay›n!” diye konufltu.

HÖC’lüler s›k s›k “Adalet ‹sti-yoruz, Komplolara Son” sloganlar›-n› att›lar.

Telefon Kart› Da Sahte!

Polis fezlekesi ve bu fezleke-yi aynen alan savc›l›¤›n iddiana-mesine göre; “örgütle ba¤lant›cep telefonu hatt› arac›l›¤›yla ku-ruluyor”du.

Dosyaya konulan birçok söz-de “örgüt yaz›flma ve raporlar›”gibi, ad› geçen S‹M kart›n›n dadosyaya polis taraf›ndan eklen-di¤i anlafl›ld›. Böyle bir telefo-nun olmad›¤› ve hatt›n da 2002y›l›ndan bu yana, polis emane-tinde bulundu¤u avukatlarca dilegetirildi.

Yani 1 Nisan operasyonundaniki y›l önce -bir baflka operas-

yondan- elinde bulunan kart› dosya-ya koyuyor polis ve iflte “delil” di-yor. T›pk›, birçok “örgüt içi yaz›fl-may›” kendi bilgisayar›nda yaz›pdosyaya koydu¤u gibi.

Gelinen aflamada; ortaya koydu-¤umuz sahte belgeler gerçe¤i ile za-ten kamuoyu nezdinde niteli¤i a盤aç›km›fl olan 1 Nisan komplosu,mahkeme aflamas›nda da çökmüfl-tür. “Uluslararas› operasyon” balo-nu patlam›flt›r.

Bu sonuç; dosyada yeralan birçok “belge ve delil”in sahte oldu-¤unun, mahkeme taraf›ndan da z›m-ni olarak kabul edilmesidir. Yap›l-mas› gereken, o sahte belgeleri ha-z›rlayanlar›n san›k sandalyesineoturtulmas›d›r.

19

28 May›s 2006 / 54

Komplocular Yarg›lans›n!“Uluslararas› DHKP-C

Operasyonu”ndatutuklu kimse kalmad›

AKP ikti-dar›n›n em-peryalistlerleiflbirli¤i için-de gerçeklefltirdi¤i 1 Nisan operas-yonu; Türkiye tarihinin en büyükkomplosu olarak an›lacakt›r. Süreçbitmemifltir, ancak yap›lan yaygarave sonuçtan bak›ld›¤›nda komplobüyük oranda çökmüfltür.

Komploculu¤u, provokasyonlar›yönetim tarz› olarak kullanan oli-garflinin tarihinde kuflkusuz yüzler-ce komplo mevcuttur, ancak 1 Ni-san’›n; hukuku ve adaleti en dema-gojik biçimde kullanan Avrupa em-peryalistlerinin de ortak olmas› veoperasyonlar›n çap› itibariyle, eflibenzeri yoktur. “Terörizm” dema-gojisiyle nas›l bir hukuksuzlu¤unyaflama geçirildi¤i, devletin polisi-nin aleni flekilde sahte belgeler ha-z›rlad›¤› ve iktidar›n bunu savuna-rak operasyonla övündü¤ü bir baflkaörne¤e rastlamak da zordur.

Sat›r bafllar›yla, komplonunnas›l kuruldu¤unu, ne amaçland›-¤›n› hat›rlayarak, bu ülkenin nas›lyönetildi¤ine bir kez de 1 Nisanaynas›nda bakal›m...

Faflizm ‹le Kopenhag Kriterlerinin ‹flbirli¤i!

Tarih, 1 Nisan 2004. ‹stan-bul’da; Ekmek ve Adalet Dergisi,TAYAD, Halk›n Hukuk Bürosu, Te-mel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i,Anadolu’nun Sesi Radyosu, Genç-lik Gelecektir Dergisi, ‹stanbulGençlik Derne¤i, ‹dil Kültür Mer-kezi, Okmeydan› Halk›n›n Sesi Ga-zetesi bas›ld›; onlarca kifli gözalt›naal›nd›. Ayn› gün di¤er illerde de,Adana Dayan›flma-Der ve DersimTemel Haklar’›n da içinde bulundu-¤u birçok kurum bas›ld›.

Avrupa’da ise; Hollanda’da Öz-gürlük Bürosu ve DHKC Enformas-yon Bürosu, Belçika’da Halk›n SesiTelevizyonu ve ayr›ca Hollanda veAlmanya’da çeflitli evler bas›ld›.Tüm bu bask›nlarda, bilgisayarlar,telefonlar, yay›nlar gasbedildi. Du-varlar arama alt›nda delinip y›k›ld›,

dolaplar talan edildi.

Yaflananlar›n ad› özetle, “terördemagojisi ile terör estirmek”ti.Kopenhag Kriterleri ile faflizmin ifl-birli¤i sonucunda yarat›lm›flt› bu te-rör. Her demokratik kurum örgütün“hücre evi”, çal›flan herkes “örgüt

üyesi” ilan edildi. Onlarca kifli dahagözalt›na iken, onlar› “terörist”, flu-ra bura “sorumlusu” ilan eden, so-rumsuz, kontra bas›n da de¤ildi sa-dece. Emniyet Genel Müdürlü¤üSözcüsü Ramazan Er, daha bask›n-

lar›n yap›ld›¤› gün “Avrupa’da 23,Türkiye’de 40 örgüt üyesi yakalan-d›” aç›klamas›n› yapt›. Sonraki günve aylarda ‹çiflleri Bakan› defalarca“teröre karfl› uluslararas› iflbirli¤i-nin en güzel örne¤i” olarak göster-di ve mahkemeleri süren insanlar›“terörist” ilan etmekten çekinmedi.

Hukuksuzluk diz boyuydu, dü-zen kendi yaz›l› yasalar›n› da bir ya-na b›rakm›fl, mahkemeler, savc›lar,hükümet yetkilileri, komploculu¤umalum polis fleflerini aratm›yordu.Oysa Türkiye ve Avrupa’da bas›lanyerler aras›nda, DHKC’yle ilgili tekyer Hollanda DHKC EnformasyonBürosu’ydu. Ki o da bulundu¤u ül-kenin yasalar› çerçevesinde faaliyetyürüten yasal bir kurumdu. Emni-yetin “bir y›ld›r haz›rland›klar›n›”

söylediklerio p e r a s y o ntam bir fiyas-koydu. Hepsi

gözönünde olan insanlar› gözalt›naalmak, demokratik kurumlar› bas-mak için neden bir y›l haz›rland›n›z,neye haz›rland›n›z sorular›na cevapveremediler? Vahim olan fluydu ki;hukuk kurumlar› ve hukukçular da;her yan›ndan hukuksuzluk akanoperasyona, “terörizm” bask›lan-mas› alt›nda sesini ç›karmad›lar.

Oligarflinin güç ald›¤›, Amerikantaklitçisi Avrupa emperyalizmininkendi teflhirini göze alarak ortak ol-du¤u operasyon da, sadece bu de-magojiye dayan›yordu. “Terör örgü-tü” denildi¤inde akan sular›n dura-ca¤› bir ülke ve dünya koflullar›n›nzor yöntemleriyle yarat›lmas› üzeri-ne infla ettiler 1 Nisan terörlerini.

Ancak her fleye ra¤men, mahke-me aflamas› için bunlar yeterli de-

¤ildi, “delil” gerekliydi ama oncatantanaya karfl›n, ortada hiçbir fleyyoktu. Ve tam da bu aflama polisinony›llard›r bilinen yöntemi devre-ye girdi. Delil yoksa yarat›l›rd›!

Yaratt›lar!

Ve polisin komplosunun orta¤›olan yarg›, 82 devrimciyi tutukla-d›. Tutuklanan bütün devrimciler;her gün demokratik kurum ve ku-rulufllara gidip gelen, oralarda ça-

l›flan insanlard›. Bir anda “illegal”gösterildiler, bir anda “örgüt üyesi”oluverdiler. Bu konuda burjuva ba-s›n polisin bafl yard›mc›s›, pisli¤iningizleyicisi rolünü oynad›.

“Kan›tlar”›n Sahte Oldu¤u Deflifre Ediliyor

Önce, operasyonda tutuklananEkmek ve Adalet Dergisi Genel Ya-y›n Yönetmeni Gülizar Kesici veavukatlar›n›n imzas›yla 8 May›s2004 tarihinde; ard›ndan 29 May›s2004 tarihinde operasyonda tutukla-nan çok say›da devrimcinin ve avu-katlar›n›n imzas›yla aç›klamalar ya-p›ld›. Bu aç›klamalarda, polisindosyaya koydu¤u yüzlerce belgeninsahte oldu¤u kan›tland›.

20

28 May›s 2006 / 54

Bir Komplonun ÖyküsüOligarflinin komplo po-litikalar› ve psikolojik

savafl yöntemleri

Polis sahte belge haz›rlamadaöylesine pervas›z davranm›flt› ki,Emniyetin bu sahte belgeleri yaz-makla görevlendirdi¤i kifli, ayn›belgeden iki tane yazabilmifl, birin-de bir madde yazmay› unutmufl, di-¤erinde yazm›flt›. Yap›lacak en kababir incelemede dahi, tüm bu belge-lerin tek elden ç›kt›¤› anlafl›l›yordu.Sözde örgüt belgelerinin, illegaldevrimci bir örgütün ciddiyetiyleyak›ndan uzaktan ilgisi yoktu. Ör-gütteki sorumlular›n, kod adlar›n›nkime ait oldu¤unun listeleri gibi,polisin komplosuna dayanak olabi-lecek ve akl› bafl›nda herkesin “ko-mik” deyip geçece¤i “belgeleri” ek-lemeyi de unutmam›flt› polis. Perva-s›zl›¤›n bir baflka örne¤i de; Ekmekve Adalet Dergisi’nin çeflitli say›la-r›nda ç›kan yaz› ve röportajlar›n da-hi bilgisayar ç›kt›lar›n›n “örgüt bel-gesi” diye dosyaya konulmas›yd›.

Düzenin kendi yasalar›n›uygulamas› halinde dahi, budosya daha bafltan f›rlat›l›pat›lacak nitelikte oldu¤unukendisi anlat›yordu adeta.Buna ra¤men, devrimcilerine kadar içeride tutarsak kâr-d›r anlay›fl› ile, kimileri biry›l, kimileri 2 y›ldan fazlabir zaman tutsak edildiler.

Polis sahte belgeleri ha-

z›rlamaktaki amac›n›, 4Nisan 2004 tarihli fezlekesindeaç›kça ortaya koymufltu. Yarg› fluy-du; “bunlar teröristtir, kimileri ha-pishanede yatm›fllard›r, flu eylemle-re kat›lm›fllard›r (ki say›lan eylem-lerin istisnas›z tümü yasal demokra-tik eylemlerdir)” gibi nedenleri s›ra-l›yor ve ard›s›ra “bunlar terörist ol-du¤undan derneklerde, dergilerdeörgütlenecekler, sonra da terör eyle-mi yapacaklar. O halde bafltan engelolmak gerek” diyordu...

Böyle bir anlay›fl›n hakka, huku-ka tahammül etmesi mümkün mü?

Etmediler! Yarg› da böylesine diz boyu olan

bir hukuksuzlu¤un içindeydi elbet-te. Polisin hiçbir hukukta yeri olma-yan mant›kla haz›rlad›¤› fezleke, sa-t›r› sat›r›na bir savc› taraf›ndan iddi-

aname haline getirildi.

Oligarflik iktidar ve onun polisi-nin fezlekede ifadesini bulan mant›-¤› ve dayatmas› fluydu: “Hak ve öz-gürlükler mücadelesi ile ilgili der-nekler, yay›nlar yaflamamal›d›r. Ve-ya ad› olsa da hiçbir ifllevi olmama-l›, sadece demokrasi vitrini için "vargibi" gözükmelidir. Devrimciler as-la örgütlenmemelidir, hele hapisha-neden ç›kanlar hak özgürlükler mü-cadelesiyle, ülke sorunlar›yla ilgi-lenmemelidir, ilgilenirlerse, bu in-sanlar›n söyledikleri her söz, yap-t›klar› her faaliyet terördür...”

‘Diskette Ad›n Ç›kt›’ TerörüVe Komploya Suçüstü

Gözalt› ve tutuklamalar 1 Nisanile s›n›rl› kalmad›. “Ele geçirildi¤i”iddia edilen diskette, “ad›n ç›kt›”denilerek Türkiye’nin onlarca ken-

tinde onlarca kifli gözalt›na al›nd›,kimileri tutukland›. Öyle ki, disketpolisin elinde bir “koz”, demokratikmücadele yürütenlere karfl› istedi¤izaman kullanabilece¤i bir terör sila-h› haline geldi. Bu pervas›zl›kla,operasyonlar›n üzerinden bir-birbuçuk y›l da geçse, birileri gözalt›naal›nmaya devam etti. Nas›l olsa dis-ket polisin elindeydi ve kimi can›isterse, daha do¤rusu mücadelesiniengellemek, susturmak isterse, is-mini ekliyor ve gözalt›na al›yordu.

Oligarflinin komplosu sürerken,hukukçular›n çabalar›, Haklar veÖzgürlükler Cephesi’nin hukuk sa-vafl› temelinde sürdürdü¤ü kampan-yas› ilk sonucunu verdi. HHB avu-katlar›, 9 Haziran 2004 tarihli du-ruflmada, suçlaman›n en önemli

“kan›t›” olarak gösterilen disket vebilgisayar ürünlerinin tekrar incele-nerek dökümünün yap›lmas› ve birkopyas›n›n kendilerine verilmesinitalep ettiler. Mahkemenin disketle-rin “Emniyet Müdürlü¤ünden isten-mesine” karar vermesi ile çarp›c›bir gerçekle karfl›laflt›lar. Oysa davadosyas›ndaki emanet makbuzundatüm bu dökümanlar, “savc›l›k ema-netinde” gözüküyordu. Yani, mah-kemenin bilgisi ve onay› dahilinde,savc›l›kta oldu¤una dair resmi kay›tbulunan disketler, polisteydi. Davaaylar önce aç›lm›fl, tüm belgeler po-listen ç›km›fl görünmesine ra¤menyaflanan bu durum, aç›k bir suçüstü

haliydi. “Diskette ad›n geçiyor” de-nilerek yap›lan gözalt› ve tutukla-malarda, o isimlerin diskete nas›lgirdi¤i de böylece anlafl›l›yordu. Yi-ne, HHB avukatlar›n›n bakt›¤› alt›ayr› davada da benzer bir durumunoldu¤unun ayn› süreçte ortaya ç›k-

mas›yla, bu hukuksuzlu¤unpolis-yarg› iflbirli¤i ile biryöntem, politika olarak kul-lan›ld›¤› kan›tland›.

Komplocular›n ald›¤› tekdarbe bu olmad›.

Kas›m 2004’te mahkemekarar›yla, hakim Necat Edeile avukatlar taraf›ndan ema-nette yap›lan inceleme sonu-cunda, disket de polisin elin-de kald›! Hangi disket, CD

vb. nereden al›nm›fl, dosyaya konu-lan ‘örgütsel dökümanlar’ hangidistek, CD vb.’den elde edilmifl?Bunlar›n hiçbirisi belli de¤ildi. Söz-de delillerin bulundu¤u çuvallarmühürsüz, öylesine at›lm›flt›. Tuta-nakla tespit edilen bu durumun hu-kuki anlam›; disket ve di¤er belgeve dökümanlar›n delil niteli¤ini yi-tirmifl olmas›yd›, “hukuki yollarlaelde edilmifl delil” niteli¤inde olma-mas›yd›... Ki, do¤ru olan da buydu!Sahte belgeleri acemice haz›rlayanpolis, bu konuda acemice de¤il amatam bir pervas›zl›k içinde hareketetmifl, nas›lsa iktidar, yarg› arkam-da, ne gerek var yasalara uymayadiye düflünmüfltü. Tübitak taraf›n-dan verilen bir raporla da, disket tü-rü materyallerin delil olamayaca¤›

21

28 May›s 2006 / 54

bilimsel bir gerçek olarak dosyayagirdi.

Komplonun Amac› Neydi?

Oligarfli bu operasyonla özelolarak devrimci hareketi, genel ola-rak tüm devrimci demokratik ku-rum ve kiflileri bask› alt›na almay›,sindirmeyi, korku dalgas› yaratmay›ve nihayetinde halk›n demokratikmücadelesini bast›rmay› hesapla-m›flt›. AKP iktidar›, hak ve özgür-lükleri için mücadele eden herkese,adeta “senin de diskette ad›n ç›kabi-lir” korkusunu yaymak istedi.

Oligarfli ve emperyalizm; Avru-pa Birli¤i süreciyle allan›p pullanandemokrasicilik oyununu deflifreeden güçleri tasfiye etmekte birlefl-mifl, gerçek demokrasiden yanaolan devrimcileri sindirmeye çal›fl-m›fllard›. Amaçlar›; gerici-faflistAKP iktidar›na, ba¤›ml›l›¤a, kapita-lizme muhalefet eden, halka bu ko-kuflmufl sömürü ve zulüm düzenininalternatifini göstererek, sosyalizmisavunan hiçbir gücün kalmama-s›yd›. Bu anlamda sald›r›; demokra-tik alanda meflru mücadele sürdürendevrimci, demokrat tüm güçlere yö-nelikti. Gözalt›na al›nan ve tutukla-nanlar, bu mücadelenin en ön safla-r›nda yeralanlard›. Bu gerçe¤i gizle-mek, AKP iktidar›n›n bask› ve zul-münü meflru göstermek görevi, bur-juva bas›na düfltü. Polis kaynakl›haberlerde, bask›nlar›n yasal, mefl-ru, demokratik kurumlara karfl› ger-çeklefltirildi¤ini gizlemek ve gizlikifliler ve kurumlar a盤a ç›kar›l›yorhavas› vermek için, “DHKP-C’ninhücre evleri tek tek belirleniyor!”gibi özel olarak seçilmifl ifadelerkullan›ld›.

Oligarfli, 1 Nisan öncesinde “Er-do¤an Kaldi dedi ki...” yaygaras› ilebafllatt›¤› komplonun inand›r›c› ol-mamas› nedeniyle, arkas›na Avru-pa’y› alarak 1 Nisan’› gerçeklefltir-di. Avrupa’n›n operasyonun bir aya-¤›n› oluflturmas›, oligarflinin terörü-nün meflrulaflt›r›lmas›nda önemli et-kendi. Avrupa’n›n sahte demokrasive hukuk söylemlerine inanan bir-

çok kesim, terör demagojilerineinand› ya da bask›lanmas› alt›ndasesini ç›karmad›.

Avrupa emperyalizmi ise; dev-rimci düflmanl›¤› ve Türkiye’dekisiyasi ve ekonomik ç›karlar› ile ha-reket etti. Avrupa emperyalizminin,ç›karlar› söz konusu oldu¤unda hu-kuku nas›l ayaklar alt›na alaca¤›, fa-flizmle iflbirli¤i yapmaktan çekin-meyece¤i, bir kez daha görüldü.(Bugünlerde Hollanda ve Belçi-ka’n›n yapt›¤› gibi.)

Oligarfli içinse; hukukun, hak veözgürlüklerin, yasalar›n hiçbir öne-minin olmad›¤› 1 Nisan’la birlikteyeniden görüldü. “Muhaliflerini

sindir de nas›l ve hangi yöntemi

kullan›rsan kullan”; temel politi-kad›r. Bu mant›k, ony›llard›r bu ül-kenin yönetim biçimi olmufltur.Komplolar, provokasyonlar, siyasicinayet ve katliamlar, iflkencelerhep bu amaçla uygulanm›flt›r.

Komploculu¤un ise, bu yönetimtarz›nda özel bir yeri vard›r. Gerekhalk›n mücadelesine karfl›, gerekseoligarfli içi iktidar kavgalar›nda budüzenin en temel politikalar›ndan-d›r. Denilebilir ki, oligarflinin kirliiktidar savafllar›n›n tarihi, komplo-lar›n tarihidir. Bu nedenle, bugünDan›fltay bask›n› konusunda AKPhükümeti ana muhalefeti çok rahat-ça “komploculukla” suçlayabiliyor.

Devrimci demokratik kurum vekiflilere yönelik komplo örneklerin-de ise tam bir pervas›zl›k külliyat›oluflmufltur.

Örne¤in: “Türkiye sorumlusu”yakalan›r, “örgüte büyük darbe”lervurulur, örgüte ait tüm arfliv ele ge-çirilir, polis her fleyi biliyor havas›yayg›nlaflt›r›l›r. “Ad› aç›klanmayanbirinden ihbar gelir” ve yasal ku-rumlar bas›l›r, yöneticileri tutukla-n›r. Yasal dergi bürolar› “hücre evi”olur, yay›n yönetmeni “terörist” ilanedilir. Polisin haz›rlad›¤› ifadeler,zay›f kiflilikli unsurlara imzalatt›r›-larak insanlar keyfi flekilde tutukla-n›r, hatta ony›llara varan cezalar ve-rilir. Birileri bir anda “canl› bomba”ilan edilerek afifle edilir, hakk›nda“vur emri” ç›kar›l›r. O kifli ya da ki-

flilerin halen hapishanede olmas›n›ndahi önemi yoktur, çünkü komplo-cular pervas›zd›r, devrimciler söz-konusu oldu¤unda hiçbir fleyin sor-gulanmayaca¤›ndan emin olarakhareket ederler...

Halka karfl› savafl›n ‘psikolojiksavafl’ boyutunu da oluflturan tümbu komplo örnekleri, bu ülkede ya-fland› ve halen yaflan›yor.

1 Nisan ve Türkiye Gerçe¤i

1 Nisan bu ülkenin nas›l yönetil-di¤inin resmidir. Ressamlar›; hu-kuktan, adaletten sözeden, iktidar›,Genelkurmay’› ile tüm düzendir.

1 Nisan; bu ülkenin demokrasi

de¤il faflizmle yönetildi¤ini göster-mifltir. Faflizm tepeden t›rna¤a bü-tün hukuksuzlu¤u ile halk›n müca-delesinin karfl›s›na dikilmifl ve ken-disini gizleme gere¤i dahi duyma-m›flt›r. Kimi kesimler, üzerine “terö-rizm” demagojisi örtüldü¤ü için buhukuksuzlu¤un yeterince fark›navarmam›fl olsa da; hukuk devletininesamesinin okunmad›¤›, polisin ya-sad›fl› ve gayrimeflru yöntemlerinebütün düzen kurumlar›n›n ortak ol-du¤u gayet aç›k bir flekilde görül-müfltür. “Ba¤›ms›z yarg›” dedikleripolisin, M‹T’in, Genelkurmay veiktidar›n emrindedir bu düzende. Veböyle bir düzeni, onlarca de¤il yüz-lerce “demokratikleflme paketi” da-hi demokratiklefltiremez.

1 Nisan sonras›, operasyonunkendisinin fiyasko oldu¤unu, amac›aç›s›ndan da sonucun bir “fiyasko”olaca¤›n› belirterek flöyle demifltik:

“Boyutlar›yla, biçimlenifliyle ya-k›n tarihimizde benzeri görülmesede, ayn› amaca yönelmifl çok ope-rasyonlar›n hedefi olmufltur dev-rimciler. Ve hepsinde de operasyon-lar› bofla ç›karmas›n› bilmifllerdir.”

Oligarfli 1 Nisan’la amaçlad›¤›naulaflamad›, komplo yürütülen müca-dele ile bofla ç›kt›. 1 Nisan 2004’tenbu yana, oligarflinin yoketmek iste-di¤i demokratik mücadelede konu-flan, adaleti savunan yine biz olduk.Oligarfli ise, faflist politikalar›yla,komploculu¤u ile teflhir oldu.

22

28 May›s 2006 / 54

23

28 May›s 2006 / 54

Gençlik Federasyonu Lise Komisyonu taraf›ndan yozlaflt›rmaya, çetelefl-meye karfl› yürütülen faaliyetler kapsam›nda, 19 May›s günü Gazi Mahalle-si Sultan Dü¤ün Salonu'nda bir panel düzenlendi. 'Uyuflturucuya Yozlaflma-ya Çeteleflmeye Karfl› Birleflelim' yaz›l› pankart›n as›ld›¤› salonda, GençlikFederasyonu'nun yay›nlar›n›n bulundu¤u bir tan›t›m masas› da aç›ld›.

Lise Komisyonu ö¤rencilerinin fliir dinletisi ile bafllayan etkinlik, Genç-lik Federasyonu ad›na yap›lan konuflmayla sürdü. Düzenin yozlaflmay› nas›lyaratt›¤›n›n ve gençli¤i teslim ald›¤›n›n anlat›ld›¤› konuflmada, çözümün ör-gütlenme, birleflme oldu¤u vurgusu yap›ld›. “Uyuflturulmak istenen, kirletil-mek istenen bizim beyinlerimiz, yüreklerimizdir. Safl›¤›m›z› tüm insancaduygular›m›z› koruyabilmek için örgütlenmeliyiz” denilen konuflman›n ar-d›ndan, SES’li sa¤l›k emekçisi Ebru Ebrulan, madde kullan›m› üzerine bil-gi verdi ve uyuflturucunun zararlar›n› ayr›nt›l› bir biçimde anlatt›.

E¤itim-Sen üyesi Mehmet Püremifl ise, sosyalist Küba'n›n e¤itim anlay›-fl›yla emperyalizm ve iflbirlikçisi ülkelerin e¤itim anlay›fllar›n› örneklerlekarfl›laflt›rarak, ö¤rencilere alternatifin ne oldu¤unu gösterdi. Püremifl, okul-larda hangi kitaplar›n okutulaca¤›na karar veren Talim Terbiye Kurulu Bafl-kan›'n›n fuhufltan yakaland›¤›n› belirterek ö¤rencilere nas›l bir e¤itim siste-minde yaflad›klar›n› ve kendilerine nelerin dayat›ld›¤›n› anlatt›. Püremifl'inard›ndan Gazi Temel Haklar Derne¤i Baflkan› Selda Yefliltepe, örgütlenmeüzerine liseli gençlere seslendi ve Gazi gençli¤inin sorunlar›na de¤indi.

Av. Behiç Aflç›’n›n mesaj› yo¤un alk›fllarla karfl›lan›rken, Gazi gençli¤i-nin gitti¤i okuldan bir ö¤retmen de etkinli¤e kat›larak, ö¤rencileriyle birlik-te sorunlar›n› ve çözümlerini tart›flt›. Etkinlik, yozlaflmay› ve buna karfl› ve-rilen mücadeleyi anlatan bir sinevizyon gösterimi ile sona erdi.

“Sar›gazi Faflizme Mezar Olacak”‹stanbul Sar›gazi Mehmetçik

Lisesi’nde, 19 May›s ‘Gençlik Bay-ram›’ kutlamalar› s›ras›nda, baflkabir okuldan gelen faflistler, liseli ö¤-renciler taraf›ndan kovulmak isten-di. Okullar›nda faflistlere yer olma-d›¤›n› hayk›ran devrimci-demokratö¤renciler, karfl›lar›nda okul idaresi-ni ve jandarmay› buldular.

Liseli ö¤renciler faflistlerin okul-dan ç›kart›lmas›n› isterken, idare fa-flistleri sahiplendi. Bunun üzerineö¤renciler, kutlamalara kat›lmaya-rak bu durumu protesto ettiler. Pro-testo nedeniyle idare kutlamalar›yar›da kesmek zorunda kald›.

Okul önünde faflistlerin ç›kmas›-n› beklemeye devam eden ö¤renci-ler, bu kez de jandarman›n bask›lar›ile karfl›laflt›lar. “Sar›gazi FaflizmeMezar Olacak, Bask›lar Bizi Y›ld›-ramaz” sloganlar› ile bask›lar› pro-testo ederek yürüyüfle geçen ö¤ren-cilere, mahalle halk› ve esnaf da al-k›fllarla destek verdi. Protestoyamüdahale etmek isteyen jandarma-ya karfl› barikat kurarak direnifle ge-çen 80 liseli, jandarmaya tafllarlakarfl›l›k verdi.

ÖGB’lere Protesto‹stanbul Üniversitesi Fen ve

Edebiyat Fakülteleri ö¤rencileri,kimlik kontrolleri s›ras›nda özel gü-venlik görevlilerinin keyfi taciz,bask› ve tartaklamalar›na karfl› 22May›s günü oturma eylemi yapt›lar.

ÖGB’leri protesto eden ö¤renci-ler, Edebiyat Fakültesi önünde yap-t›klar› eylemde, '‹stanbul Yar›

Aç›k Cezaevine Hofl Geldiniz',‘Güvenlik Bahane, Özgürlük El-

den Gidiyor’ yaz›l› dövizler tafl›d›-lar. Kitaplar›na ve dergilerine de elkonuldu¤unu anlatan ö¤renciler, er-tesi günü de Fen Fakültesi girifl ka-p›s› önünde eylemlerini sürdürdüler.

Liseliler Yozlaflmaya Teslim Olmayacak!

Erzincan’da Piknik

Erzincan Gençlik Derne¤i 20 May›s’ta Ergan Köyü’nde 60 kiflinin kat›l-d›¤› bir piknik düzenledi. Köy giriflinde jandarman›n keyfi engelleme giri-flimlerine, kimlik kontrolü dayatmalar›na karfl›n coflku içinde geçen piknik-te, kültürel, sanatsal etkinliklerin yan›s›ra, ö¤renciler tecriti ve sorunlar›n›da tart›flt›lar. May›s ay› devrim flehitleri için bir anma program› da düzenle-yen Gençlik Derne¤i üyeleri, Grup Selvi'nin seslendirdi¤i marfllar› ve türkü-leri hep birlikte söyledi, coflkulu halaylar çekti.

Paris’te ‘Gençlik Gezisi’

Anadolu Kültür ve Dayan›flma Derne¤i Gençlik Komisyonu 20-21 Ma-y›s günlerinde gençlik gezisi düzenledi. Paris’in tarihi, kültürel mekanlar›n›gezen gençler, Pere La Chaise Mezarl›¤›’nda, Y›lmaz Güney ve Ahmet Ka-ya’n›n mezarlar›n› ziyaret ettiler ve Paris Komünarlar›’n›n kurfluna dizildi-¤i duvar›n oldu¤u yerde ‘Yaflas›n Halklar›n Enternasyonalist Dayan›flmas›’sloganlar›yla anma düzenlediler.

Akflam, Sud-Rail isimli sendikan›n lokalinde gençlik üzerine tart›flmala-r›n yap›ld›¤› ekinlik kapsam›nda, Fransa’da gençli¤in yaflad›¤› sorunlar› veçözüm önerileri ele al›nd› ve örgütlü olman›n alt› çizildi. Bir di¤er tart›flmakonusu ise, ölüm orucu ve gençli¤in sorumlulu¤u oldu ve Behiç Aflç› ile te-lefon ba¤lant›s› kuruldu.

gençlik

24

28 May›s 2006 / 54

‹zmir Gençlik Derne¤i taraf›n-dan bu y›l ikincisi 16-17 May›s ta-rihleri aras›nda düzenlenen CananKulaks›z Alternatif Ö¤renci fienli-¤i, gençli¤in kitlesel coflkusuna veonlardan biri olan Cananlar’a,Zehralar’a sahiplenmesine sahneoldu.

2500 Ö¤renci Kat›ld›

Ege Üniversitesi Kampüsü’ndeyap›lan flenli¤in 1. günü, GülflahMersin’in yapt›¤› aç›l›fl konuflmas›ve sayg› durufluyla bafllad›. Mersin,gençli¤in sorunlar›n›n çözümü içinörgütlenme ve mücadele ça¤r›s›ndabulundu¤u konuflmas›nda, Cananve Zehralar’›n gençli¤e yürü-yece¤i yolu gösterdi¤inikaydetti.

Ritim Grubu‘Grup 45’ ile Ro-man müzi¤inincoflkusunu yafla-yan gençler, GrupYans›ma’n›n türkü-leriyle halaya durdu-lar. ‹zmir Gençlik Der-ne¤i Tiyatro Toplulu¤u’nunhaz›rlad›¤› iktidar› teflhir edenoyunun sergilenmesi ile devameden 1. Gün, Aç›k Hava Tiyatro-su’nda ‘Demir Çeneli Melekler’ fil-minin gösterimi ile son buldu.

fienli¤in 2. gün program› ise sa-at 19.00’da sayg› duruflunun ard›n-dan Gülflah Y›lmazer’in yapt›¤› ko-nuflmayla bafllad›. Y›lmazer, konufl-mas›nda Gençlik Dernekleri Fede-

rasyonu’nun müca-delesini, yozlaflt›r-may›, hapishaneler-deki tecrit politikas›-na karfl› verilen mü-cadeleyi, bu u¤urda

verilen 122 flehit ve tecrite karfl›ölüm orucu direniflinde flehit düflenCanan Kulaks›z’› anlatt›.

Canan ve Zehralar’la

Gelece¤e Yürüyorlar

Yap›lan konuflman›n ard›ndansahneye ç›kan Grup Gün›fl›¤›, “Hal-k›z Biz”, “Görüfl Kabininde”, “BreSivas Da¤lar›” parçalar›n› seslendir-mesiyle kitleyi coflturdu. Grup Gü-n›fl›¤› eflli¤inde halaylar çekildiktensonra sahneye Hemflin Halkoyunlar›Ekibi ç›kt›. Tulum eflli¤indeki oyun-lar› büyük ilgi toplarken, Horon’agençler de kat›ld›lar.

Bu sene ikincisi düzenlenen flen-li¤e, geçen y›l oldu¤u gibi ilgi ol-dukça yo¤undu. ‹zmir gençli¤i,okullar›ndan ç›karak, bedenini gele-cek güzel günler için zulme karfl›ölüme yat›ran Canan’› sahiplenme-lerini böyle göstermifllerdi.

Yaklafl›k 2500 kifli s›k s›k “Yafla-s›n Ölüm Orucu Direniflimiz, CananKulaks›z Ölümsüzdür, Mahir Hüse-yin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl,Kurtulufl Kavgada Zafer Cephede”sloganlar›n› hayk›rd›.

Grup Yorum Coflkusu

ve Omuz Omuza Halay

Gençlik Derne¤i taraf›ndan aç›-lan standta derne¤in faaliyetlerinianlatan belgelerle tan›t›m yap›l›r-ken, flenlik alan›na büyük boy birDEV-GENÇ ambleminin yerald›¤›Gençlik Federasyonu pankart› as›l-m›flt›. Alan›n bir baflka yerinde de

gençli¤in Canan ve Zehra-lar’la gelece¤e yürüdü¤ü-

nü hayk›r›yordu k›z›lbir pankart.

Grup Yorum’unsahneye ç›kmas›ylacoflku doru¤a ulafl-t›. Grup Yorum

“S›yr›l›p Gelen” tür-küsüyle bafllad›¤›

program›na eski ve yeniflark› ve marfllar›yla devam

etti. Grup ad›na konuflan CihanKeflkek, Grup Yorum’un üzerindekibask›lardan ve ölüm orucundansözetti¤i konuflmas›nda gençleremücadele ça¤r›s›nda bulundu.

Binlerce kifli Yorum’un marfllar›-na efllik ederken, Canan Kulaks›zAlternatif Ö¤renci fienli¤i, Yorumtürküleriyle omuz omuza halaya du-rulmas›n›n ard›ndan sona erdi.

Canan ve Zehra Gençli¤e KurtuluflunYolunu Gösteriyor

Canan Kulaks›z 2. Alternatif

Ö¤renci fienli¤i

DEV-GENÇ’lilerin çça¤r›s› iilealternatif flflenlikte ttoplananbinlerce ggencimiz, bbu ddü-

zenin aalternatifini, öözlemleriolan bbir TTürkiye’nin mmüca-

delesini dde DDEV-GENÇöncülü¤ünde vverecek

25

28 May›s 2006 / 54

Emperyalizmin direktiflerindend›flar›ya ç›kamayan AKP hüküme-ti; demokrasi ve özgürlüklerdenbahsederken, en küçük bir hakaramaya bile tahammül edemi-yor. Oligarfli her dönem devreyesoktu¤u sivil faflistleri bugün yinesahneye sürüyor, demokrasi diyeoynad›klar› oyunun kendi elleriy-le ipini pazara ç›karmaktan çekin-miyor. Özellikle bir y›l içerisindesald›r›lar›n› artt›ran iktidar, bu-nunla yetinmeyerek, yeni TMY ilegençli¤in ve halk›n mücadelesinibo¤ma haz›rl›¤› yap›yor.

“De¤iflen, demokratikleflenTürkiye” masal›n›n esamesininokunmad›¤›, hiçbir fleyin de¤iflme-di¤i art›k birçok kesim taraf›ndandile getiriliyor. Faflizmle yönetili-yoruz, mesele buradad›r ve halkkesimlerinin mücadelesinin oldu-¤u yerde faflizmin kanl› yüzümakyaj tutmaz.

Sadece Mart ve Nisan aylar›içinde Gençlik Derne¤i üyeleri

baflta olmak üzere, mücadeleeden gençli¤e yönelik sald›r›lar›hat›rlamak bile yeterlidir. Kimi za-man polisin, kimi zaman faflistle-rin devreye sokuldu¤u tüm busald›r›lar, Bal›kesir’den Erzincan’a,Diyarbak›r’dan Adana’ya, Ela-z›¤’dan Ankara’ya birçok kenteuzan›yor.

Bu sald›r›lar sonucunda birçokö¤renci sindirilmek istenmifl, kimiyerlerde tutuklamalar olmufltur.Terör demagojisi ile Terörle Mü-cadele Yasalar› ç›kartan oligarfli,gençli¤i terörle y›ld›rmak istiyor.

Bir yanda, F Tipleri’nde sansürduvarlar› arkas›nda katledilen in-sanlar, di¤er yanda en ufak haktalebinde devlet güdümünde fa-flistlerin linç sald›r›s›na u¤rayangençler ve emekçi halk... Bugünprovokasyonlar, linç giriflimlerihakk›n› aramakta kararl› olanherkesin önünde tehdittir. Emper-yalistlerin ve iflbirlikçilerinin sö-mürü düzeninin devam› için tümmuhalifler sindirilmek istenmek-tedir. Baflta da elbette gençlik.

Yeni TMY haz›rl›klar› bununiçin sürüyor. Konuflmayan, hakk›-n› aramayan gençlik yaratmadabir ad›m daha atmak için yeni

bask›lar› devreye sokmaya haz›r-lan›yor iktidar.

‹stiyorlar ki, susan, bask›larkarfl›s›nda sinen, düflünmeyen,üretmeyen bir gençlik olal›m.Haks›zl›klara, adaletsizliklere karfl›sesimizi ç›karmayal›m, böylecezulüm çarklar› istedikleri gibi dön-sün, kasalar›na halk›n al›nteri veeme¤i akmaya devam etsin, genç-lik ayd›n olma misyonunu yerinegetirerek yoksul halk› uyand›rma-s›n... Bask›, zulüm, faflist terör,linç giriflimleri, toplar›, tüfekleri,gazeteleri, yozlaflt›rma politikalar›hep bunun için...

Hay›r! Teslim olmayaca¤›z.Tank›m›z, topumuz, tüfe¤imiz yokama inançl› yüreklerimiz, kararl›l›-¤›m›z ve bize yol gösteren DEV-GENÇ miras›m›z var. Ve yarat›la-cak ba¤›ms›z, demokratik, sosya-list bir Türkiye idealimiz var.

Bugün gençlik, misyonunungerisindedir. Bu gerçe¤i tersineçevirece¤iz, ne TMY ne de baflkabask›larla, faflist terörle teslimal›nmay›z biz! Yeter ki, tüm genç-lik olarak birleflelim, onlar›n iste-di¤i gençlik tipine isyan edelim.

Gençlik Federasyonu

TMY’den Gençlik De Pay›n› Alacak

gS ençlikte:öz

Eskiflehir Gençlik Derne¤i'ne ve 6 dernek üyesinin ev-lerine 17 May›s günü sabaha karfl› Özel Harekât Timlerive sivil polisler taraf›ndan bask›nlar düzenlendi. Gerekçeise, Fatma Koyup›nar'la ilgili as›lan bir pankartan baflkabir fley de¤ildi.

6 Gençlik Derne¤i üyesini gözalt›na alan polis, ev bas-k›nlar›nda ailelerinin kafas›na silah dayayarak terör estir-di ve yasal broflür vb. yay›nlar “suç delili” diye gasbedil-di. Gözalt›nda iflkenceye maruz kalan dernek üyelerineyönelik sald›r›, adliyeye ç›kar›l›fllar›nda da sürerken, po-lisler ö¤rencilerin avukatlar›n› da tartaklad›lar.

Yasal, demokratik eylemlerde çekilen resimlerle, uy-durma delillerle komplo kurulmak istenen ö¤renciler, ç›-kar›ld›klar› mahkemece serbest b›rak›ld›lar. Gençlik Der-ne¤i üyeleri ve di¤er baz› sol gruplar adliye önünde top-lanarak arkadafllar›na destek verdiler.

Bask›nlar, 21 May›s günü de Adalar Migros önündeprotesto edildi. Gençlik Derne¤i taraf›ndan düzenleneneyleme, EHP, ESP, SDP, Ekim Gençli¤i ve Mücadele Bir-li¤i temsilcileri de destek verdiler. Aç›klamay› okuyan

Meral Y›ld›r›m, bask›nda ve gözalt›nda yaflananiflkenceler ve polisin tezgahlamaya çal›flt›¤› komp-loyu teflhir ederek, “Bu sald›r›larla hedeflenen,

halk›n, gençli¤in, devrimci mücadelesinin sindirilmesidir.Bask›lar bizi y›ldaramayacak” dedi.

Amaç, Gençli¤i Sindirmek

Kuflkusuz; ‘Gençlik Federasyonu’ imzal› bir pankar-t için özel timlerle operasyonlar yap›lmas›, iflkencenin ad-liye önlerine kadar tafl›nmas› “normal” de¤ildir. Ama busistemin genel politikalar› ve özelde gençli¤e yönelik po-litikalar› aç›s›ndan “normal”dir...

Zira, bu düzen sadece terörle ayakta duruyor. Oligar-flik iktidar gençli¤in mücadelesinin geliflmesinden, poli-tikleflmesinden korkuyor. Bugün belki say›lar› azd›r, amagençlik kitlesinin genel memnuniyetsizli¤i, düzene karfl›hoflnutsuzlu¤u düflünüldü¤ünde, kitleselleflerek düzeninkarfl›s›na dikilmeleri uzak de¤ildir. Bunu bildi¤i içindebask›y› sürekli k›l›yor, terörize ederek gençlik kitlesindentecrit etmeye çal›fl›yor.

Ama baflaramayacak! Bask›ya 12 Eylül’den bu yanaaral›ks›z ihtiyaç duymalar› bunun kan›t›d›r. Eskiflehirgençli¤i de y›lmayacak ve faflizme direnecek!

Eskiflehir Gençli¤i Boyun E¤meyecek

Sol içi fliddetin kitleler nezdindesolun prestijini sarst›¤›n›n, sola gü-vensizli¤i besledi¤inin üzerindeçokça durulmas›na karfl›n, solunkendi üzerindeki etkileri üzerindeyeterince durulmam›flt›r.

Sol içi fliddetin, halk›n sola gü-venini sarsaca¤›, solun adalet anla-y›fl›na inanc› zay›flataca¤› aç›kt›r.Ama bundan daha vahimi, ayn›inançs›zl›¤›, güvensizli¤i, sola karfl›fliddete baflvuran hareketin kendiiçinde de gelifltirmesidir.

Sol içi fliddet, zaten esas olarakbir ideolojik bunal›m›n tezahürüdür.Sol içi fliddete baflvuranlar›n bunanas›l ve hangi zamanlarda yöneldi¤iincelendi¤inde görülür ki, ideolojikaçmazlar›n›n zay›fl›¤›n›n ürünü –biranlamda “çözümü”– olarak baflvur-maktad›rlar sol içi fliddete. Kendiideolojisine güveni tam olanlar›nsoldaki sapmalara, farkl› görüfllerekarfl› nas›l mücadele edece¤i belli-dir. Bu mücadele ideolojik mücade-ledir. Kendi ideolojisine güvenme-yenler ise, mücadelenin bu biçimin-den kaç›p, fliddete sar›l›rlar.

Ancak paradoksal olarak, solakarfl› fliddete baflvurmak, baflvuran-lar›n ideolojik bunal›m›n› daha dabüyütür. Bu bunal›m hem örgütseldüzeyde, hem de o örgütün taban›n-da kendini gösterir.

Yürüyüfl’ün önceki say›s›nda,sol içi cinayetlerin, iflkenceye, has-tanede adam vurmaya, öldürmek is-tedi¤i devrimciyi bulamay›p onunyerine babas›n› öldürmeye kadaruzanan baz› örneklerini hat›rlat›p,flunu sormufltuk: “Herkesin düflün-

mesini istiyoruz: Böyle bir kültür,

sol içinde yaflamaya nas›l devam

eder?”

Kürt milliyetçi hareketinin dev-rimcilere karfl› gerçeklefltirdi¤i sondört sald›r›ya iliflkin bu say›m›zdayer verdi¤imiz tan›kl›klar, ayn› so-ruyu yine sorduruyor bize.

Bu nas›l bir düflmanl›k ya da

düflmanlaflt›rmad›r? Bu nas›l birdevrimci, yurtsever, demokrat tipi-dir ki, karfl›s›ndakinin en az›ndan budüzene karfl› mücadele eden, buu¤urda bedeller ödeyen insanlar ol-du¤unu bile bile, bu yöntemleri uy-gulayabilmektedir? Nas›l bir ruhhalidir ki, bu düzene karfl› mücade-le içinde flehit düflmüfl insanlar›n re-simlerini yerlere atabilmektedir?

‹flte bu nedenle, sol içi fliddet as-l›nda sadece bir “yanl›fl tav›r” ola-rak mahkum edilmekle kal›nmay›p,ideolojik kökleriyle, yaratt›¤› ilke-siz, de¤erlere sayg›s›z kültürle, ya-ratt›¤› insan tipiyle de sorgulanmal›ve mahkum edilmelidir.

Devrimcilik, yurtseverlik, ileri-cilik, düzene karfl› ideolojik bir tav›ral›flt›r. Bu ideolojik tav›r, kendi için-de bir de¤erler bütünüdür. Bu de-¤erler bizzat onun savunucular› ta-raf›ndan çi¤nenmeye baflland›¤›ndaideolojiye inanç da içten içe zay›fla-maya bafllar.

Bir devrimci için bir baflka dev-rimci harekete “vurmak”, “sald›r-mak” kadar kötü bir görev düflünü-lebilir mi? Bu “görev”in içinde tafl›-d›¤› çarp›kl›k, bir noktaya kadar“örgütsel disiplin” ad›na geçifltirile-bilir. Örgütün taban›, grup ç›karlar›ad›na sola sald›r›lar›n “zorunlulu¤u-na” bir süre için ikna edilebilir. Amahiçbir fley içten içe çürümeyi engel-leyemez.

Sol içi fliddet karfl›s›nda kitlele-rin en genel tepkisi “bunlar iktidarolsa ne olur? Birbirlerini yerler...kendilerinden baflka kimseyi konufl-turmazlar” diye ifade edilebilir. Pe-ki ayn› soru, o örgütün kendi içinde“Biz iktidar olsak ne olur?” diyesorulmayacak m›d›r?

Daha “iktidar” olmadan solakarfl› demokrasinin “d”sini uygula-maktan uzak duran, iktidar olmadan“mülkiyetçi”lik yap›p siyaset ya-sakç›l›¤› koyan, sald›ran ama sald›-r›lar›n› merkezi olarak üstlenme-

yen, klasik burjuva ayak oyunlar›nabaflvurmaktan çekinmeyen bir anla-y›fl eskaza iktidar olsa ne olur?

Yar›n, bugünden flekillendirilir.Yar›n›n kültürünün tohumlar› bugü-nün içinde at›l›r. Peki sol içi fliddet-le at›lan tohumlardan ne ç›kar?

Adaletli bir iktidar m›?

Halkç› bir iktidar m›?

Özgürlüklere sayg›l› bir iktidarm›?... Yoksa baflka bir fley mi?

Sol içi fliddete baflvuranlar›n ne-redeyse tamam›n›n benmerkezci,

mülkiyetçi oldu¤u görülür. Yine ta-mam›nda, aç›k bir ufuk daralmas›

sözkonusudur. Onlar için tek önem-li fley, gelecek de¤il, bugündür. Vebuna ba¤l› olarak, iktidar perspekti-finden uzaklaflma sözkonusudur.Zaten aç›kt›r ki, ancak iktidar pers-pektifine ve iddias›na sahip olma-yanlar sol içi fliddet sorumsuzlu¤u-nu gündeme tafl›yabilirler. Sol içifliddete baflvuranlar›n mücadelesi,halk›n iktidar› için de¤il, “kendi ör-gütünün iktidar›” için mücadele an-lay›fl›na tekabül eder.

Baflka bir deyiflle, sol içi fliddetinpolitika haline getirildi¤i yerde,devrimci anlamda bir “halk iktida-r›” hedefi de¤il, küçük-burjuva an-lamda kendi iktidar›n›n-otoritesininhedeflenmesi sözkonusudur.

Bu anlay›flta, kaç›n›lmaz olarakgünü kurtarma geliflir. Günübirliktaktik ve politikalar stratejinin yeri-ne geçer. Bu kültürün yaratt›¤› ça-l›flma tarz›nda demokratik mevziler,halk›n mücadelesini gelifltiren araç-lar olarak de¤il, kariyer alan›, rantarac› olarak kullan›lmaya çal›fl›l›r.

Sol içi fliddetin teorilefltirilmesi,sürekli bir politika haline dönüfltü-rülmesi, kaç›n›lmaz olarak o örgü-tün kadro yap›s›n› da yozlaflt›r›r veçürütür.

Bir devrimciyi vurmaktan, dev-rimci, demokratik bir derne¤i bas-

26

28 May›s 2006 / 54

Sol içi şiddet, ÇÜRÜTÜR!

maktan, sopalarla, molotoflarladevrimcilere sald›r›dan dolay› ha-pishaneye düflen bir devrimciyi,yurtseveri düflünün. Hapishanedekiher devrimci, yurtsever, tutsak edil-mesinin gerekçesi olan eylemleri,faaliyetleri onurla, gururla savunur-ken, onlar yapt›klar›n› böyle bironur ve gururla anlatabilirler mi?

Sol içi fliddetin yüzlerce cinaye-te, yaralamaya dönüfltü¤ü 12 Eylülöncesinin ard›ndan 12 Eylül’ün ha-pishaneleri bu sorunun cevab›na ta-n›kt›r. Onlar, tutsak düflmelerineyolaçan eylemi, asla herkesin orta-s›nda onurla, gururla anlatamazlar.Anlatamam›fllard›r.

12 Eylül hapishanelerinde, solunhemen tüm kesiminin hemfikir ol-du¤u ender fleylerden biri “sol içifliddetin mahkum edilmesi”dir ve butesadüf de¤ildir. Düflman›n sald›r›-lar› karfl›s›nda flu veya bu biçimdebirlikte yaflamak, birlikte direnmekdurumunda olanlar için sol içi flid-detin savunulamazl›¤›, çok dahaç›plak bir gerçek halindedir.

Soran, sorgulayan bir devrimci,muhasebe yapan, özelefltiri verme-sini bilen bir hareket, halka ve dev-rime karfl› sorumluluk tafl›yan birhareket, sol içi fliddeti uygulayamazve savunamaz.

Sol içi fliddete baflvuran hemenhiçbir siyasi hareket, onu halk karfl›-s›nda aç›kça savunmam›fl, savuna-mam›flt›r. Bu noktada klasik burju-va ayak oyunlar›na baflvurulmufl, yasald›r›lar›n siyasi, örgütsel sorumlu-lu¤u reddedilmifl, ayn› egemen s›n›fdüzenlerinde devletin ifli oldu¤uhalde “devletin ifli de¤il” diye gös-terilmesinde oldu¤u gibi, sald›r›larmerkezi oldu¤u halde öyle olmad›¤›riyakarl›¤›na baflvurulmufl, ya dasorumluluk kabul edilmek zorundakal›nsa bile, gerçekte o sol içi fliddetyarg›lan›p mahkum edilmemifltir.Dolay›s›yla, sol içi fliddet, onu birpolitika olarak benimseyeninideolojisinde/politikas›nda örtülüveya aç›k olarak bulunan burjuvaideolojisininin, baflka deyiflle “dü-

zen”in sald›r›s›d›r.

Sol içi fliddet, hem ideolojik hem

politik olarak, soldan uzaklaflt›r›r,düzene yaklaflt›r›r.

Sol içi fliddete baflvuranlar, ken-di kadrolar›n›, tabanlar›n› genellikleideolojik mücadeleye de kapat›rlar.Sola karfl› kemiklefltirme ve hattadüflmanlaflt›rma politikas› sürdürü-lür. “Hareket” ve devrim gerçe¤ibirbirinden kopar›l›r ve devrim, ha-rekete kurban edilir. Art›k sadece“grup ç›karlar›” vard›r, devrimin ç›-karlar›, halk›n ç›karlar› talidir.

Dikkat edin, Türkiye solunda soliçi fliddetin kompedanlar›ndan biriolan PKK, ayn› zamanda büyükideolojik, stratejik savrulmalar›,sanki s›radan bir taktik de¤iflikli¤iy-mifl gibi yaflayan bir harekettir. Buda tesadüfi de¤ildir. PKK, nas›l bukadar kolay orak-çekiçten vazgeçe-bildi? ‹mral›’da gelifltirilen teorilernas›l böyle tart›flmas›z kabul gördü?Benmerkezcilikle, mülkiyetçilikle,ideolojik mücadeleye konulan am-bargoyla, sol içi fliddetle biçimlen-dirilen kadro yap›s›n›n bunda hiçpay› olmad›¤› söylenebilir mi?

Sol içi fliddet, bir sonuçtur asl›n-da. ‹deolojide, politikada, kültürde,hayat›n de¤iflik alanlar›ndaki politi-kalarda meydana gelen savrulmala-r›n, çarp›kl›klar›n, çürümenin bellibir noktada kendini sola karfl› gös-termesidir.

Kürt milliyetçi hareketin bugün-kü konjoktürde devrimcilere karfl›sald›r› politikas› izlemeye bafllama-s›, onun düzenle uzlaflma politikala-r›ndan ba¤›ms›z düflünülemez.

Keza, Kürt milliyetçili¤inin, tümsoldan ve halktan yöneltilen elefltirive uyar›lara ra¤men y›llard›r “hal-

ka yönelik eylem çizgisini” terket-memesiyle, sol içi fliddet politika-s›ndan vazgeçmemesi aras›nda birparalellik oldu¤u tart›flmas›zd›r. Herikisinde de halka ve devrime karfl›sorumsuzluk, her ikisinde de kendi

otoritesini güçlendirmek için her

yolu mübah sayan bir anlay›fl söz-konusudur.

Bu anlay›fl, halka yönelik eylemide, sola sald›r›y› da “kendi hakk›”

görür. Çünkü tüm halk› birlefltirmehedefi yoktur, solu birlefltirme he-defi yoktur, halk›n iktidar› hedefiyoktur. Oligarfli nezdinde sonuç al-mak, oligarfliyi kendisiyle masayaoturtmak için “Kapal›çarfl›’ya girertarar›z” diyebildi¤i gibi, devrimci-lere istedi¤ini yapt›rmak için de“derneklerini girip basar›z” diyebi-lir. Farkl› alandaki bu tav›rlar›nideolojik, kültürel, politik kökleriayn›d›r.

Devrimcilerde aç›lan her yara,asl›nda o kurflunu s›kan “sol” gru-bun kendi içinde aç›lan bir yarad›r.

Devrimci hareket, s›kt›¤› herkurflunun hesab›n› verebilir, s›kt›¤›her kurflunun devrim için s›k›lm›flolmas›n› tarihinin bir onuru olarakher vesileyle tekrarlar.

Fakat onlarca devrimcinin kan›-na elleri bulaflanlar, ayn› fleyi söyle-yemezler.

Sol içi fliddetin çürütücü etkisi,bu fliddet karfl›s›nda “bananeci”davranan, gereken tavr› alacak siya-si cüreti göstermeyen kesimleri deiçine al›r. O duyars›zl›k, bananeciliksiyasetinin sahipleri, kadrolar›, ta-raftarlar›, gün gelir, “biz nas›l birhareketiz ki, koskoca devlete baflkal-d›r›yoruz da, sola karfl› haks›z, gay-ri-meflru bu fliddete karfl› sesimiziç›karam›yoruz?” sorusunu sorar.

Sol içi fliddet, k›sa vadeli hesap-lar›n ürünüdür. ‹deolojisiyle, politi-kas›yla de¤il, di¤er örgütleri sindi-rerek, bast›rarak güç olmay› hedef-ler. Ve iflte bu noktada, sol içi fliddetk›sa vadeli bir hesap oldu¤u kadar,yanl›fl bir hesapt›r da. Çünkü sol içifliddetle kimse güç olamam›flt›r, k›-sa vadede al›nan baz› sonuçlar dabu gerçe¤i de¤ifltirmez. Bilinmeli-dir ki, ideolojik güçsüzlüklerindendolay› sol içi fliddete baflvuranlar,daha da güçsüzleflmenin ötesinde,ideolojik olarak çürümeye bafllarlarve kendi insanlar›n› da çürütürler.

27

28 May›s 2006 / 54

Yar›n, bugünden flekillendirilir.Yar›n›n kültürünün tohumlar›

bugünün içinde at›l›r. Peki sol içi fliddetle at›lan

tohumlardan ne ç›kar?

5 May›s’ta Kürt milliyetçilerininAnadolu Temel Haklar Derne¤i’nebask›n düzenleyip HÖC’lülere sal-d›rd›klar› ‹stanbul 1 May›s Mahal-lesi’nde 20 May›s günü bir bildirida¤›t›ld›.

Türkiye Solu’nun tarihine kendiideolojisine güvensizli¤in, politika-lar›n› savunacak siyasi cüreti göste-rememenin bir örne¤i olarak geçe-cek bu bildiri, Kürt milliyetçileri ta-raf›ndan da¤›t›ld›.

20 May›s’ta 1 May›s Mahalle-si’nde da¤›t›lan bildirinin TAM

METN‹N‹ afla¤›da yay›nl›yoruz.Ne bir kelime eksik, ne bir kelimefazla.

Bildiriyi okuyun, göreceksiniz;NE D‹YOR, belli de¤ildir, K‹ME

D‹YOR, o da belli de¤ildir. Kendiideolojisine güvensizli¤i ve politi-kalar›n› (daha do¤rusu sald›r›lar›n›)aç›kça savunamay›fl›n› örtbas etmekiçin karalama ve flaibe yaratmaktanmedet uman bir bildiri bu.

Besbelli ki alelacele ve panikiçinde kaleme al›nm›fl. Pani¤in ne-deni, devrimcilere sald›r› konusun-da bölgede teflhir olmufl olmalar› vehalk›n tepkisini çeflitli biçimlerdedile getiriyor olufludur.

“1 May›s Halk›na” diye baflla-yan bildiri, 1 May›s Mahallesi’ndeyaflananlardan, yani kendilerinin

yol aç-

t›¤› olaylardan bir tek kelimeyle bi-le sözetmiyor, edemiyor.

“Anadolu Temel Haklar Derne-¤i’ne sald›rd›k, flunun için sald›r-d›k...” diyemiyor. Onlar› flöyle teh-dit ettik, “eylemimizde flu sloganla-r› att›k” diye yazm›yor, yazam›yor.

Çünkü suçlular.

Suçlar›n› anlatam›yorlar.

Silahs›z, savunmas›z insanlar›nbulundu¤u bir derne¤e silahla sald›-r›rken, insanlar›n kafas›na silah da-yarken gösterdikleri cesareti(!),yapt›klar›n› halk›n önünde aç›k aç›ksavunmakta gösteremiyorlar.

Sald›r›lardan bahsediyor, koru-culardan bahsediyor, çetelerdenbahsediyor, karanl›k güç ve çevre-lerden bahsediyor ama bildirininkendisi karanl›k!

Bu bildiriyi ne için ve kime kar-fl› yay›nlad›klar›n› aç›kça ortaya ko-yamayacak kadar karanl›k!

“Eskiden korucular›n yapt›kla-r›n› bugün bu çevreler yapmakta-d›r” derken, kastettikleri çevreleri

28

28 May›s 2006 / 54

"1 MAYIS HALKINA

Uzun zamand›r Kürt demokratik, hareketine yönelikbafllat›lan sald›r› furyas› devam etmektedir. Ve hergün Ye-nileri eklenmektedir. Bütün bu sald›r›lar›n hedefindekidemokratik Kürt hareketi de bütün bu sald›r›lar› bofla ç›-karacak güç ve örgütlülü¤e sahiptir. Zaten sald›r›lar›n te-mel amac›da geliflen demokratik mücadeleyi engellemek,geriye çekmek ve sekteye u¤ratmak, amac›n› tafl›d›¤› veayn› zamanda, Kürdün her türlü mücadelesinden çekin-dikleri, bunu hazmedemedikleri içinki sald›r›lar›n› yo-¤unlaflt›rarak devam etmektedirler.

Yine bu sald›r›larda devlet güçleri geçmifl dönemdeher türlü yol yöntem ve kiflileri de kullanm›flt›r. Bununla-da yetinmeyerek kendi kimli¤inden ve kültüründen uzak-laflm›fl, devletin her söyledi¤ine koflan ve yapan ayn› za-manda kendi halk›na karfl› ihaneti de yaflay›p koruculuk tayap›p kendi öz kardefline kurflun s›karak bu denli alçal-m›fl, kifli ve oluflumlar› da yan›na al›p Kürtlerin özgürlükmücadelesine karfl› bu sald›r›lar›n› sürdürmüfltür.

Bugün de sald›r›lar devam etmektedir. Ve yine çeteler,karanl›k güçler, kimi sosyal faflist çevreler de bu sald›r›la-r›n içerisinde yer alm›flt›r. Eskiden korucular›n yapt›klar›-n› bugün ise bu çevreler yapmaktad›r. Sadece bir askeri

operasyona kat›lmad›klar› kald›. Bütünbunlara ba¤l› olarak çetelerin Kürt gençleri-

ne sald›r›lar› da bu sald›r›lardan ba¤›ms›z de¤ildir.

Geliflen bu olaylarla, Kürt özgürlük hareketini gerilet-meyi düflünenler büyük gaflet içindedir. Kürt özgürlükhareketi, geçmiflinden günümüze kadar bu tür olay ve sal-d›r›lar› hep görmüfl bunlara karfl› hem mücadelesini yük-seltmifl ve geri ad›m atmayarak, bofla ç›karmas›n› baflar-m›flt›r.

Bundan sonra da bu tür sald›r›lara karfl› mücadelesiniyükselterek ve daha kararl›l›kla yürütece¤ini herkesin bil-mesi gerekti¤i gibi, karanl›k güç ve çevrelerin de bunu çokiyi bilmelidir. Türkiye'nin birlik ve beraberli¤inin Kürthalk›n›n özgürlü¤ünden geçti¤ini de herkes bilmelidir.

Özcesi geliflen bu sald›r›lara her düzeyde cevap oluna-ca¤› demokratik mücadelenin yükseltilerek sürece¤ini deherkes bilmelidir. Ve ayr›ca kürt halk›na dil uzatanlar dabilmeliler ki karanl›k güçlerin yan›nda yer ald›klar›n›unutmas›nlar.

YAfiASIN HALKLARIN KARDEfiL‹⁄‹

YAfiASIN DEMOKRAT‹K ÖZGÜRLÜKMÜCADELEM‹Z,

KAHROLSUN HER TÜRDEN GER‹C‹L‹K

DEMOKRAT‹K HALK ‹NS‹YAT‹F‹"

‹deolojisine güvenmeyenlerYapt›klar›n› savunamayanlar iflte böyle bildiriler yazar!

K‹M BUNLAR? K‹ME, NE D‹YORLAR?ANLAYAN BER‹ GELS‹N!

söyleyemeyecek kadar karanl›k!

Her sat›r›ndan, paragraf›ndanflaibeler, karalamalar ak›tan koyubir karanl›k hakimdir bildiriye....Ama karanl›k olmayan bir fley var.O da bildirinin alt›ndaki imzad›r.

“Körebe” oynanmaya devam m› edilecek?Bildirinin alt›ndaki "Demokra-

tik Halk ‹nisiyatifi" imzas›n›n bu-güne kadar kim taraf›ndan kullan›l-d›¤› biliniyor. Kürt milliyetçi hare-keti, 1 May›s Mahallesi’nde da¤›tt›-¤› bu bildiriyle, HÖC’e sald›r›y› biryan›yla üstlenip tehditlerine devamederken, sald›r›ya maruz kalanlar›ve solu, “muhataps›z” b›rakma ma-nevras›n› da sürdürüyor.

Politika, “gölge dö¤üflü” de¤il-dir. Politika, “taktik” ad› verilen ta-kiyyeler de¤ildir. Halk›n elefltirece-¤i eylemlerde baflka imza kullan,solun karfl› ç›kaca¤› tav›rlarda bafl-ka imza kullan... O “bizim haberi-miz yok” desin, bu “bizi ba¤lamaz”desin... Bu mu taktik? Bu mu aç›kpolitika?

Bu düzene karfl› mücadele edenher güç, oligarflinin bask› ve terörü-ne, oligarflinin yarg›s›na karfl›, legal,yasal, illegal tüm imkanlar› kullan-mak, tüm örgütlenme biçimlerinimücadelenin hizmetinde kullanmakiçin çeflitli tarzlar gelifltirebilir. Amabunlarda iki temel ilke vard›r; birin-cisi, bu yöntemler oligarfliye karfl›-d›r, sola karfl› de¤il; ikincisi, hangialanda, hangi imzayla, ne yap›l›rsayap›ls›n, bunlar›n hepsinde uyulma-s› gereken ilke, de¤erler ve kurallarvard›r ve bunlar de¤iflmez.

Sald›r›ya DTP’liler kat›l›r, sald›-r› gerekçeleri DTP’lilerin a¤›zlar›n-dad›r, sald›r›lar›n arkas›ndaki tav›r,DTP’lilerin tavr›d›r ama DTP “bi-zim ilgimiz yok” der. Baflkalar›nakarfl› böyle manevralar yapabilirler,kendi bilecekleri ifltir ama devrim-cilere karfl› yapamazlar.

Art›k bu oyuna bir son verilme-lidir. “Demokratik Halk ‹nsiyatifi!”imzas›, sald›r›n›n Kürt milliyetçihareketi taraf›ndan yap›ld›¤›n›n bel-gesi ve itiraf›d›r. Bu anlamda dev-

rimcilerin karfl›s›ndaki örgütsel mu-hatap ise DTP’den baflkas› de¤ildir.

Yapt›klar›n› savunmak, savun-duklar›n› yapmak, bir siyasi hareketiçin en büyük meziyetlerden biridir.Ve tam tersine olarak yapt›klar›n›savunmamak, savunduklar›n› yap-mamak, bir siyasi hareketin siyasikimli¤i ve kültürünün ciddi biçimdedeforme olmas› demektir.

Düflman› dost, dostu düflman gösterenler, Kürt halk›n›n ç›karlar›n› savunamazlar!Yalanla siyaset yap›lmaz. Kürt

milliyetçi hareketi, sol karfl›s›ndatamamen SALDIRGAN bir konum-dayken ve soldan onlara yönelikhiçbir sald›r› yokken, bildiriden an-lafl›lan odur ki, taban›na sanki sald›-r›ya maruz kalan taraf oldu¤unu an-latmaktad›r. Bu, yaland›r.

Kürt gençlerine sald›r›lardan,Kürt özgürlük hareketini yoketmekistediklerinden sözediliyor mu¤lakbildiride. Kürt milliyetçi hareketinikimlerin yoketmek istedi¤i belli-

dir ve bunlar›n içinde devrimciler,ilericiler yoktur.

Kürt milliyetçi hareketini tasfiyeve imha etme plan› çok aç›k olan,bunun için ony›llard›r oligarfliye hertürlü askeri, politik, ekonomik des-te¤i veren Avrupa Birli¤i veABD’ye “BARIfi” eli uzatanlar, on-larla “D‹YALOG”u savunanlar,devrimcilere silah çekiyorlar.

Bu çeliflkinin izah› nedir?

Ony›llard›r Kürt ve Türk halk›n›sömüren ve zulmeden düzen parti-leriyle, ANAP’la, Fazilet Parti-si’yle, SHP’yle “ittifak” yap›labile-ce¤ini savunanlar, devrimcilerle b›-rak›n ittifak yapmay›, devrimcilerinfaaliyetlerini yasaklamaya, bununiçin sindirmeye çal›fl›yorlar.

Bu çeliflkinin izah› nedir?

Kürt yurtseverleri ve Kürt

halk›! Sizi YOKETMEK isteyen-ler bellidir. Sopalar›n›z›, silahlar›n›-z› onlara çekin, devrimcilere de¤il.

Kim ki, Kürt halk›na AB’yi dost,

devrimcileri düflman olarak gösteri-yorsa, kim ki Kürt halk›na “AvrupaBirli¤i’ni savunmay› ama devrimci-lerle birli¤e karfl› ç›kmay› öneriyor-sa, o Kürt halk›n›n ulusal ve sosyalkurtuluflunu hedeflemiyordur, halk-lar›n ç›karlar›n› savunmuyordur.

PKK Lideri Abdullah Öcalan birzamanlar bir röportaj›nda flöyle de-miflti. “(...) Türk solu bir hayli geri.Dev-Sol diyorsunuz. Çok çatapat-lar, terörist mi diyelim art›k... Bizimdurumumuz farkl›. Bizim için fliddetpolitikan›n basit bir arac›... Biz bel-ki anlafl›r›z da. Onlar› Türkiye nas›l›slah edecek flafl›yorum... Bir tane-sini hizaya getirmek çok zor....”(Cumhuriyet, 7.12.1991, Semih‹diz’in A.Öcalan’la röportaj›)

Biz aç›k konufluyoruz; aç›k so-ruyoruz: Devrimci hareketi “hizaya

getirmeye” mi niyetlendiniz yok-sa? Ama bizzat Öcalan’›n sözlerinihat›rlat›r›z size. Devrimci hareketihizaye getirmek çok zordur. Ve ek-leyelim; zordan da öte imkans›zd›r.

Ama bir an tersini varsayal›m:Devrimcileri “hangi hizaya” getir-mek ister acaba Kürt milliyetçili¤i?“Bizim ABD’nin bölgedeki planla-r›na karfl› ç›k›fl›m›z yoktur” hizas›-na m›? “Kürtler ABD’yi destekle-melidir” hizas›na m›? “devleti he-deflememeliyiz” hizas›na m›? Oli-garfliyle bar›fl içinde yaflama hizas›-na m›?

Ve bir varsay›m daha yapal›m;devrimciler bu “hizaya” getirilirse,kim kazançl› ç›kar bundan?..

Herkes düflünmeli, kim?

DTP, 1 May›s Mahallesi’ndekisald›r›da suçüstü yakalanm›flt›r.Teflhir olmufltur. Hezeyan içinde,sald›rarak, flaibe yaratarak, devrim-cileri karalayarak bunun önüne geç-meye çal›fl›l›yor. Ama vazgeçin di-yoruz, vazgeçin bu yöntemlerden.Sola yönelik bu pervas›z karalamave sald›rganl›ktan vazgeçin. Solu“düflman” göstermekten ve Kürtyurtseverlerini sola düflmanlaflt›r-maktan vazgeçin. Vazgeçin “gölgeoyunlar›”ndan. Bunlar kimseyekazand›rmaz!

29

28 May›s 2006 / 54

1-5 May›s günlerinde dört ayr›yerde Kürt milliyetçi hareketininsald›r›lar›na maruz kalan HÖC’lüler,21 May›s 2006’da yap›lan Devrimci

ve Demokratik Yap›lar Aras›nda

Diyalog ve Çözüm Platformu top-lant›s›nda, Platform üyelerine yafla-d›klar›n› anlatt›lar, üyelerin sorular›-n› cevapland›rd›lar.

Hat›rlanaca¤› gibi, 1 May›s ak-flam üzeri, Taksim ve Eminönü’nün-de Gençlik Federasyonu üyelerinesald›r›lm›fl, 2 May›s’ta ‹stanbul Üni-versitesi’ndeki Halk Bilim Kulübü-ne, 5 May›s’ta da 1 May›s Mahalle-si'ndeki Anadolu Temel Haklar Der-ne¤i’ne bask›n yap›lm›fl ve bu sald›-r›larda iki demokratik kurum tahripedilirken, bir çok HÖC’lü yaralan-m›flt›r.

Afla¤›daki anlat›mlar, sald›r›yau¤rayan HÖC’lülerin Platform top-lant›s›ndaki tan›kl›klar›ndan al›n-m›flt›r.

Bu anlat›mlar› yay›nl›yoruz;

ÇÜNKÜ herkes görsün ki, sald›ranbelli! ÇÜNKÜ, herkesin anlat›lanla-ra bak›p bir kez daha düflünmesiniistiyoruz; bu devrimcilik mi, yurtse-verlik mi? Ve yine ÇÜNKÜ; herke-sin düflünmesini istiyoruz; fiehitlerinresimlerini al›p yerlere atacak kadarsola düflmanlaflt›rma siyaseti, kimehizmet edecek?

Sald›r›n›n tan›klar›n› dinleyin vedüflünün:

◆‹stiklal Caddesi'ndeki Tü-

nel ç›k›fl›nda sald›r›ya u¤rayan ö¤-

renci V. : Tünel ç›k›fl›nda arkadafl›-m› bekliyordum, sonra Kürt arka-dafllar geldi ve benim arkamda du-rup konuflmaya bafllad›lar. Benimarkadafl›m gelince jeton al›p, tram-vaya bindik. Onlar da cep telefonla-r›yla bir yerleri arayarak baflkalar›n›ça¤›rd›lar. Tramvaydan inince de he-men sald›rd›lar, dövmeye, hakaretleretmeye bafllad›lar. Beni dövenler ya-n›mda duran k›z arkadafl›ma bir fleyyapmam›fllar ona da 'bunlara bun-dan sonra üniversitelerde siyasetyapt›rmayaca¤›z, bunlar iyi günleridaha' diye konuflmufllar. Bunlardanbir tanesini ben tan›yorum, daha ön-ce üniversitedeki siyasetler aras›

toplant›lara kat›lan kifliydi. Di¤eriki kifliyle birlikte 3 kifliyi tan›yo-rum, ‹stanbul Üniversitesi’nden ki-flilerdi bunlar.

◆‹stanbul Üniversitesi’nde

Halk Bilim Kulübü’ndeki sald›r›y›

yaflayan ö¤rencilerden Y. : Kulüpteoturuyorduk biz iki üç arkadafl. Ka-p›dan sesler geliyordu. 10-15 kifliy-diler. Tam o s›rada yüzlerine demekki kar maskelerini ve puflilerini sar-m›fllar ki hemen içeri girdiler. Biz fa-

flistlerin bir sald›r›s› oldu¤unu zan-nediyorduk ki, öyle de¤ilmifl. Genel-de bu Ö¤renci Kültür Merkezi bina-s›na son zamanlarda özellikle faflist-

ler sald›r›yorlar. ‹çeride bizesald›rmaya bafllad›lar. Kü-fürler ettiler. Kulübün içinida¤›tt›lar. Bir yandan her ye-re sald›r›rken, slogan at›yor-lard›. Biz onlara 'arkadafllarbu yapt›klar›n›z do¤ru de¤il'dedik... Duvardaki panomuzvard›, flehitlerimizin resmi-

nin oldu¤u, onu yere att›lar.Bir süre sonra ç›k›p gittiler.Biz de arkadafllar›m›z›n sa¤-l›k durumlar›na bakt›k, eli-

kolu morarm›flt›, biz k›r›k zannettik.Onu yetkililere fark ettirmeden he-men ç›kard›k, oradan adli bir durumç›kmas›n diye. Sesleri duyanÖKM'deki di¤er gruplardan arkadafl-lar geldiler hemen. Polisler geldi yi-ne. Bize 'kim yapt›' diye sordular.Biz de kim olduklar›n› bilmemizera¤men polise ve ÖKM yetkililerine'buraya kim sald›r›r ki faflistlerdir'dedik. Onlara bize sald›ranlar›n me-sela puflili oldu¤unu söylemedik.

Yine bu sald›ran Kürt milliyetçi-si arkadafllar›n o gün ÖKM'de haz›r-l›k yapt›klar›n› görenler var di¤er si-yasetlerden. Hatta o arkadafllar bize,tam bizim oray› bas›p d›flar›ya kaçanbu Kürt milliyetçisi arkadafllar› gö-rünce 'faflistleri kovalad›klar›n›’ zan-nettiklerini söylediler. Tabii iflin asl›öyle de¤il.

◆Olay› ÖKM Kap›s›nda Gö-

ren ö¤renci Hr. : ÖKM'nin önündeoturuyorduk, arkadafllarla sohbetediyorduk. Ben kulübe sald›ranlar›ngirdiklerini görmedim. Ama di¤eryapt›klar›n› gördüm. Kulüp içindekiZehra Kulaks›z kütüphanemiz

var, onu devirdiler yere. Bilgisaya-r›m›z› yere att›lar yine. Panomuzvard› duvarda as›l› olan onun üzerin-de Zehra Kulaks›z'›n resmi vard›.Onu yere att›lar.

Ben olay› görünce müdahale et-meye çal›flt›m. 'Ne yap›yorsunuz' di-ye. Bana vurmad›lar ama d›flar›danbiri oldu¤umu zannettikleri için herhalde. Müzik aletlerimizi yine yerle-re att›lar. Özellikle duvarda bir tanetef vard› onu k›rmaya çal›flt›lar.

◆Halk Bilim Kulübü’ndeki sal-

d›r›y› yaflayan ö¤rencilerden Ha. :

Özellikle kollar›m›za ve ayaklar›m›zavuruyorlard› sanki k›rmak için. De-

mir çubuk ve tahta sopalarla vuru-yorlard›. Dedi¤im gibi özellikle k›r-mak için vuruyorlar gibi geldi.

30

28 May›s 2006 / 54

Sald›r›ya u¤rayan HÖC’lülerin düflündüren sorusu:

“Buraya kim sald›r›r ki?..”

◆Halk Bilim Kulübü’ndeki

sald›r›y› yaflayan ö¤rencilerden

Y. : (Platform’daki bir temsilcinin“Okulun polisi mi geldi size sorusormaya, yoksa normal polis mi?”sorusu üzerine:) Hay›r ikisi de geldi.Ama bize soranlar okulun güvenli-¤iydi. Biz hiçbir fley söylemedik on-lara.

◆Halk Bilim Kulübü’ndeki

sald›r›y› yaflayan ö¤rencilerden

Ha. : Ayr›ca bu olaylardan sonraÖKM'nin de önünde polisler dur-

maya bafllad›. Bu da faflistlere birazzemin haz›rlamaya bafllad›. Yineokulun asl›nda ÖKM'ye yönelik ba-z› politikalar› var. Kapatma gibi. Obinay› baflka türlü de¤erlendirmeyiistiyorlar. Onlar›n da eline f›rsat geç-mifl oldu.

... Biliyorsunuz bir süre önce‹TÜ'deki olaylardan sonra ayr› ikiflenlik örgütledik. Farkl› farkl› siya-setler olarak. Duydu¤umuza göreYÖGEH'liler baz› yerlerde ve kendiaralar›ndaki sohbetlerde bu son yap-t›klar›n› 'cezaland›rmalar' olarakanlat›yorlarm›fl.

“Sald›ranlardan üç

kifliyi tan›yoruz”

◆Anadolu Temel Haklar Der-

ne¤i'ndeki sald›r›y› anlatan G. :

Biz derne¤imizi yeni bir yere tafl›d›-¤›m›z için içeride bir süre kalabal›k-t›k. Sonra arkadafllar›m›z›n bir ço¤ugittiler. ‹çeride az kifli kald›k. ‹çerisibüyük, ben mutfak taraf›ndayd›m.‹lk girdiklerini görmedim. Ama da-ha girmeden bir grup d›flar›da cam-lara vurmaya bafllad›lar. Ne oluyordiye bir dönüp bakmaya çal›flt›mama görünmüyordu. Yani camlardakepenkler olmas›na ra¤men vuru-yorlard› k›rmak için, öyle yani. Benmutfaktayken ilk sald›r› an›nda sar›fularl› ve sadece gözleri gözükecekflekilde giyinmifl birilerini görüyor-dum. Sonra bir tanesi benimle bo-¤uflmaya bafllad› içeride. O esnadaarkadafllardan biri öne at›l›p “ne ya-p›yorsunuz buras› Temel Haklar

Derne¤i'” dedi. Çünkü yeni tafl›nd›-¤›m›z bir yer oldu¤u için, hani yan-l›fll›kla baflka bir fleyle kar›flt›rm›flolabilirler diye düflündük. Tabela-m›z da as›l› de¤ildi daha... Onlar dakarfl›l›k olarak silah çekip bafl›na da-y›yorlar ve vuray›m m› vuray›m m›diye cevap veriyorlar. Onlar da öylesöyleyince bizim arkadafl›m›z da ozaman “vur hadi, vur hadi” diyetekrarlam›fl. Tam o s›rada silah› çe-ken baflka bir arkadafl›m›z› gösterip,'iflte bu' diyorlar ve ona sald›r›yor di-¤erleri ve o arkadafl›m›z› daha çokdövüyorlar.

◆Anadolu Temel Haklar Der-

ne¤i'ndeki sald›r›y› anlatan L.:

Ben o sald›r›da yüzünü gördü¤ümDTP'liyi, kardeflimin rahats›zl›¤›n-dan dolay› birkaç kez gitti¤im DTP‹lçe Binas›’nda görmüfltüm. Karde-flim DTP'ye gidip gelen birisidir.Ben de o gidip gelemedi¤i için ra-hats›zl›¤›ndan dolay› haber verip ko-nuflmak için gitmifltim oraya. Ve busald›r› s›ras›nda bo¤uflurken yüzüaç›lan kifliyi orada sorumlu birisi gi-bi konuflurken ve davran›rken gör-müfltüm. Tan›yorum, sald›r› esnas›n-da da bunu söyledim, bir an duraksa-d›lar bu sald›ranlar.

(Platform’daki bir temsilcinin“Bu tan›d›¤›n›z› söyledi¤iniz DTP'likim?” sorusu üzerine:) Ad› X, soya-d›n› flimdi bilmiyorum. Onun sonra-s›nda ben DTP ‹lçe Baflkan›’n›n ora-ya gidip gelirken tan›flt›¤›m için he-men cep telefonundan arad›m. Bensald›ranlardan birinin DTP'li X ol-du¤unu ve olay›n içinde bulundu¤u-nu söyledim. Karfl›l›¤›nda DTP Bafl-kan› da bana 'X'i tan›yorum, hay›rböyle bir fley olamaz, olursa da bizhesab›n› sorar›z' dedi. Yine ayn› ge-ce ilerleyen saatlerde kendisine ulafl-maya çal›flt›¤›m›zda ise telefonunukapatt›¤› için konuflamad›k. Birkaçgün sonra ise yine DTP Baflkan›’ylakarfl›laflt›¤›m›zda olay› anlatt›m ve'X nerede diye sordu¤umda' bana bukez, 'X bizim üyemiz, kendisini tan›-yorum ama birkaç gündür ilçeye deu¤ram›yor, bilmiyorum nerede oldu-¤unu' dedi.

◆Anadolu Temel Haklar Der-

ne¤i'ndeki sald›r›y› anlatan G. :

fiimdi L. Abi bir tanesini tan›d›¤›n›söylüyor ya, L. Abi DTP'ye kardefli-nin durumunu konuflmaya gitti¤indeben de birlikte gitmifltim. Ama benfarkl› bir odada beklemifltim. fiimdihat›rl›yorum, orada gördü¤üm ikikifli de sald›r› esnas›nda bizim der-nekteydi. Yine L. abinin tan›d›¤› ki-fliyle farkl› bu. Yani üç kifliyi de tan›-yoruz biz.

(Platform üyelerinin “Ne kadarsürdü bu olay?” sorusu üzerine:)Sald›rganlar ummad›klar› bir tav›rlakarfl›lafl›nca fazla uzun sürdüremedi-ler, bir iki dakikada yafland› her fley.

◆Anadolu Temel Haklar Der-

ne¤i'ndeki sald›r›y› anlatan L.: OX adl› kifli, DTP'ye ben gitti¤imdearam›zda politik konuflmalar da yap-m›flt›k birkaç kez. Yani sorumlu biri-si orada, öyle gelip giden de¤il.

◆Anadolu Temel Haklar Der-

ne¤i'ndeki sald›r›y› anlatan G. :

(Platform’daki bir temsilcinin “sal-d›r›lardan sonra derne¤e, oradakisol kurumlardan gelenler oldu mu?”sorusu üzerine:) ESP ve onlar›n daiçinde olduklar› Güzellefltirme Der-ne¤i'nden gelenler oldu. Baflka yok.Onlara da olaylar›, yaflananlar› ay-r›nt›lar›yla anlatt›k. ... Ayr›ca bir ay-r›nt›y› daha belirteyim ki, bizim der-ne¤imize sald›r›ld›¤›n› görüp d›flar›-dan 'ne yap›yorsunuz' diye müdaha-le eden baz› çevre esnaf›na da silahçekip oradan uzaklafl›n demifller,hatta üst kattaki komflumuza da sila-h› göste-rip, 'he-men evi-nize girin'diye bask›yapm›fllar.

31

28 May›s 2006 / 54

32

28 May›s 2006 / 54

emek

ASK‹’de ifl mücadelesi KESK: TMY Geri Çekilsin

KESK Kocaeli fiubeler Platfor-mu, 18 May›s’ta Belediye ‹flHan› önünde yapt›¤› eylemle,yeni TMY Tasar›s›'n›n 'terör' ba-hanesiyle örgütlenme hakk›n›,hak ve özgürlükleri hedef ald›-¤›n› belirterek, tasar›n›n derhalgeri çekilmesini istedi.

Tasar› ile iflçi, memur, gençlik,ayd›nlar, tüm halk›n hedef al›n-d›¤›n› kaydeden PlatformunDönem Sözcüsü Ak›n fiiflman,“Terör ad› alt›nda düflünceyihedef alan TMY derhal geri çe-kilsin” diye konufltu.

Örgütlenmeye bask›lar

fianl›urfa Demokrasi Platfor-mu'nun 15 fiubat 2005’te düzen-ledi¤i “Küresel savafla karfl› kü-resel bar›fl” konulu bas›n aç›kla-mas›na kat›ld›¤› gerekçesiyle,hakk›nda soruflturma aç›lanE¤itim-Sen fianl›urfa fiubesiyöneticilerinden Asl› Karako-yun, Milli E¤itim Müdürü Meh-met Küçük’ün karar›yla Art-vin'in Yusufeli ‹lçesi'ne sürgünedildi. E¤itim-Sen fianl›urfa fiu-besi 20 May›s’ta yapt›¤› bas›ntoplant›s› ile sürgünü protestoetti ve kentte son bir y›lda 15kamu emekçisinin sürgün edil-di¤ini bildirdi.

Kocaeli Büyükflehir BelediyesiTüm Bel-Sen’in örgütlülü¤üneyönelik bask›lar›n› sürdürüyor.Son olarak, sendikan›n ilan pa-nosu, Tüm Bel-Sen Genel mer-kezi broflüründe AKP hükümeti-nin elefltirilmesi nedeniyle indi-rildi. Tüm Bel-Sen fiube Baflka-n› Bedriye Y›ld›zeli, 19 Ma-y›s’ta düzenledi¤i bas›n toplant›-s› ile sendikalar›na yönelik bas-k›y› protesto ederken, bu olay›nAKP’nin elefltiriler karfl›s›ndakitahammülsüzlü¤ünü gösterdi¤i-ni belirtti. Aç›klamaya sendika,parti ve DKÖ’ler de destek ver-di.

Limter-‹fl Sendikas› üyesi Tuzlatersane iflçileri, ifl kazas› cinayetleribaflta olmak üzere yaflad›klar› so-runlar›n çözülmemesi üzerine, AKP‹lçe binas›na yürüdüler.

20 May›s akflam› “Art›k Ölmek‹stemiyoruz, B›çak Kemi¤e Dayand›S›ra Genel Grevde, ‹flçiler BirleflinÖlümleri Durdurun” soganlar›ylaAKP’ye yürüyen iflçiler, buradayapt›klar› aç›klamada, bütün uyar›ve eylemlerine karfl›n patronlar›nad›m atmad›¤›n› söylediler. Limter-‹fl Uzman› Kamber Sayg›l›, ifl cina-yetlerine dikkat çekerek, “Kamuoyuduymas›n, bilmesin diye ölen arka-

dafllar›m›z tersane patronlar› ve ta-fleronlar taraf›ndan kaç›r›l›yor. Sonolarak Torgem Tersanesi’nde çal›-flan Arda Yeni isimli arkadafl›m›z 16May›s’ta ifl cinayetine kurban gitti”diye konufltu.

Tafleronluk sisteminin kald›r›l-mas›, haftada 35 saat tam ücret kar-fl›l›¤› kadrolu çal›flma, sigorta, üc-retlerinin art›r›lmas›, k›dem, ihbarve sosyal haklar›n hemen ödenmesi,sendikan›n G‹SB‹R taraf›ndan mu-hatap al›nmas› gibi taleplerini s›ra-layan iflçiler, sorunlar›n›n çözülme-di¤i takdirde üretimden gelen güç-lerini kullanacaklar›n› duyurdular.

‹fl akitleri gerek-çesiz flekilde feshe-dilen, Ankara Su veKanalizasyon ‹flleri(ASK‹) çal›flanlar›22 May›s günü AS-K‹ Genel Müdürlü-¤ü önünde oturmaeylemi bafllatt›lar.

‹flçiler, Beledi-ye-‹fl Sendikas› Ge-nel Baflkan› NihatYurdakul'u beledi-ye ile pazarl›k ya-parak kendilerini

satmakla suçlarken, eylemlerini ai-leleriyle birlikte ifle al›nana kadarsürdüreceklerini bildirdiler.

‹flçiler ad›na aç›klama yapan Suve Kanal Çal›flanlar› Kültür ve Da-yan›flma Derne¤i Baflkan› OrhanDo¤an, AKP’li Büyükflehir Beledi-ye Baflkan› Melih Gökçek’in 1 Ma-y›s emekçi bayram›nda 29 iflçiyi ifl-

ten att›¤›n› hat›rlatarak, Belediyeninyapmas› gereken hizmetleri ‘özel-lefltirme’ ad› alt›nda kendi çevresin-dekilere peflkefl çekti¤ini kaydettive “Pahal› su, pahal› do¤algaz, pa-hal› ulafl›m Ankaral›’n›n kaderi de-¤ildir” dedi.

Belediye-‹fl ile Büyükflehir Bele-diyesi aras›nda yap›lan anlaflmauyar›nca, ASK‹'den her ay 29 ol-mak üzere toplam 600 iflçinin iflineson verilece¤i bilgisini veren iflçiler,karfl›l›¤›nda yeni ifle al›nacak iflçile-rin sendikaya üye olmalar›na izinverilmesi sözü al›nd›¤›n› söylediler.

BELKO ad›nda bir flirket kurara-rak ASK‹ hizmetlerini özellefltirenbelediye, daha ucuz iflçi ald›ktansonra, iflçilere hiçbir gerekçe sun-madan, “Görev yapt›¤›n›z birimdehizmetinize ihtiyaç kalmamas› ne-deniyle ifl akdiniz feshedilmifltir”yaz›l› belgeler göndererek iflten at-m›flt›.

“B›çak kemi¤e dayand› s›ra genel grevde”

Serna-Seral’de anlaflma 247 gündür grevde bulunan

Serna-Seral iflçileri, 18 May›s’ta TEKS‹F ile patron temsilcileri aras›ndayap›lan görüflme sonucu eylemlerine son verdiler. Son y›llardaki en uzunsüreli grevi yaflama geçiren Serna-Seral iflçileri, taleplerini büyük oran-da elde ettiler. Fabrika önünde sald›r›lara karfl›n direnifllerini sürdüren vebirçok iflçi dinenifliyle de dayan›flma gösteren iflçiler, 16 Eylül 2005’tegreve bafllam›flt›.

33

28 May›s 2006 / 54

22 May›s’ta toplanan Emek Plat-formu (EP) Baflkanlar Kurulu, Sos-yal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Si-gortas› Yasas› (GSS) konusunda neyapacaklar›na iliflkin al›nan kararla-r›, ertesi gün Genel-‹fl Merkezi’ndebas›n toplant›s›yla duyurdu.

C›l›z muhalefetle ç›kar›lan yasa,Cumhurbaflkan› Sezer’den dönmüflve konfederasyonlar bunu bir “f›r-sat” olarak de¤erlendirmek gerekti-¤ini ifade etmifllerdi.

KESK, TMMOB, BASK, TTB,Türk-‹fl, Hak-‹fl, Kamu Sen ve Me-mur Sen baflkan ve yöneticilerininkat›ld›¤› bas›n toplant›s›nda konu-flan, dönem sözcüsü Süleyman Çe-lebi, hükümete “Cumhurbaflkan›n›nveto gerekçesine uyma” ça¤r›s› yap-t›. Yasan›n yeniden görüflülmesi içinMeclis’e gönderilmesini “toplum-sal uzlafl› sa¤lanmas› konusundayeni bir f›rsat olarak gördüklerini”belirten Çelebi, yasa Meclis’e ay-nen getirilirse bir gün önce ülke ge-nelinde tüm iflyerlerinde yar›m saat-lik uyar› eylemi yap›larak bildiriokunaca¤›n›, yasan›n görüflüldü¤ügün de EP yöneticilerinin Meclis’teolaca¤›n› duyurdu.

Hangi “Uyar›”!

Yar›m saat de¤il, yar›m dakikada yapsan›z da olurdu! GSS gibi,IMF’nin ve AKP’nin bu kadarönem verdikleri bir sald›r› karfl›s›n-da yar›m saatlik ifl b›rakma, emekçi-lerle dalga geçmektir, tam da bafltanberi söyledi¤imiz gibi, iktidara ce-saret vermektir.

Bundan daha çarp›k olan ise, ya-sa birinci kez Meclis’ten geçmiflkenhâlâ “uyar›”dan söz etmektir.EP’nin emekçileri oyalamada kul-land›¤› bir taktiktir bu. Tabandangelen bask›lanma karfl›s›nda “bir-fleyler” yapma zorunlulu¤u hisse-den EP, her zaman en asgari olan›yapm›fl, onu da hakk›yla yaflama ge-çirmemifltir. “Yasa meclise gelirseflöyle yapar›z” nutuklar› aras›ndaSSK’lar tasfiye edildi, ‹fl Kanunu

gibi eme¤e en büyük sald›r› yasa-laflt›, kazan›lm›fl haklara yönelik on-larca sald›r› görmezden gelindi.

Haydi bunu da bir yana b›raka-l›m ve “uyar›”y› da anlayal›m! Pekibu “uyar›y›” iktidar dikkate almad›-¤›nda ne yap›lacak? Yasa h›zlaMeclis’e geliyor ve geçiyor; bununprati¤i yafland›. O zaman yeniden“umudumuz Sezer” türküleri misöylenecek? Ciddi bir örgütlenme,eme¤in haklar›n› savunan bir sendi-kal anlay›fl ya da bu temeldeki birbirlik, bir uyar› yap›yorsa, dinlenil-medi¤inde hesap soran, “söke söke

alan” program›n› da ortaya koyarve uygular. Bugüne kadar EP’ninböyle bir prati¤i yoktur ve bu “uya-r›lar” hep “uyar›” olarak kalm›flt›r.

IMF talimatlar›n› uygulayan vehalk›n hiçbir kesimini dinlemeyenbir iktidar›n karfl›s›na eme¤in gücü-nü ç›karmak yerine “toplumsal uz-

laflma” ça¤r›s› yapan bir anlay›fl›nbugün farkl› bir pratik sergileyece-¤i düflünülebilir mi?

EP’nin bu politikalar›n›n emek-çilerin mücadelesini gelifltirmeyip,birçok noktada engel teflkil etti¤ikimse için s›r olmasa gerek art›k.

Bu aflamadan sonra, özellikleD‹SK ve KESK yönetiminin “neyapal›m Türk-‹fl daha radikal, so-nuç al›c› eylem kararlar› ald›rm›-yor” gibi gerekçelerin de hiçbir an-lam› yoktur. Bu da, onlar›n “s›¤›na-

¤›” haline gelmifltir ve bu “s›¤›nak”art›k korumamakta her yan›ndan sualmaktad›r. Hâlâ bu çat› alt›nda oya-lanmaya devam eden ama öte yan-dan kitle sendikac›l›¤›ndan, müca-deleden söz edenler aç›s›ndan biraçmaz (gerçekte; kendi reformistpolitikalar›n›n da k›l›f›) halini al-m›flt›r. Bu geri durum, “ittifaklardauzlaflma esast›r” ile mazeretlendiri-lebilecek, “eme¤in birli¤ini savun-mak” ile aç›klanabilecek noktay›çoktan aflm›flt›r. Emekçilere kazan-d›rmayan birli¤i savunan ve sürdü-renler, iflçi s›n›f›na, emekçilere kar-fl› sorumluluk tafl›mayanlard›r.

EP Emekçilerle Dalga Geçiyor! Bu yasa bizim de¤ildir

KESK, D‹SK, TMMOB, TTBüyesi emekçiler, 23 May›s’taAdana’da SSK Bölge Müdürlü-¤ü önünde yapt›klar› oturma ey-leminde, GSS’yi protesto ede-rek, “Bu Yasa Bizim Yasam›zDe¤il, Bu Yasa IMF Yasas›” slo-ganlar› att›lar. Sa¤l›kta tasarru-fun ölüm demek oldu¤unu belir-ten emekçiler, direnmekte ka-rarl› olduklar›n› vurgulad›lar.

Ayn› gün Ankara’da Mamak Be-lediyesi önünde Tüm Bel-Sen 2No’lu fiube üyeleri, ‹stanbulOkmeydan› Hastanesi’nde ise,SES fiiflli fiubesi üyesi sa¤l›kemekçileri taraf›ndan yap›laneylemlerle GSS protesto edildi.

Emekçilere Güvenin!Oligarfli içi çat›flmalardan yararlanmak

ile, bu kavgada taraflardan birini mü-cadelenin yerine geçirmek farkl› fley-lerdir. Sendikac›lar›n sald›r› yasa-lar› konusunda Sezer’e umut ba¤-lamalar›, tam da ikincisinin örne¤idir.

Yaflanan bunca deneye, Cumhurbaflkan›Sezer’in vetolar›n›n hukuk ya da “emek-çinin haklar›n› korumak” de¤il, iktidarkavgas› oldu¤unun ayen beyan olmas›-na karfl›n, konfederasyonlar ister aç›kçabelirtsin ya da belirtmesinler, sald›r› ya-salar› konusunda hep Sezer’e güvendilerve bu tutumlar›n› sürdürüyorlar. Hak veözgürlüklere yönelik yasalara verdi¤ionay› bir yana b›rakt›k; Kölelik Yasas›’n›(‹fl Yasas›), SSK Yasas›’n› kim onaylad›?Bugün de GSS’ye Sezer’in veto gerekçe-leriyle karfl› ç›kmak, iktidara “Sezer’idinle” demek, sendikalar›n kendini in-kar›d›r, emekçilere ve kendi güçlerinegüvensizli¤in itiraf› ve emekçileri yanl›flbilinçlendirmektir.

Bir kez daha uyar›yoruz; Sezer’e ya da düzenin baflka kurum-

lar›na de¤il, emekçilerin gücünegüvenin ve yeter ki bu gücü hareketegeçirecek politikalar› ve sendikac›l›k an-lay›fl›n› benimseyin.

emek

9 y›ld›r ‹sviçre’de ilticac› olarakbulunan ve Türkiye’ye iade edilmeküzere bir buçuk ay önce tutuklananErdo¤an EElmas için 20 May›s günü‹sviçre’nin baflkenti Bern’de bir yü-

rüyüfl düzenlendi. Ey-lemde politik ilticac›la-

r›n iadesine karfl› ç›k›l›rken, Elmas’›nserbest b›rak›lmas› istendi. ‹sviç-re’de politik ilticac›lar›n iadesinekarfl› kurulan ve TAYAD-Komite’ninde yer ald›¤› komite taraf›ndan dü-zenlenen eylemde ‹sviçre devrimci,sol, anti-faflist, otonom ve gruplarkat›ld›lar.

Yürüyüfl boyunca Avrupa Birli-¤i’ni, emperyalist politikalar› ve ka-

pitalizmi teflhir eden konuflmalar ya-p›ld›.

Türkiye Konsoloslu¤u önüne ka-dar yürüyen kitle, burada bir aç›kla-ma yapt›. Erdo¤an Elmas ile birlikteBahar Kimyongör’ün durumuna dadikkat çekilen eylemde, “KulübelereBar›fl, Saraylara Savafl”, “HücreleriYakal›m”, “‹ade, ‹flkence ve CinayetDemektir”, “Tüm Politik ‹lticac›laraKalma Hakk›-Hemen” gibi dövizlertafl›nd›, sloganlar at›ld›.

“Politik Tutsaklar ‹ade Edilemez”

Belçika ve Hollanda devletininiflbirli¤i ile Hollanda’da tutuklananBahar Kimyongür’ün tutsakl›¤› sü-rerken, Türkiye’ye iade edilmemesive serbest b›rak›lmas› için eylemlerve Belçikal› ayd›n ve bilim adamla-r›n›n yürüttü¤ü kamyanya sürüyor.

Konsolosluklarda Protestolar

17-18 May›s günlerinde Avrupakentlerindeki Hollanda ve Belçikakonsolosluklar› önünde protesto ey-lemleri düzenlendi.

Belçika’da Hollanda Konsolos-lu¤u önünde yap›lan eylemde, Ba-har’›n özgürlü¤ü talep edildi. “Fa-

flist, ‹flkenceci, Katliamc› Türkiye

Devleti ‹le ‹flbirli¤i Yapmay›n”

pankart›n›n tafl›nd›¤› eylemde, Ba-har’›n foto¤raflar› da tafl›nd›. Yap›-lan aç›klamada hukuksuzluk teflhiredilirken, Konsolosluk görevlilerinekonuya iliflkin bir bildiri verildi.

Almanya’n›n Berlin ve Düsell-dorf kentlerindeki Hollanda Konso-losluklar’›; Duisburg ve Stuttgart’taise Belçika Konsolosluklar’› önündedüzenlenen protesto eylemlerinde“Faflist, ‹flkenceci, Katliamc› Tür-

kiye Devleti ‹le ‹flbirli¤i Yapma-

y›n” pankart› ve “Musa, Kaya, fiük-riye ve Bahar’a Özgürlük” dövizleritafl›nd› ve kent merkezlerinde da¤›t›-lan bildirilerle Belçika ve Hollan-da’n›n hukusuzlu¤u teflhir edildi.

‹ngiltere’de Londra Belçika El-

çili¤i önünde “‹flkenceci, Katliamc›Faflist Türkiye Devletiyle ‹flbirli¤ineHay›r”, “Musa’ya, fiükriye’ye, Ka-ya’ya ve Bahar Kimyongur’e Öz-gürlük” pankartlar›yla yap›lan ey-lemde, Belçika devletinin politiktutsaklara uygulad›¤› tecrite son ve-rilmesi de talep edildi.

Fransa’n›n baflkenti Paris’te,Anadolu Kültür ve Dayan›flma Der-ne¤i taraf›ndan Belçika Konsoloslu-¤u önünde yap›lan eylemde, “Ada-letsiz ve Amerikan Taklitçisi Belçi-ka Adaletine Hay›r" pankart› aç›ld›ve devrimci tutsaklar›n serbest b›ra-k›lmas› istendi.

Hollanda’n›n Den Haag kentin-de bulunan Belçika Atefleli¤i önün-deki gösteride, "‹flkenceci, Katliam-c›, Faflist Türkiye Devletiyle ‹flbirli-¤ine Son" yaz›l› bir pankart aç›ld›.

‹sviçre'nin baflkenti Bern'de bu-lunan Hollanda Konsoloslu¤u’nunkap›s›na "Bahar Kimyongör'e Öz-gürlük” pankart› as›ld›.

Avusturya`n›n Viyana flehrindeBelçika hükümetinin, ABD emper-yalizminin yolundan giderek dev-rimcilere verdi¤i cezalar ve Ba-har’›n tutsakl›¤›, Anadolu KültürMerkezi taraf›ndan Belçika ve Hol-landa Konsolosluklar’› önündeeylemlerle protesto edildi.

CLEA Kampanyas› Sürüyor

Bahar Kimyongür’ün durumu,

Belçika kamuoyunda adalet, hukukkavramlar›n› sorgulat›rken, demok-ratik kurum ve kifliler de konuyadikkat çeken giriflimlerde bulunu-yorlar. Kuflkusuz bunlar›n bafl›nda,hukuksuzlu¤un yafland›¤› ilk gün-den itibaren tav›r alan ve bir kam-panya bafllatan CLEA geliyor.

Bahar Kimyongür’ün serbest b›-rak›lmas› amac›yla bir dizi eylem veetkinlik düzenleyen CLEA’n›n (‹fa-de ve Örgütlenme Özgürlük Komi-tesi) bafllatt›¤› imza kampanyas› de-vam ediyor. CLEA yetkilileri k›sasürede 10 bin imza toplamay› hedef-lediklerini belirtirken, konuya du-yarl› parlamenter ve senatörler deBelçika hükümeti nezdinde giriflim-lerde bulunuyor.

Belçika devletine hukuk uyar›s›yapan Yefliller Partisi’nden Josy Du-bie, geçen hafta Adalet Bakan›’ndanbir an önce durumla ilgilenmeleriniistedi. Ayr›ca baflka partilerden se-natörler, D›fliflleri Bakan›’na mektupyazarak Bahar’›n Belçika’ya getiril-mesini talep ettiler. Bu arada, Sosya-list Parti’den Jean Cornil ile PierreGaland isimli senatörler de 30 Ma-y›s’ta Hollanda Konsolosu ile görü-fleceklerini duyurdular, kimi sena-törler ise, Bahar’›n ziyaretine gide-ceklerini aç›klad›lar.

34

28 May›s 2006 / 54

Hollanda ve Belçika’ya; “Faflizmle ‹flbirli¤i Yapmay›n” Uyar›s›

35

28 May›s 2006 / 54

‘Bahar’a Tuzak, Özgürlüklerimiz Tehlikede’

Kimyongür’ün durumu, Belçikabas›n›nda “beyaz kart” ismiyle, im-zaya aç›k ortak yaz›larla da günde-me getiriliyor. Belçika’n›n en büyüktirajl› gazetesi Le Soir’de 16 Ma-y›s’ta yer alan bu yaz›lardan birineyer veriyoruz. Ara bafll›klar bizeaittir.

Bahar Kimyongür’ün tutuklan-ma koflullar› oldukça endifle verici.Hollanda polisi, tutuklanmaya ara-ban›n h›z yapmas›yla gerçeklefltiri-len basit bir kontrolün neden oldu-¤unu ifade ediyor. Fakat, tutukla-ma normal 2 arabada bulunan sivilpolislerce gerçeklefltirildi. Ayr›caanlat›mlara göre, araba durdurul-madan bir süre önce takip alt›n-dayd›. Durdurulmas› konusundaaç›klanan gerekçelerle çeliflkili ola-rak, floföre hiçbir ceza verilmedi.Bu nedenle, programl› oldu¤uflüphesiz olan gizlice izleme ve tu-tuklama endiflelerimizi art›r›yor.

fiu an halen Hollanda'da tutuk-lu. Bir terör örgütüne üye oldu¤ugerekçesiyle, hakk›nda Türkiyedevleti taraf›ndan ç›kar›lan ulus-lararas› tutuklama emri bulundu¤uaç›kland›. Bu ülkeye iade edilmetehlikesiyle karfl› karfl›ya. Türkiyedevletinin kendisine yöneltti¤i suç-lamalar, DHKP-C'ye üye olmak ve2000 y›l›nda bir Türk bakan› Avru-pa Parlementosu'nda protestoederek, siyasi tutsaklara uygula-nan iflkenceleri teflhir etmek.

Ülkemizin bbu oolayda bbüyük sso-

rumlulu¤u vvar. 28 fiubat tarihinde,Brugge mahkemesi Bahar’a terörörgütüne üyelikten (asl›nda muha-lif bir hareket olan DHKP-C'nin biraç›klamas›n› çevirmifl, yay›mlam›fl,yorumlam›flt›) 4 y›l a¤›r hapis ceza-s› verdi. Bahar bu politik yarg›lamakarfl›s›nda temyize gitti, ancakBelçika adaleti vatandafl›n› talepetmedi¤i için flu an Hollanda'datutsak ve kendisini savunmak içinmahkemesine kat›lam›yor.

Bu da, Hollanda taraf›ndan Tür-kiye'ye iadesine imkan sa¤l›yor,(Belçika, iade talebine olumlu ce-vap veremezdi, çünkü bir devletkendi vatandafl›n› iade edemez.)Hollanda devletinden kendi vatan-dafl›n› talep etmek zorunda olanBelçika devleti de ayn› tav›r içinde.

Bu olayda, birbirine uyan birçok unsur bizlere, programl› bir tu-za¤›n yürütüldü¤ünü düflündürtü-yor. Bahar Kimyongür'ün cezalan-d›r›lmas› Türkiye devletinin bu giri-flimlerine yeflil ›fl›k yakt›. Uluslara-ras› tutuklama emrinden haberdarolan Belçika ise, bu durumdan va-tandafl›n› bilgilendirmedi. fiu soru-yu da sorabiliriz: onu tehlikeli birterörist gibi cezaland›ran mahke-me neden buna ra¤men onu özgürb›rakt›, ve neden genel olarak ya-p›ld›¤› gibi yurtd›fl› yasa¤› gibi hiç-bir flart getirilmedi? Bu hikayede,hiçbir detay›n tesadüfe b›rak›lma-d›¤› sonuca varmamak iflten de¤il.Görünüfle göre, Belçika, Türkiyedevletinin beklentilerini karfl›lamakiçin kendi vatandafl›n›n hayat›n›tehlikeye atarak, bilerek feda etti.

Belçika devletin vatandafl›n›korumak için müdahale etmeli veTürkiye'ye iadesini önlemeli.

Özel mmahkeme kkuruluyor

Bu olay büyük önem tafl›yor.Tek bafl›na bu olay, Bat› devletleri-nin terörizmle mücadele ad›yla va-tandafll›k ve politik özgürlüklerimi-ze yapt›klar› sald›r›lar›, özetliyor.

Kavramlar›n tan›mlamas›ndakibulan›kl›k nedeniyle, terörist grubaüyelik suçlamalar›, bir devlet veya

uluslararas› kurumlara yönelik hertürlü muhalif siyasi eylem ve aç›k-laman›n cezaland›r›lmas›na yolaç›yor. Bu, hiçbir suç ifllememifl,sadece terörist olarak nitelendiri-len bir örgüte üye veya yak›n ol-duklar› gerekçesiyle, insanlar›nyarg›lanmas›na neden oluyor. Çokbelirsiz olan bu kavram, kullan›m›yoruma ba¤l›. Hakimlerin s›n›rs›zyetkileri, ve referans olan mahke-me karar›n›n rolü önemli olacak.Bu davada ilk tehlikelerden biri,yarg›lama ile al›nan karar›n refe-rans olmas›yla bu yasalar›n art›kdo¤rudan siyasi kullan›m›n› sa¤la-mas›.

Davan›n ilk duruflmas›nda oldu-¤u gibi temyiz duruflmas›nda daBahar'› yarg›layacak hakimin ön-ceden seçilmesiyle, adil yarg›la-ma hakk›n›n engel olmas›na nedenolan özel mahkeme kuruluyor.

Belçika, bbask›c› TTürkiye devletini ccesaretlendiriyor

Bahar’›n ‘kaç›r›lmas›’, hukuki vepolisiye olarak yak›n iflbirli¤i içindeolan çeflitli ülkeler; iflkence, siyasicinayet iflleyen ama uluslararas›kurallarca hizada olan bir devletintaleplerini karfl›lamak için kendi ya-salar›n› ihlal ederek, uygulamayakonan yeni özel yasalar do¤rultu-sunda hareket ediyor. Böylece,Türkiye devletini bask›c› yönetimin-de cesaretlendiriyor. Otoriter niteli-¤ine ra¤men, siyasi meflruluk al-mas›na, demokratik bir devlet ola-rak tan›nmas›na yol aç›yor.

Neyseki, bu iflbirli¤i tüm siya-setçilerimiz taraf›ndan hofl karfl›-lanm›yor. 10 May›s günü, anti-te-rör yasalar›n›n kullan›m›n› protestoeden, Avrupal› bir kaç parlemen-ter, Belçika devletinden kendi va-tandafl›n›n Türkiye'ye iadesini en-gellemesini istediler.

Prof. CCorinne GGobin, Prof. Chris-tine Pagnoulle, Prof. JJean PPestieau,Prof. Dan Van Raemdonck, Prof.Annick SStevens, ULG ateflesi JorgePalma, Sosyolog JJean-Claude PPaye

Belçikal› ayd›nlar

hukuksuzlu¤a karfl› ç›k›yor

Secours RRouge isimli Belçikal› bir ku-rulufl, Bahar’›n Türkiye’ye iadesinekarfl› afifller bast›r›p konuyu günde-me getirirken, yapt›klar› aç›klama ile,tüm Belçikal›lar’› devrimci tutsaklar›sahiplenmeye ve mektup yazmayaça¤›rd›lar. “Bahar KKimyongür iile DDa-yan›flmaya, DDHKC TTutsaklar›na ÖÖz-gürlük. BBahar KKimyongür’ün TTürki-ye’ye ‹‹adesine HHay›r” bafll›kl› aç›kla-mada Bahar’›n bir komünist ve faflistrejime muhalif oldu¤u için bunlar›nyafland›¤› kaydedildi ve “yar›n s›rakim de olacak?” diye soruldu.

Moso, Uzakdo¤u'da yetiflen birtür bambu a¤ac›d›r. Moso, dikildik-ten sonra, befl y›l boyunca, hiçbirgeliflme göstermez. Birinci y›l,üçüncü y›l, beflinci y›l, bakars›n›z,hâlâ dikti¤iniz kadard›r. Sonra...

Sonra, sihirli bir el dokunmuflgibi, birdenbire günde 40-45 cm.

büyümeye bafllar ve alt› hafta içinde

boyu yaklafl›k 27 metreye ulafl›r.Moso a¤ac›n›n sanki hiç büyümü-yormufl, sanki a¤aça harcad›¤›n›zemek bofluna gidiyormufl gibi 5 y›lboyunca hiçbir geliflme gösterme-yip, birdenbire h›zla büyümesininsebebi, befl y›l boyunca topra¤a sa-b›rla sald›¤› yüzlerce metrelik kök-leridir.

Büyük Direnifl’in topra¤a sal›-nan kökleridir 1000 günlük sab›r.“Belki bir kifli sesimizi duyar” diyeoturdular bin gün. Ve tek tek, i¤ney-le kuyu kazarcas›na, Moso a¤ac›n›nköklerini salarcas›na insanlara an-latt›lar tecriti.

Hiç tereddüt etmeden söyleyebi-liriz ki, bu eylem, Türkiye tarihininen uzun süreli oturma eylemidir.El’in alt›nda bir baflka an›ta dön-müfltür TAYAD’l› Aileler; sabr›n vekararl›l›¤›n an›t›na!

Büyük direniflin zafere er geçulaflaca¤›n›n anlat›m› oldular onlar.Ne diyordu flair; “sabr›n çiçekleriniaçt›¤› yerde, son sözü direnenlersöyler”... Oras› gerçekten de sabr›nçiçeklerini açt›¤› yerdir.

K›fl›n kardelen gibiydiler, bahar-da gelincik oldular, güle, karanfiledöndüler; dört mevsim orada yafla-d›lar çünkü. Ya¤murun, kar›n, bora-n›n alt›nda oradayd›lar. A¤açlar çi-çek açarken de, yapraklar›n rengisar›ya dönerken de oradayd›lar.

El’in alt› bir “ziyaretgâh” oldu1000 Gün boyunca. Yaln›z “iyi”le-rin de¤il, “kötü”lerin de ziyaret ye-riydi. Faflistler geldi, provokatörler

36

28 May›s 2006 / 54

TECR‹TE KARfiI

ABD‹ ‹PEKÇ‹ D‹REN‹fi‹

1000. GÜNÜNDE !

Bizler anay›z, babay›z. Hapishane-lerde bulunan çocuklar›m›z›n tecrit al-t›nda iflkence görmelerine sessiz kal-mam›z› bizden kimse beklemesin. Ço-cuklar›m›z F Tipi hapishanelerin tecrithücrelerinde iflkence görürken evi-mizde oturmam›z› kimse bizden bek-lemesin. Biz bugüne kadar 20 y›ld›revlatlar›m›z› sahiplendik, sahiplenme-ye devam edece¤iz. Art›k hapishane-lerdeki herkes bizim çocu¤umuz, on-lar›n hiçbirinin bizim gözümüzde far-k› yok. Bu nedenle tüm çocuklar›m›ziçin direniyoruz, mücadele ediyoruz.

1000 gündür Ankara'da Abdi ‹pekçiPark›'nda oturuyoruz. Kar-ya¤mur al-t›nda, güneflin s›ca¤›nda, gecenin aya-z›nda ama 1000 gündür aral›ks›z oparkta oturuyoruz.

O El tan›kt›r, 1000 günün her an›na.

O El art›k bizim duygular›m›z ol-mufltur.

O El tan›kt›r, yaflad›¤›m›z s›k›nt›la-ra, ac›lara, sald›r›lara.

Ve o El tan›kt›r, 1000 gündür yazd›-¤›m›z destana.

Belki bir kifli sesimizi duyar, evlat-lar›m›z›n çekti¤i iflkencelerden haber-dar olur diyerek oturuyoruz. Tecritinkald›r›lmas›n› istedi¤imiz için oturu-yoruz. 1000 gün, 3 y›l. 1000 gün öncedo¤an çocuklar yürümeye, koflmaya

bafllad› ama biz evlatlar›m›z› tecrittenç›kartamad›k, iflkencelerden çekipalamad›k.

Evet biz anay›z, babay›z. Onlar› bizdo¤urduk. Biz büyüttük. Onlar›n bü-yümelerini gün gün izledik. An an iz-ledik. Günlerce uykusuz kald›k. Bizyemedik, onlara yedirdik. Biz giyme-dik çocuklar›m›za giydirdik. Belki sizde birer anne babas›n›z. Bizi en iyi sizanlars›n›z. fiimdi de bizden çocuklar›-m›z›n F Tipi hapishanelerde canl› can-l› ölümlerini izlememiz bekleniyor.

Hay›r. Bin kere hay›r. Evlatlar›m›z›siz öldürün diye do¤urmad›k biz. On-lar› bin bir emekle siz öldürün diyebüyütmedik. Evlatlar›m›z› öldürtme-yece¤iz.

1000 gündür Abdi ‹pekçi'deyiz. Bu-rada gözalt›na al›nd›k, jopland›k.Ayazda, dondurucu so¤ukta üzerimiz-de bir çad›r dahi olmadan oturduk,bekledik, bekledik, bekledik. Bize bu

TECR‹TE HHAYIR DDEMEK ‹‹Ç‹NABD‹ ‹‹PEKÇ‹ PPARKI’NDA 55 DDAK‹KA NNÖBET TTUTUN!

Büyük SSab›r.... BBüyük TTahammül...Büyük FFedakarl›k... BBüyük KKararl›l›k...

1000. Gün

geldi, sivili, resmisiyle polisler gel-di. “Kötü niyet”le gelenlerden hiç-biri niyetini gerçeklefltiremedi. Gö-zalt›na ald›lar defalarca, tutuklad›-lar, dövizlerini, eflyalar›n› park›n d›-fl›na att›lar. Ama bu yöntemlerinhiçbiri, onlar›n sabr›n›n, tahammü-lünün ve kararl›l›¤›n›n üstüne ç›ka-mad›. Bazen on dakika, bazen birsaat, bazen bir gün sonra ama yineoradayd›lar. Sabr›n çiçeklerini sula-maya, Büyük Direnifl’in köklerinitopra¤a salmaya devam ettiler.

*

Geçen hafta da bir çok ziyaretçi-leri vard›.... 19 May›s günü ‹dilcanKültür Merkezi ziyaret etti. Ayn›gün Trabzonlu bir grup ziyaretlerinegeldi. Biraz önyarg›l› yaklafl›mlar›vard›. Aileler de tecriti ve TAYAD'›anlatt›lar onlara. Trabzonlu grupta-kiler, “özür dileriz” dediler, böylebilmiyorduk, bu flekilde düflünme-mifltik... Ne çok yaflam›fllard› böyleörnekleri...

El’in alt›na önyarg›larla gelip,“yarg›”lar›n› de¤ifltirerek gidenyüzlerce kifli oldu. Yüzlerce kifli,sansürün karanl›¤›yla gelip, Haki-kat Savaflç›lar›’n›n ayd›nl›¤›yla ay-

r›ld› oradan. Üstelik yaln›z tecrit de-¤ildi orada konuflulan. TAYAD’l›laronun için oradayd›, ama zaten “o”konu, her konuyu içeren geniflliktebir konuydu; bu yüzden gökteki veyerdeki her fley konufluldu El’in al-t›nda. Milliyetçilerle milliyetçili¤i,islamc›larla islamc›l›¤›, solcularlasolculu¤u tart›fl›p konufltular. Her-kes flu veya bu noktada elefltirebilir-di onlar›, elefltirdiler de ama sab›rla-r›na, kararl›l›klar›na, fedakarl›klar›-na sayg› duymazl›k yapamazd› kim-se. Onlar, islamc›s›na da, milliyetçi-sine de, depremzedesine de, köylü-süne de, hak nas›l al›n›r, nas›l savu-nulur, örnek oldular 1000 gün bo-yunca.

Geçen haftaki ziyaretçileri ara-s›nda E¤itim-Sen 1 No’lu fiube’deniki ö¤retmen vard›. Yine Mazlum-Der'li iki yönetici, içten desteklerinisunmaya geldiler. Ba¤c›lar KaranfilKültür Merkezi çal›flanlar›, AnkaraGençlik Derne¤i üyeleri gençlikle-riyle, coflkular›yla geldiler, TA-YAD’l›lar›n kararl›l›k ve fedakar-l›klar›n› yüreklerine yükleyerek git-tiler.

El’in alt› bir park›n içindeydi.Bu yüzden tesadüfi ziyaretçileri deçok oldu hep. Geçen haftaki ‹stan-bul Kartalspor taraftarlar› gibi; ta-raftarlar, pankartlar› ile birlikte ge-lerek TAYAD’l› Aileleri ziyaret etti-ler. Baflar›lar dilediler.

Ziyaretçilerinden biri de 13.

Ekip olarak bedenlerini ölüme yat›-ranlardan Sevgi Saymaz'›n babas›y-d›. Ne konuflacaklar› belliydi; dire-nifl üzerine sohbet ettiler. Direnmekgerek, baflka yol yok dediler.

El’in alt›nda 1000 gün boyuncabekleyenler, çok fley verdiler kendi-lerinden, ama istedikleri fazla birfley olmad›. Tek istedikleri “kulak

verilmesi”ydi onlara. Seslerininduyulmas›yd› ve seslerine ses ka-

t›lmas›yd›.

Deste¤in, dayan›flman›n, sahip-lenmenin, sayg›n›n çok güzel ör-neklerini yaflad›lar 1000 günde. Ge-tirilen bir demet çiçek, geçerken ve-rilen bir selam, onlar için dünyalarade¤erdi. Kimi zaman bir tek simit,kimi zaman bir flifle suydu deste¤inbiçimi. Kimi zaman içten bir sar›l›fl,dökülen bir damla gözyafl›. Kimizaman da bir saati, bir günü, bir haf-tay› onlarla paylaflmakt›.

1000 Günlük sabr›n ve fedakar-l›¤›n sahipleri, flimdi tüm halktan,devrimcilerden, demokratlardan,ilericilerden, 1000. Gün vesilesiylebir fley istiyorlar. 1000. Gün için

bir ça¤r›lar› var onlar›n; El’in al-

t›nda 1000 Günlük sabr›n sahip-

leri, El’in alt›nda 5 dakikay› pay-

laflmaya ça¤›r›yorlar.

Sabr›n ve tahammülün an›tlaflantemsilcilerinin ça¤r›s›na Anka-

ra’dan, Türkiye’nin dört bir ya-

n›ndan cevap verelim.

37

28 May›s 2006 / 54

gücü veren çocuklar›m›za duydu¤umuzsevgi oldu. Onlardan ald›¤›m›z güçle1000 gündür Abdi ‹pekçi'de oturuyoruz.Oturmaya da devam edece¤iz.

11 Haziran günü 1000. günümüz. Bizher gün oldu¤u gibi 1000. günde deAnkara'da Abdi ‹pekçi Park›'nda olaca-¤›z.

Sizleri 1000. günde Ankara'da Abdi‹pekçi Park›'nda birlikte olmaya ça¤›r›-yoruz. Gelin siz de en az›ndan 5 dakikabizimle birlikte o El’in alt›nda nöbet tu-tun. Gelin siz de bizimle birlikte "HA-P‹SHANELERDE TECR‹T‹ KALDI-RIN" diye hayk›r›n. "HAP‹SHANE-LERDEK‹ TECR‹T ‹fiKENCES‹NESON VER‹N" diye ba¤›r›n.

Gelin siz de bizimle birlikte en az›n-dan 5 dakika duygular›m›za ortak olun.Sesimize ses kat›n.

3 May›s 2006

TAYAD'LI AA‹LELER

O HHeykel

Ankara’n›n bba¤r›nda sso¤u¤a iinatanalar bbabalar uumut ssaç›yorkaranl›¤a iinat yyükselen mmuratbac›lar ggardafllar uumut ssaç›yor

Tecrite ssansüre kkarfl› oonurlu bbir dduruflzalimin zzulmünü yyüzüne vvuruflinsanl›k ggönlüne ssevdal› vvar›flaçl›¤a yyatanlar uumut ssaç›yor

Parktaki oo hheykel ss›¤›nak oolmuflKarda kk›flta ggönüller ssevgiyle ddolmuflgelene ggeçene uumudun ssunmuflç›rp›nan yyürekler uumut ssaç›yor

Budevranhepböyledönmezumutlar yyefleririnançlar ssönmezbu yyolda yyürüyen yyüreklerdurmazölüme ggülenler uumutsaç›yor

(Tutsaklar›n yay›nlad›¤› Berdan’danBerkan’a fiiir Dergisi’nden al›nm›flt›r.)

Sevgili Yürüyüfl Okurlar›’namerhaba! Ben ve yoldafllar›m hepi-nizi sevgiyle selaml›yoruz. Bu haf-taki sohbetimizin konusu “Türk-‹s-lam Sentezi”.

Dan›fltay’a sald›r›n›n ard›ndanbiliyorsunuz ortaya ilginç bir tabloç›kt›. Bir taraf sald›rgan›n “islamc›-l›¤›n›”, di¤er taraf ise “ulusalc›l›¤›-n›-milliyetçili¤ini” kan›tlamaya ça-l›fl›yor. Fakat bir ilginç durum daha;ortadaki sald›rgan›n tipolojisi veiliflkileri, iki tarafa da bol bol mal-zeme sa¤layacak nitelikte. Bu isebizi, bu olayda pek tart›fl›lmayanama tart›fl›lmas› gereken bir nokta-ya götürüyor.

Sald›rgan›n iki taraf›n da iddias›-n› kan›tlayabilecek iliflkilere ve dü-flünce yap›s›na sahip olmas›, asl›ndaülkemizdeki karfl›-devrimci güçleraç›s›ndan bir istisna de¤il, yayg›nbir durumdur. ‹flte “Türk-islam sen-tezi”, bu durumu aç›klayacak olgu-lardan biri ve en önemlilerindendir.

Özlem: Asl›nda kontra güçle-rin neredeyse büyük ço¤unlu¤undabu tür iliflkiler ve kafa yap›s› mev-cut de¤il mi? Bu anlamda Türk-is-lam sentezi’ne “kontrgerillan›n ide-olojisi” de diyebiliriz san›r›m.

Kemal: Kontrgerillan›n ide-olojisi oldu¤u do¤rudur ama bu bi-raz daraltmak olur. Türk-islam sen-tezi, oligarfli aç›s›ndan çok daha ge-nifl ve etkili biçimde kullan›lan birideolojidir. Dönem dönem “resmiideoloji” kat›na yükseltilmifltir. Vebunun da ötesinde, gerek burjuva si-yasetinde, gerekse de kitleler içindeetkisi oldukça fazla olan, nesnel ze-mini güçlü olan bir ideolojidir. Bi-zim aç›m›zdan sorunu daha önemlik›lan yanlar›ndan biri de budur.

Dikkat edilirse, bugün flu olgu her-kesin dikkatini çekecektir. Düzeninresmi ideolojisi, malum oldu¤u üze-re “Atatürkçülük”tür. Fakat milli-yetçilik ve müslümanl›k, bugün herdüzeyde daha fazla vurgulanan birolgu durumundad›r. Kitleler içindekendine taban bulmak isteyen herdüzen gücü bu söylemlere baflvuru-yor. Bu anlamda “Türk-islam sente-zi” ad› verilen olguyu, ideolojik vekültürel temelleriyle, oligarflinin çe-flitli güçleri taraf›ndan nas›l flekil-lendirildi¤iyle birlikte ele almam›zyerinde olacakt›r. Buyur Özlem ar-kadafl, kontrgerillan›n d›fl›nda nere-de ve nas›l karfl›lafl›yoruz bu kav-ramla, oradan bafllayal›m.

Özlem: Bu kavram benim ka-famda biraz 12 Eylül’le özdefllefl-mifl kavramlardan biridir. 12 Eylülüzerine yaz›lan hemen her yaz›dabundan sözedilir. Nitekim bu çal›fl-mam›za haz›rl›k yaparken de tekrargördü¤üm gibi, 12 Eylül öncesindeçeflitli ak›mlar taraf›ndan kullan›lsada, esas olarak 12 Eylül’le birlikteadeta “resmi ideoloji” haline getiril-mifltir. 12 Eylül yönetimi neden bu-na ihtiyaç duydu peki? Esas önemliolan bu san›r›m.

12 Eylül askeri yönetimi, ayn›12 Mart gibi, iflbafl›na “Atatürkçü-lük” söylemiyle geldi. ‹ktidar› süre-since de bu söylemi sürdürdü. AmaAtatürkçülük, küçük-burjuva ke-simler üzerinde belli ölçülerde etki-li olup, onlar› cuntan›n yan›na çekerveya en az›ndan tarafs›zlaflt›r›rken,genifl kitleler üzerinde ayn› etkidebulunmuyordu. Çünkü “Atatürkçü-lük” de asl›nda düzenin tüm kurum-lar› gibi y›pranm›fl kavramlardan bi-riydi. Ve çünkü, katliamc›lar, iflken-ceciler, soyguncular, sömürücüler,herkes “Atatürkçülük” maskesiyledolafl›yordu bu ülkede.

Milliyetçilik de tek bafl›na cunta-n›n öne ç›karabilece¤i bir ideoloji

de¤ildir; hatta tam tersine, milliyet-çilik, MHP nezdinde faflist katliam-c›l›kla özdeflleflmifl ve bu yan›yla dateflhir olmufl, genifl halk kitlelerineitici gelen bir kavram durumunday-d›. ‹slamc›l›¤› da do¤rudan kullana-mazd› cunta. Çünkü “12 Eylül dar-besini neden yapt›klar›n›” anlat›r-ken her seferinde irticaya, fleriattehlikesine vurgu yapan kendileriy-di. Dincili¤in denetim d›fl›na ç›kabi-lecek, radikalleflebilecek bir güzer-gahta geliflmesini de istemiyorlard›zaten. “Türk-islam sentezi” ideolo-jisi iflte bu koflullar›n sonucunda ge-lifltirilmifltir.

Cuntan›n temel amac›, halk›n ye-niden sola, devrimcili¤e yönelmesi-ni engellemekti. Devrimci örgütlerebüyük darbe vurulmufltu ama buyetmezdi, “suyu kurutmak” gerekir-di. Bunu da gerici, ›rkç› ideolojilerigüçlendirerek yapabilirlerdi. Yukar›-da sayd›¤›m nedenlerle islamc›l›¤›,milliyetçili¤i do¤rudan kullanama-yan cunta, bu ideolojiyi öne sürer-ken, buna uygun kadrolaflma ve ku-rumlaflmalar› da gündeme getirdi.

Kemal: Cuntan›n neden buideolojiyi gündeme getirdi¤ini özet-lersek; mesele devrimin kitle taba-

n›n› daraltmak ve faflist düzenin

kitle taban›n› geniflletmektir.

“Türk-islam sentezi”yle, hem müs-lümanlar, hem milliyetçiler, bu gö-rüflün kitle taban›n› oluflturacaklar-d›r. Hesaplanan, amaçlanan budur.Tek bafl›na sivil faflist harekete veyatek bafl›na tarikatlara seslenen ide-olojilerden daha elveriflli bir ideolo-jik zemin olmas› da zaten bunun so-nucudur.

Ben ayr›ca kavramsal olarak dabir noktaya dikkat çekmek istiyo-rum. Asl›nda iki gericilik kayna¤›n›birlefltirmek amac›yla ortaya at›lm›flolan ve “Türk-islam sentezi” diyetan›mlanan kavram, Türkçülük (bafl-ka deyiflle milliyetçilik) ve ümmet-

38

28 May›s 2006 / 54

hayat›niçindeki teori

Türk- ‹s lam Sentez i

Emperyalizmin ve oligarflininhizmetindeki bir ideoloji

39

28 May›s 2006 / 54

çilik (baflka deyiflle fleriatç›l›k) gibibirbirini reddeden iki kavram›n ek-lektik bir flekilde biraraya getirilme-siyle üretilmifltir. Milliyetçilik, fe-odaliteyi yerle bir eden burjuvaziyeait bir kavramd›r ve kapitalist döne-me aittir, di¤eri ise feodalizme aitbir kavramd›r ve ulusal pazar› red-dedip islam dininin ve tüm müslü-manlar›n birli¤ini, ümmetçili¤i sa-vunmaktad›r. Fakat bu ayr›mlar biryerde akademik, teorik ayr›mlard›r.Esas olan oligarflinin ihtiyaçlar›d›rve bu ihtiyaçlara göre bir ideoloji fle-killendirilmifl, tabii bu eklektik bir-leflimin teorisi de yap›lm›flt›r.

12 Eylül’de Türk-islam sentezi-nin teorisini yapma iflini de faflist,gerici kadrolar›n topland›¤› bir yerolan Ayd›nlar Oca¤› yapm›flt›r.

Mazlum: Türk-islam sentezisizin de belirtti¤iniz gibi, esas ola-rak 12 Eylül sonras›nda çok kullan›-lan bir kavram haline geldi. Böyleolmas› da, 12 Eylül Cuntas›’n›n buideolojiyi tüm topluma empoze et-meyi resmi bir politika olarak be-nimsemesinin sonucudur. De¤ilse,kavram çok daha eskidir, faflist geri-ci çevrelerde ony›llard›r çeflitli bi-çimlerde kullan›lmaktayd›.

Asl›nda oligarflinin partileri tara-f›ndan kullan›lan bir çok kavram,Türk-islam sentezi’nin de¤iflik ver-siyonlar›ndan baflka bir fley de¤ildir.

Mesela daha 1940’larda Hitlersempatizan› sivil faflistlerin a¤z›nda“Türk-‹slam Ülküsü” kavram›vard›. 1960’larda gericiler kendile-rini milliyetçi-mukaddesatç› ola-rak tan›ml›yordu. Keza burjuvazi-nin sözcüleri s›k s›k “Anadolu

Müslümanl›¤›” ya da “Türk ‹sla-

m›” gibi kavramlar› kullanagelmifl-lerdir. Buna benzer kavramlar çok-tur; çünkü oligarflinin gericili¤i, herdönem, ad›na Türk-islam sentezidensin denmesin, bu iki olguya,milliyetçili¤e ve dincili¤e yaslan-m›flt›r. Türk-islam sentezi ideolojikbir kal›p olarak zaman zaman geriplana at›lm›fl gibi gözükse de, bu ol-gular ülkemizdeki gericili¤in, fafliz-min ideolojik kayna¤› olmay› sür-

dürmüfltür.

Kemal: Bu kavramlaflt›rmalar-daki nüans farkl›l›klar›, ideolojik vekültürel kökleri görmek aç›s›ndandinci hareketlerin ve özel olarak daMHP’nin geliflimindeki baz› dö-nemlere bakmakta yarar var.

Halk›n devrimci uyan›fl›n› engel-lemek, düzenin ihtiyaç duyaca¤› si-vil faflist güçleri örgütlemek ve e¤it-mek ve faflizme kitle taban› kazan-d›rmak amac›yla 1960’l› y›llardakurulan Komünizmle MücadeleDernekleri, Milli Türk Talebe Birli-¤i (MTTB) gibi örgütlenmeler deTürk-‹slam Sentezi zemininde

oluflturulan örgütlenmelerdir. Bura-da dikkat çekmemiz gereken önem-li bir nokta da fludur ki, bu örgütlen-meler, “Yeflil Kuflak” politikas›çerçevesinde Amerika’n›n do¤ru-dan veya dolayl› yönlendirdi¤i, ilifl-ki içinde oldu¤u oluflumlard›r. Yanibaflka bir deyiflle “Türk-islam sente-zi” ayn› zamanda emperyalizminihtiyaçlar›na cevap veren bir ideolo-ji olarak da emperyalizm taraf›ndandesteklenmifltir.

Bu dönemde bu örgütlenmelerdeyeralanlar kendilerini milliyetçi-

mukaddesatç› olarak tan›mlamak-tad›rlar. ‹slamc› ve faflist örgütlen-meler henüz ayr›flma sürecindedir.Nitekim daha sonra oligarfli içi çe-flitli kesimlerin politikalar› ve ihti-yaçlar›na ba¤l› olarak bu ayr›flmagerçekleflmifl, milliyetçi hareketMHP ve Ülkü Ocaklar›, mukadde-satç›-dinci hareket ise MSP veAk›nc›lar kanal›nda geliflmifltir.

Bu ayr›flma, MHP’nin kendiiçinde de yaflanm›flt›r. 1960’lar›nikinci yar›s›nda hareketin lideriTürkefl ile hareketin “ideologlar›n-dan” biri olarak kabul edilen NihatAts›z aras›nda yaflanan ayr›flma,Türk-islam sentezi üzerine yukar›daiflaret etti¤imiz tart›flmay› da içerir.

Nihal Ats›z’›n çizgisi “›rkç› Tu-

ranc› çizgi” olarak adland›r›labilir.Türkefl’in çizgisi ise “doktriner

Türk Milliyetçili¤i” olarak adlan-d›r›l›yordu. Milliyetçilik her ikisin-de de de¤iflmez olguydu. Ancak

Türkefl çizgisi, islamiyete daha faz-la vurgu yap›yor, islamc›l›¤› Türkmilliyetçili¤inin önemli bir motifiolarak görüyordu. Ats›z ise, bunu“ümmetçilik” olarak görüyor veümmetçili¤in-islamiyetçili¤in Türk

milliyetçili¤ini “bozdu¤unu, su-

land›rd›¤›n›” söylüyordu.

MHP’ye hakim olan Türkefl’inçizgisidir. Nitekim, MHP'nin de¤ifl-mez sloganlar›ndan biri, "Tanr› da-¤› kadar Türk, Hira da¤› kadarMüslüman›z" slogan› da bu döne-min ürünüdür. Dinci örgütlenmele-rin belli ölçüde geliflme kaydetti¤i1970 sonlar›nda MHP, islamc› söy-lemini daha da yo¤unlaflt›rm›flt›r.“Kan›m›z Aksa da Zafer ‹slam›n"veya "Ya Allah Bismillah Allahuek-ber" gibi sloganlar› bu dönemde yo-¤un olarak kullanmaya bafllam›fllarve bugün de kullanmaya devam et-mektedirler.

Özlem: MHP’lilerdeki de¤ifli-mi ben daha çok “Türkçülük’ten is-lamc›l›¤a” geçifl gibi alg›l›yordum.Ama Kemal arkadafl›n da belirtti¤igibi MHP zaten 1970 sonlar›ndanberi bu yeni kavrama ideolojik ola-rak aç›k. Nitekim, cuntan›n, Ayd›n-lar Oca¤›’n›n “Türk-islam sente-zi”ne en yayg›n kat›l›m da MHP ke-siminden olmufltur. Mesela bugünde türban konusunda, ‹mam Hatip-ler konusunda bazen di¤er dinci ör-gütlerden bile daha radikal ç›k›fl ya-pabiliyorlar.

MHP’den ayr›larak Muhsin Ya-z›c›o¤lu’nun liderli¤inde BBP’yikuranlar, bunu daha aç›k hale getir-

ligarflinin partileri taraf›ndan kul-lan›lan bir çok kavram, Türk-islamsentezi’nin de¤iflik versiyonlar›n-dan baflka bir fley de¤ildir.“Türk-‹slam Ülküsü”, milliyetçi-mu-kaddesatç›, “Anadolu Müslümanl›-¤›”, “Türk ‹slam›” gibi... Buna benzer kavramlar çoktur;çünkü oligarflinin gericili¤i, her dö-nem, ad›na Türk-islam sentezi den-sin denmesin, bu iki olguya, milli-yetçili¤e ve dincili¤e yaslanm›flt›r.

O

40

28 May›s 2006 / 54

mifllerdir. Muhsin Yaz›c›o¤lu çizgi-si “Türk-islam ülkücüleri” tan›-m›n› kullan›yorlar. BBP’nin dergisi-nin, gençlik örgütlenmesinin ad› da(yani Nizam-› Alem) bu konuda fi-kir veriyor: Nizam-› Alem, onlaragöre “Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nuyeniden ihya ederek "islam›n sözü-nü”, Türklerin öncülü¤ünde dünya-ya egemen k›lma ülküsünü” ifadeediyormufl. (Merdan Yanarda¤,MHP De¤iflti Mi?, syf. 196) Os-manl›’ya dönerek, böylelikle feoda-lizm dönemiyle kapitalizm dönemiaras›ndaki çeliflkiye de bir “çözüm”bulmufllar anlafl›lan!

Mazlum: Madem BBP’yi be-lirttik, yeri gelmiflken Fetullahç›lar›da anmak gerekir. Türk-islam sen-tezcileri sadece milliyetçi (faflist)hareketten ç›kmad›. Türk-islam sen-tezi ideolojisinin islamc› kesimiçindeki en aç›k ve köfleli savunucu-lar›n›n bafl›nda Fetullah Gülen gel-mektedir. Onun dünyan›n birçokyerindeki okullar› hem ümmetçili-¤in, hem Türkçülü¤ün propaganda-s›n›n ve örgütlenmesinin yap›ld›¤›yerlerdir. Kendisi bir konuflmas›ndaflöyle demektedir mesela: “Bu mi-lenyumda ve sözünü etti¤imiz baha-r›n haz›rlanmas›nda en büyük rol,kanaatim odur ki, Türkiye’ye veTürki dünyaya düflecektir... Bu ba-k›mdan, Türkiye, Türk Milleti, Tür-ki dünya, tarihin bir defa dahaomuzlar›na yükleyece¤i, yükledi¤iflerefle yükü tafl›yabilecek düzenle-melere giriflmek, kendisini ona göredizayn etmek mevkiindedir.” (14Aral›k 1999, Zaman Gazetesi)

Fetullah okullar›nda, okuldaokuyanlar baflka milliyetlerden ol-salar bile, her sabah ‹stiklal Marfl›,her akflam da Kur-an okunur. Türk-islam sentezi’nin iyi bir uyumu de-

¤il mi? Mesela, Kadiri Tarikat› dabu konuda çarp›c› bir örnektir. Mil-liyetçilikte MHP’yi o da geride b›-rak›r ama ayn› zamanda da ümmet-çi, dinci, fleriatç›d›rlar.

Kemal: “Türk-‹slam Sente-

zi”, bir di¤er ifadeyle, gerici-faflist

ideolojinin ve güçlerinin ittifak›-

n›n simgesidir. Elbette bu ittifak›nsa¤lanmas›, bu ideolojinin çeflitli ta-raflar›n›n ç›kar çeliflkileri nedeniyleher zaman mümkün olamamaktad›r.Ama her iki kesim de düzene hiz-met etmekte ve hizmetinin karfl›l›¤›-n› almakta hemen her dönem birbi-riyle yar›flm›fllard›r, hala da böyle-dirler.

Türk-islam sentezi, 12 Eylül’lebirlikte bir dönem devlete küsen,devletten uzaklaflan faflistleri, anti-fleriatç› söylem nedeniyle oligarflikdevlete so¤uk bakan dincileri, hal-k›n, devrimcilerin üzerine sürmekiçin de en uygun ideolojik motivas-yon arac›n› oluflturuyordu. Öz-lem’in sohbetimizin en bafl›nda sor-du¤u sorunun kayna¤› da iflte bu ge-liflmenin sonucu ortaya ç›kan bir ol-gudur. Ülkemizdeki tüm kontragüçler, devletin resmen örgütledi¤iözel harekat timlerinden tutun daSusurluk tarz› örgütlenmelere kadarhepsi milliyetçi ve mukaddesatç›d›r.Kontrgerillan›n uzant›lar› olarak ör-gütlenen çetelerin, mafyan›n da ay-n› argüman› kulland›¤›n› görüyoruz.Çünkü birincisi, milliyetçilik vedincilik, devlet kat›nda onlara oto-matik bir “koruma” sa¤l›yor. ‹kinci-si, meflruluklar›n› Türk-islam sente-zinde buluyorlar. Kontrgerilla nite-likteki güçler sözkonusu oldu¤un-da, islamc›larla ulusalc›lar›n, bu ka-dar yak›n ve yo¤un iliflkiler içindeolmas›na bu anlamda flaflmamak ge-rekir. Burada sözkonusu olan ger-çekten bir “inanç” meselesi de¤il,düzenin ihtiyaçlar› do¤rultusundaörgütlenmek için çeflitli kavramla-r›n kullan›lmas›d›r. Linç sald›r›lar›-n› gerçeklefltiren güruhun da ayn›ideolojik zeminde oldu¤unu hat›rla-yal›m. “Niye bayrak tafl›m›yorsu-nuz” deyip sald›r›rlarken, “Allahu-Ekber” diye sald›r›yorlar.

Halka karfl› savafllar›nda hem di-ni hem milliyetçili¤i kullan›rlar.Kur-an ayetlerinin yaz›l› oldu¤u bil-dirileri da¤›t›r, Türkçülük propa-gandas› yaparlar. Hem islamc›l›¤›,hem milliyetçili¤i kullanmalar›n›nyine çarp›c› bir örne¤i fludur mese-la: PKK’ye karfl› da¤›t›lan bildiri-lerde onlar›n “sünnetsiz” olduklar›ileri sürülerek dini duygular, onlar›n“Ermeni dölü” olduklar› ileri sürü-lerek de milli duygular k›flk›rt›l›r.

Defalarca ‹çiflleri Bakanl›¤› ya-pan Abdülkadir Aksu’nun kendiside çarp›c› bir örnektir. Aksu Türk-islam sentezinin teorisyeni Ayd›nlarOca¤›’na kay›tl› biriydi. Hem milli-yetçi, hem mukakdesatç›d›r. Bununiçin ANAP hükümetinde de, AKPhükümetinde de bakan olabilmifltir.Aksu 1974'te, Emniyet Genel Mü-dür Yard›mc›s›’yken, polis teflkila-t›ndaki 3 bin MSP'li ve MHP'li po-lisi, alt› ayl›k kurstan sonra komiserve komiser yard›mc›s› yaparak fa-flist-islamc› kadrolaflmada büyük birat›l›m yapm›flt›r. Aksu o dönemMSP’lidir ama dikkat edin, tercihiMSP’li ve MHP’lilerdir; yani“Türk-islam sentezi”dir.

12 Eylül’den itibaren ise Ak-su’nun bu yapt›¤› bir anlamda resmipolitika olmufl ve devletteki kadro-laflman›n ana omurgas›n› da bu ide-olojinin savunucular› oluflturmufl-tur. Özellikle Milli E¤itim Bakanl›-¤› Türk-islam sentezi savunucula-r›yla doldurulmufl, e¤itim müfredat›da bu temelde yeniden flekillendiril-mifltir. Böylelikle uzun vadede mil-liyetçili¤in ve dincili¤in kitle taban›da geniflletilmifltir. Nitekim bu ge-nifllemenin sonuçlar›n› ‘90’lardanbu yana somut olarak da görüyoruz.

Bu elbette tesadüfi de¤ildir. Buanlamdad›r ki, Türk-islam sentezi,sadece oligarflinin de¤il, ayn› zaman-da emperyalizmin bölgedeki ihtiyaç-lar›na da cevap veren bir ideolojikzemin olarak öne ç›kar›lm›flt›r.

Özlem: Asl›nda burada önemliolan flu: Faflist düzeni sürdürmekiçin örgütlenen tüm güçlerin bunlar-dan baflka baflvurabilece¤i kavram-

ürk-islam sentezi, 12 Eylül’le birlikte birdönem devlete küsen, devletten uzakla-flan faflistleri, anti-fleriatç› söylem nede-niyle oligarflik devlete so¤uk bakan din-cileri, halk›n, devrimcilerin üzerine sür-mek için de en uygun ideolojik motivas-yon arac›n› oluflturuyordu.

T

lar yok. DYP’den AKP’ye,CHP’den DSP’ye, ANAP’tanMHP’ye tüm düzen partileri “Türk-islam sentezi” ideolojisini resmenbenimsesinler veya benimsemesin-ler, ayn› iki noktada dönüp duruyor-lar. Türkçülük, dincilik... En “libe-ral”leri ANAP, en koyu dinci olabil-di¤i gibi, “sol”cu Ecevit, Fetullahç›-lar’›n, tarikatç›lar›n oylar›n› alabil-mek için her türlü manevray› yapa-biliyor, “sosyal demokrat” CHP,“milliyetçilik”te MHP’yi geride b›-rak›yor.

Mazlum: Peki neden böyle?‹flte burada meselenin as›l püf nok-tas›na geliyoruz. Türkçülük, milli-yetçilik diye adland›r›lan ak›mlar,Türklük’ün ve Türkiye’nin, islamc›diye adland›r›lan ak›mlar da islam›nhizmetinde de¤illerdir. “Türk-islamsentezi” ideolojisini benimseyen,kullanan tüm kifliler, gruplar, parti-ler, örgütlenmeler, istisnas›z düze-nin hizmetindedirler. ‹stisnas›z -ki-mi aldat›larak da olsa- emperyaliz-min hizmetindedirler. Yani asl›ndabu kavramlar, sadece halk›n

Türk olmaktan, müslüman ol-

maktan kaynakl› duygular›n› is-

tismar etmek için bu faflist, gericigüçler taraf›ndan kullan›lan kav-ramlard›r.

Türk-islam sentezi’nin resmi vegayri-resmi savunucular›, ayn› za-manda ülkemizde emperyalizminiflbirlikçisi olan güçlerdir.

Kemal: Belirtildi¤i gibi, Türk-islam sentezi, oligarflinin hementüm güçlerinin flu veya bu oranda,flu veya bu kavramlarla kulland›¤›bir ideolojidir. Fakat buna ra¤men,bunu oligarflinin resmi, sürekli, ka-l›c› ideolojisi gibi ele almak veyadaha do¤rusu mutlaklaflt›rmak daçok isabetli bir yaklafl›m olmaz. Butür ideolojik, propagandif kavramve söylemler, dönemin ihtiyaçlar›nagöre de¤iflebilir. Ki yukar›da da bu-nun örneklerini gördük zaten.

Mesela, MHP’de dönemlere gö-re bazen Türkçü, bazen islamc› vur-gular öne ç›kar›lm›flt›r. Di¤er düzenpartilerinde de geçerlidir bu. Mese-

le, düzenin dincili¤in de, milliyetçi-li¤in de gelifltirilmesine olan ihtiya-c›ndad›r. DP-AP-DYP çizgisini ör-nek verelim. Bu siyasi çizgi, ülke-mizde tarikatlar›n önünün aç›lma-s›nda, imam hatiplerin yayg›nlaflt›-r›lmas›nda birinci dereceden rol sa-hibi oldu¤u kadar, ›rkç›, faflist ör-gütlenmelerin gelifltirilmesinde, ko-mando kamplar›n›n aç›lmas›nda,MHP’nin devlet içinde kurumlaflt›-r›lmas›nda da birinci dereceden roloynam›flt›r. Yani dincili¤in ve milli-yetçili¤in gelifltirilmesinde dinci vemilliyetçi partilerden daha fazla roloynam›flt›r. Çünkü Menderes-De-mirel-Çiller çizgisi için esas olanoligarflinin ç›karlar›d›r. Oligarflininve emperyalizmin ç›karlar› hangisi-ni gelifltirmeyi gerektiriyorsa, oli-garflinin partileri o kal›ba girer.

Mesela AKP’yle birlikte Tük-is-lam sentezi yerine baflka bir kavramöne ç›kt›: Il›ml› islam. Il›ml› islam,daha çok AKP iktidar›ndan sonragüncelleflen bir kavram olsa daABD projeleri aç›s›ndan yeni de¤il-dir. Daha “yeflil kuflak” dönemindeABD’nin kulland›¤›, özellikle ‹randevrimine karfl› gelifltirdi¤i bir kav-ramd›r. Türk-islam sentezi, bu ya-n›yla ABD’nin ›l›ml› islam düflün-cesinin ülkemizdeki tezahürüdür.Türk-islam sentezi’nde, islam›n fle-riatç›, ümmetçi yanlar› törpülenmiflolacakt›r çünkü.

Mazlum: Yine belirleyici olma-sa da belirtmekte yarar var. Türk-is-lam sentezi’nin islam›, sünni islam-d›r. Fakat Türk-islam sentezi ide-olojisi, kimilerince alevileri de bu›rkç›-gerici zemine çekmek içinkullan›lm›flt›r. Mesela ANAP’l› Y›l-

maz Karakoyunlu flöyle diyordu:“Türk müslümanl›¤› kavram›, sün-nilik, alevilik ve bektafliliki kapsar.”Yar›n alevi halk› düzenin ideolojisi-ne hapsedebilmek için baflka kav-ram ve ideolojiler de üretilebilir.

Kemal: Evet, toparlarsak, Türk-islam sentezi ideolojisi denilen ide-oloji, faflist düzenin kitle taban›n›geniflletmek ve kitleleri devrimcile-re yabanc›laflt›rmak için düzen tara-f›ndan kullan›lan bir ideolojidir. Bu

ideoloji dini ve milli duygulara ses-lenir. Oligarflik devlet ve tüm oli-garflik güçler, hem dini, hem milli-yetçili¤i, bu ülkenin kuruluflundanbu yana s›n›rs›zca ve pervas›zcakullanm›fl, istismar etmifllerdir. (Da-n›fltay’a sald›ran Alparslan Ars-lan’›n dinci mi yoksa ulusalc› m› ol-du¤u tart›flmas› da, bu istismar›noligarfli içi kavgada kullan›lmas›n-dan baflka bir fley de¤ildir.) Bu istis-mara karfl› ideolojik düzeyde müca-dele etmek, halk› dinci, milliyetçidamgal› gerici, ba¤naz, ›rkç› düflün-celerin etkisinden kurtarmak, tart›-fl›lmaz bir görevdir. Halk›n saf müs-lümanl›k duygular›n›n ve ulusalduygular›n›n faflist, gerici güçler ta-raf›ndan istismar edilmesini önle-mek, hem sürekli bir teflhiri, hem deözgürlükler ve ba¤›ms›zl›k mücade-lesini en genifl kitleleri içine alabile-cek flekilde sürdürmeyi gerektirir.Saf dini ve ulusal duygular› istismaredilerek gerici güçlere yedeklenenkitle, devrimin kazanmas› gerekenkitledir. Halk›n inanç özgürlü¤ü vemilli duygular› üzerine demagojile-re set çekecek politikalar ve pratikgelifltirildi¤i ölçüde o kitleler, ger-çek saflar›nda yerlerini alacaklard›r.Sonuç olarak belirtmek gerekir ki,halk›n dini ve milli duygular› üze-rinden yap›lan istismar›n önünü ke-sebilecek as›l güç, devrimci müca-delenin geliflimidir. Halk›n ekono-mik, demokratik ve siyasal mücade-lesi gelifltikçe, bu demagojilerin vegerici, faflist güçlerin etki alan› da-ral›r ve giderek yokolur.

Sevgili okurlar›m›z, sohbetimiziburada sona erdiriyoruz. Haftayabuluflmak üzere hoflçakal›n.

41

28 May›s 2006 / 54

ürk-islam sentezi, faflist düzeninkitle taban›n› geniflletmek ve kitle-leri devrimcilere yabanc›laflt›rmakiçin düzen taraf›ndan kullan›lanbir ideolojidir. Bu ideoloji dini vemilli duygulara seslenir. Saf dini ve ulusal duygular› istismaredilerek gerici güçlere yedeklenenkitle, devrimin kazanmas› gerekenkitledir.

T

42

28 May›s 2006 / 54

fiovenist k›fl-k›rtman›n sonuç-lar›ndan biri da-ha ‹zmir Kemal-pafla ‹lçesi Ba¤-yurdu Beldesi’n-de yafland›.

Beldede fa-flistlerin Kürt-ler’e karfl› halk›

k›flk›rtma ve linç ettirme giriflimle-rinin ard›ndan yaflanan ve Ba¤yurduÜlkü Ocaklar› 2. Baflkan› SamiÖren'in ölmesiyle sonuçlanan olay-lar, belde de yaflayan Kürtler’in sür-gün edilmesiyle sonuçland›.

Bu topraklarda yaflayan herkesincan güvenliklerini almak zorundaolan devlet, bu sorumlulu¤unu yeri-ne getirmedi¤i gibi, 21 May›s günüevlerini terketmek zorunda kalan 9aileye sadece refakatç›l›k yapt›!

Jandarma denetiminde beldeyiterketmek zorunda kalan Kürtler’inevleri sald›r›ya u¤rarken, eflyalar›tahrip edildi ve evlere faflistler tara-f›ndan Türk bayra¤› as›ld›. Göç et-mek zorunda b›rak›lanlardan Bur-han Albayrak, evlerine faflistlerinsald›rd›¤›n› komflular›n›n arayarakhaber verdi¤ini dile getirirken, “Buyaflad›¤›m›z 6. olay. 25 y›ld›r oradayafl›yoruz. Sürekli hor görüldük”diye konufltu.

Yaflanan olaylardan CHP Beledi-ye Baflkan› R›dvan Üreten'i sorum-lu tutan Albayrak, Üreten'in ülkücü-lerden oy olabilmek için kendilerineolumsuz davrand›¤›n› söyledi. Al-bayrak, 'Bizi hiçbir ihaleye alm›yor-

du. ‹fl vermiyordu. Herfleyden uzaktutuyordu' diye konufltu. BelediyeBaflkan› Üreten'in aileler için '250milyar verin, defolup gitsinler. Bu-nun 40 milyar›n› ölen Sami Ören'inkan paras› olarak kesersiniz' dedi¤i-ni iddia eden Albayrak, 'Biz kabuletmedik. Ne olduysa bu belediyebaflkan› yüzünden oldu' dedi.

Yaflanan olaylar sonras›nda 7 ki-fli gözalt›na al›n›rken, ikisi a¤›r 8 ki-fli yaraland› ve faflistlerin Kürt aile-lere yönelik gerçeklefltirdi¤i linç gi-riflimi s›ras›nda gözalt›na al›nan 17kifliden 4 Kürt tutukland›.

Kemalpafla’da yaflananlar, bizzatdevlet taraf›ndan k›flk›rt›lan, destek-lenen flovenizmin, oligarflinin gü-venlik güçlerinin faflistlerle birlikteörgütledi¤i linç giriflimlerinin mefl-rulaflt›r›lmas›n›n sonucudur. Y›llar-ca süren savafl sürecinde dahi ya-flanmayan düflmanlaflt›rma politika-s›, oligarflik devlet taraf›ndan bilinç-li olarak körüklenmektedir. Böylebir zeminden rant elde etme hesab›yapan faflistlerin dayand›¤› güç de,devletten baflkas› de¤ildir. Faflistlerellerini kollar›n› sallayarak linç ör-gütleyebilme, flovenist sald›r›largerçeklefltirebilme cüretini oradanalmaktad›rlar.

*

Halk›m›z! Oligarflinin, faflistle-rin k›flk›rtmalar›na, Türk’ü, Kürt’üile halklar› birbirine düflürme he-saplar›na aldanmay›n! Bu afla¤›l›ksömürü düzeninden tüm milliyetlerve inançlardan halklar birleflerekkurtulabilece¤imizi unutmay›n!

Kemalpafla’da kk›flk›rt›lan flflovenizm vve ssonuçlar›

Kürt’ü Sürgün Politikas› Devletindir!

Cepheliler faflist sald›r›lar›n hesab›n› sormaya devam ediyorlar. Dergimizi telefonlaarayan bir kifli, DHKC ad›na arad›¤›n› belirterek, 18 May›s akflam›, son dönemlerde artanfaflist sald›r›lara misilleme olarak Ba¤c›lar Ülkü Ocaklar›’n› silahla tarad›klar›n› ifade ede-rek, eylemi DHKC ad›na üstlendi ve “Sald›r›lar sürdü¤ü müddetçe eylemlerimiz sürecek-tir. Faflist sald›r›lar›n hesab›n› soraca¤›z" dedi.

Faflist odaklara yönelik bir baflka eylem de Malatya’da gerçeklefltirildi. Cepheliler, 24May›s günü sabah saatlerinde, faflistlere ait iki ifl yerini molotoflarla tahrip etti. Molotof-lanan Mavi Ay Tatl›c›s› ve Burhan Kuaför adl› iflyerlerinin halk ve devrimci düflman› fa-flistlere ait oldu¤u ö¤renildi.

“Faflist sald›r›lar›n hesab›n› soraca¤›z”

‹skenderun Polisi:“Seni linç ettiririz”

Linçleri örgütleyenlerin bafl›n-da oligarflik iktidar›n polisinin gel-di¤i art›k biliniyor.

18 May›s’ta dergimizi satarken‹skenderun’da gözalt›na al›nan,Hatay Temel Haklar üyesi CananYabanc›’n›n gözalt›nda yaflad›klar›bu gerçe¤i bir kez daha teyid etti.

Yaflad›klar›na iliflkin 22 Ma-y›s’ta ‹HD ‹skenderun fiubesi’ndebas›n aç›klamas› yapan Yabanc›,nas›l gözalt›na al›nd›¤›n› anlatt›k-tan sonra, polisin kendisini linç et-tirmekle tehdit etti¤ini belirtti.

Gözalt›na al›n›rken, hepsi sivilpolis 10 kiflinin topland›¤›n› vekendisinin kimlik sormas›, savc›-l›k belgesi istemesi karfl›s›nda po-lisin, ‘Sus konuflamazs›n flimdi se-ni burada linç ettireyim mi’ diye-rek tehdit etti¤ini anlatt›.

Halk›n tepki göstermesi üzeri-ne, onlara da hakaret eden polisin,sürekli olarak ‘Senin terörist oldu-¤unu söyleyeyim mi linç ettireyimmi’ tehdidini tekrarlad›¤›n›n alt›n›çizdi. ‹flkence ve bask› gördü¤ünükaydeden Yabanc›, bunlar karfl›-s›nda y›lmayaca¤›n› da vurgulad›.

Canan Yabanc›’dan önce sözalan ‹HD fiube Baflkan› da, bask›-lara karfl› demokratik kurumlar›nbirlikte hareket etmesi ça¤r›s›ndabulundu.

*

Bu arada dergimiz bu tür bask›-lara karfl›n bu hafta da toplu sat›fl-larda halka ulaflmaya devam etti.Okurlar›m›z bu hafta Befliktaflmerkezinde sat›fl ve tan›t›m yapt›.

Bergama Köylüleri’nin siyanür-lü madene karfl› mücadelesi sürer-ken, önceki iktidarlar gibi, AKP ik-tidar› da ne halk› dinliyor, ne de yar-g› kararlar›na uyuyor.

Fetullah Gülen’in orta¤› oldu¤usiyanürlü maden iflletmecisi tekelinç›karlar›n› koruyan AKP iktidar›n›nEnerji ve Tabi Kaynaklar Bakan›,buradaki alt›n› son gram›na kadarç›karacaklar›n› aç›klad›. Oysa, T.Cyarg›s›, “bu maden iflletilemez” di-ye karar vermiflti bu aç›klama yap›l-d›¤›nda. Yani, bu ülkeyi yönetenler,kendi yarg›lar›n›n kararlar›na uy-mayacaklar›n› aç›kça ilan ediyorlar.Ne için? Tekellerin ç›karlar› için!Att›klar› her ad›m, izledikleri herpolitika bunun için de¤il mi?

Türkiye’de yarg›, yasalar halk›nuymas› içindir! Peki soruyoruz;kendinizin uymad›¤›, güvenmedi-

¤i yarg›ya halk neden güvensin?

Halk›n söyledi¤i sadece flu: ken-di yasalar›n›za, mahkemelerinizinkarar›na uyun! ‹ktidar ise bunu dahidinlemiyor.

Eflme, Sivrihisar, Havran-Kü-çükdere Elele Hareketi üyelerininde, Enerji Bakan›'n›n, yarg› karar›nave köylülerin mücadelesine karfl›madene destek vermek için yapaca-¤› ziyaret öncesi 18 May›s’ta yapt›k-lar› eylemde dile getirdikleri buydu.

AKP ‹zmir Konak ‹lçe Binas›önünde yap›lan eylemde konuflanElele Hareketi Dönem Sözcüsü Er-tu¤rul Barka, siyanürlü alt›n madeniiflletmesinin hukuka ayk›r› oldu¤u-nu belirterek, bu konuda verilenmahkeme karar›n›n say›s›n› hat›rla-makta zorland›klar›n› dile getirdi ve“yarg› kararlar›na uyun” dedi.

Madenin imar planlar›n› iptaleden mahkeme karar› ‹zmir Valili-¤i’ne geçen hafta tebli¤ edildi ve engeç 30 gün içinde uygulanmas› ya-sal zorunluluk.

Bu arada ‹zmir’in EfemçukuruKöylüleri de alt›n madeni iflletmekiçin topraklar›n›n ellerinden al›n-mak istenmesine karfl› 25 May›s’ta‹zmir’de protesto eylemi yaparak‘topra¤›m›z› vermeyece¤iz’ dediler.

43

28 May›s 2006 / 54

Öyle bir sistem ki, en “masum”hak aramaya dahi tahammülü yok!Öyle bir devlet yönetimi ki, tek bil-di¤i fley ezmek, susturmak, halk›nkarfl›s›na zor araçlar›yla ç›kmak! ‹fl-te bu ülke Türkiye’dir, bu sisteminad›, faflizmdir. Manisa’da yaflamalanlar›n›n çöplük olmas›na karfl›ç›kan köylülerin yaflad›¤›, düzeninhalka bak›fl›n›n, hak arayanlara düfl-manl›¤›n›n en son örne¤i oldu.

Topraklar›nda kurulmas› planla-nan çöp depolama alan›na referan-dumla hay›r diyen Manisa’n›n De-veli Köyü halk›, sonuçlar› vali vebelediye baflkan›na iletmek amac›y-la 24 May›s günü 30 kilometre me-flalelerle yürüdü. Dövizleri, pan-kartlar› ile 1000 kiflinin kat›ld›¤› yü-rüyüfle Bergama Köylüleri’nin söz-cülü¤ünü üstlenen Oktay Konyar da

kat›ld›. Yol boyunca önce karfl›la-r›nda polisi buldular. Hak aramakyasakt›, nas›l bu düzenin belediye-sinin, valili¤inin ald›¤› karara karfl›ç›karlard›. Engellenmek istediler,köylüler en yal›n deyimle yaflamla-r›n› savunuyorlard›, topraklar›na sa-hip ç›k›yorlard›; geri ad›m atmad›-lar ve polis araçlar›n› tahrip ettiler.

Bunun üzerine jandarma ç›kar›l-d› karfl›lar›na ve kurflunlar havadauçufltu... Köylüler gittikleri kentmerkezinde ise, valilikte hiçbir yet-kili bulamad›lar. Daha do¤rusu hiç-bir yetkili karfl›lar›na ç›kmad›, so-runlar›n› dinlemedi, dilekçelerinialmad›.

“Çöpe hay›r” diyen köylüleri da-hi kurflunlarla karfl›layan, sorunlar›-n› dinlemeyen bir devlet ve iktidaryönetiyor bu ülkeyi.

Vatan›m›z› Kirletenler Halka Hesap VersinZehirli varillerin son örne¤i, ‹s-

tanbul’un K›raç Beldesi’nde orta-ya ç›km›flt›. Belde halk›n›n tepki-sine de neden olan olay, TemelHaklar Federasyonu taraf›ndan 21May›s’ta protesto edildi.

Merkez Mezarl›¤› önünde top-lanan kitle, “Vatan›m›z› Kirleten-ler Halka Hesap Versin” pankart›ve “Suçlular Cezaland›r›ls›n”yaz›l› dövizler açarak varillerinbulundu¤u alana kadar “K›raçHalk› Yaln›z De¤ildir, Zehirli Va-rillerin Sorumlusu Emperyalizmve Onun ‹flbirlikçisi ‹ktidard›r”sloganlar› att›. 400 metre yürüyenFederasyon üyelerine halk alk›fl-larla destek verirken, yap›lan aç›k-lamada, Tuzla örne¤i de hat›rlat›l-d› ve “Ülkemiz kapitalist patron-lar›n çöplü¤ü haline getirilmifl du-rumda. Bizi iliklerimize kadar sö-mürdükleri yetmiyor bir yandanda hem topraklar›m›z› hem de biz-leri zehirliyorlar” denildi.

Yetkililerin kapitalizme hizmetettikleri için topra¤› zehirleyenpatronlara seslerini ç›karmad›kla-r›n› kaydeden Federasyon, halkakapitalizme karfl› mücadele ça¤r›-s›nda bulundu.

Patronlar›n ç›karlar›n› koruyanjandarma ise, tahammül edemeye-rek Federasyon üyelerine keyfi da-yatmalarda bulundu.

Termik Santral ‹stemiyoruzBursa’n›n Keles ‹lçesi’ne ba¤l›

Davutlar Köyü halk›, yedi köyüns›n›rlar›nda kalan Koza¤ac› Vadi-si'ne termik santral kurulacak ol-mas›na karfl› protesto eylemi yap-t›lar. Di¤er köylerden kat›l›mlar›nda oldu¤u eylemde, yüzlerce köy-lü termik santralin vadiyi kiraz va-disi de¤il, ölüm vadisi yapaca¤›n›hayk›rd›. 22 May›s günü yap›laneylemde, kendini a¤açlara zincir-leyen köylülerden baz›lar› da, “BizBuraday›z Çevreciler Nerede?” gi-bi dövizler tafl›d›lar.

Bergama Köylüleri’nin Maden Tekeline Karfl› Mücadelesi

Yarg›ya Halk Neden Güvensin?

‘Çöplü¤e Hay›r’ eylemine de kurflunlu cevap!

44

28 May›s 2006 / 54

Amerika ve Avrupa emperyalist-lerinin ‹ran’a yönelik kuflatmalar›çeflitli biçimlerde sürerken, bir yan-dan da askeri tehdit unsurlar› devre-ye sokuluyor.

Önümüzdeki günlerde yap›lacakolan ‘Anadolu Günefli-2006 Tatbi-kat›’ da bunlardan biri olarak gün-demde. Anadolu topraklar›n› em-peryalistlere peflkefl çeken oligarfli-nin, emperyalizm iflbirlikçili¤ine“Anadolu Günefli” ad›n› vermesin-deki soysuzluk bir yana, bu “güne-flin” halklar› ayd›nlatmaya de¤il,geleceklerini karartmaya hizmetedece¤i aç›kt›r.

Amerikan bas›n›nda yeralan ha-bere göre; Antalya'da Türk ve Ame-rikan askeri güçlerinin kat›l›m›yla24-26 May›s tarihlerinde yap›laca¤›kaydedilen ''Anadolu Günefli-2006Tatbikat›''n›n hedefi, ‹ran. TatbikataFransa ve Portekiz gibi Avrupa ül-keleri de kat›l›yor.

‹ktidar›n D›fliflleri Bakanl›¤› ise,bütün iflbirlikçi politikalar› gibi,bunda da halk› yalanla avutmaya,''Kitle ‹mha Silahlar›n›n Yay›lmas›-na Karfl› Güvenlik ‹nisiyatifi (PSI)''çerçevesinde düzenlenecek tatbika-t›n hiçbir ülkeyi hedef almad›¤›nainand›rmaya çal›fl›yor.

Tatbikat›n üç y›ll›k bir progra-m›n parças› oldu¤u, ‹ran ile di¤erülkelerin füze ve nükleer teknoloji-lere ulaflmalar›n› önlemedeki karar-l›l›¤› göstermeyi amaçlad›¤›, birçokKörfez ülkesinin ‹ran’› provake et-mekten çekindi¤i için tatbikata ka-t›lmaya raz› olmad›¤› gibi bilgiler,ABD D›fliflleri Bakanl›¤›’na dayan-d›r›larak yeral›rken, AKP iktidar›-n›n masallar›na kim inan›r.

‹çeride iktidar kavgas› veren,halk› “laik-antilaik” temelde saflafl-t›rmaya zorlayan AKP ve Genelkur-may’›n; iflbirlikçilik sözkonusu ol-du¤unda nas›l bir araya geldikleri-nin bir örne¤idir ayn› zamanda butatbikat.

Ne Genelkurmay ne de AKP;

komflu bir ülkeyi, kardefl bir halk›tehdit etme amaçl› bir tatbikatta bizyokuz diyemiyor. Çünkü her ikisi-nin de yaflam kayna¤›d›r iflbirlikçi-lik. Biri ony›llard›r s›rt›n› emperya-lizme day›yor, gücünü Amerikandeste¤inden al›yor; di¤eri ise iktidarkoltu¤una Beyaz Saray’›n deste¤iy-le oturmufl ve “Tayyip’i delikten sü-pürmeyin kullan›n” diye yalvar ya-kar oluyor.

PSI, Amerikan emperyalizminin(Avrupa’n›n da kat›l›m›yla) halklarakarfl› açt›¤› “teröre karfl› savafl”›n›nbir parças›d›r. ‹ran’›n yan›s›ra, Ku-zey Kore, Suriye, Küba ve ABD’ninyok etmek istedi¤i di¤er ülkelerinmali, ticari faaliyetlerini de hedefle-di¤inin alt›n›n çizilmesi bunun ka-n›t›d›r.

Amerikan savafl›na destek, halk-lara düflmanl›¤a, emperyalist tekel-lerin ç›karlar›na destektir.

PSI, May›s 2003’te oluflturulduve iflbirlikçi Türkiye iktidar› Aral›k2003’te söz konusu giriflime destekverdi¤ini beyan etti.

Nükleer Bahane!

ABD D›fliflleri Bakan› Rice,‹ran’›n nükleer programdan vazgeç-mesinin, kendi politikalar›n› de¤ifl-tirmeyece¤ini (çünkü ‹ran terörünkayna¤›ym›fl!) belirterek, nükleerprogram›n bahane oldu¤unu aç›kçaortaya koydu.

Gerçe¤i de budur; Afganistan’da“terör”dü bu bahane, Irak’ta “dikta-törlük” ve “kitle imha silahlar›”,‹ran’da ise “nükleer çal›flmalar”...Bu olmasa mutlaka bir baflka baha-ne gelecekti. Çünkü sözkonusu olanBüyük Ortado¤u Projesi’nin bir bi-çimde yaflama geçirilmesidir. Em-peryalist tekellerin enerji yollar›n›,bölgenin yeralt› ve yerüstü kaynak-lar›n›, ülkelerin pazarlar›n› deneti-mine almas›d›r önemli olan.

Ve AKP iktidar› bu emperyalistpolitikan›n iflbirlikçisidir.

‹flbirlikçili¤e “Ulusal Kurtulufl” Ad› Verdiler

Suriye - ABD emperyalizmininbir di¤er hedefi olan Suriye’de, “re-jim muhalifi” iflbirlikçiler “biz haz›-r›z” demek için ad›mlar›n› h›zland›-r›yorlar. Avrupa topraklar› iflbirlik-çilerin mekan› durumunda. Devrim-ci av›na ç›kan Avrupa, bir ülkeninmeflru rejimini devirmek için “iflbir-li¤ine haz›r” güçlere deste¤ini esir-gemiyor. Ve çarp›c›d›r, dünün “düfl-manlar›”, bugün iflbirlikçilik zemi-ninde “kardefl” oluveriyorlar.

Bunun son örne¤i, y›llarca Müs-lüman Kardefller’e karfl› mücadele-nin bafl›n› çeken, Suriye eski devletbaflkan› yard›mc›s› AbdülhalimHaddam ile 1980'lerde silahl› müca-dele yürüten ‘Suriye Müslüman

Kardeflleri’ örgütü oldu. Örgütünlideri Sadreddin Bayanuni ile, bir anönce “Suriye’ye müdahale” isteyenve Fransa’n›n kuca¤›nda yaflayanHaddam, mart ay›nda ittifak kurmakarar› ald›lar. “Bask›lar bizi birlefl-tirdi” diyor ‹slamc› lider. Peki ABDkuflatmas› öncesi bask› yok muyduSuriye’de? ‹flbirlikçilik demagojiy-le kendini gizlemek istiyor.

‹ttifak›n ad›na bak›n; “Ulusal

Kurtulufl Cephesi”. Ne ilgisi varbu güçlerin ulusal kurtuluflla! Biriislamc›, ötekisi ideolojisi de olma-yan, ç›karlar›n›n peflinde bir taban-s›z. Kendi güçlerine, halka de¤il,emperyalist müdahaleye dayananlarbir halk›n kurtuluflunu temsil ede-mezler.

Irak ile doru¤a ç›kan bu çarp›k,iflbirlikçi politikan›n kurtulufl olaraksunulmas›n›n, milliyetçisi ya da is-lamc›s› fark etmez; temel nitelikleripragmatizm olan ve kendilerini kul-land›rmaktan çekinmeyenler, herzaman emperyalizmin maflalar›olurlar. Haddam gibileri ise kiflilik-sizli¤in örnekleridir.

Ancak flu aç›k ki; halklar›n kur-tuluflu bu iflbirlikçi çizgide olmaya-cakt›r. Geçici “baflar›lar›” bu gerçe-¤i de¤ifltirmeyecek, sömürgecili¤inkurtulufl olmad›¤› anlafl›lacakt›r.

‹ran’a Karfl› Tatbikat ve AKP

45

28 May›s 2006 / 54

Güney Afrika - Irkç›l›¤a karfl› y›l-larca ANC ve lideri Mandela öncü-lü¤ünde mücadele verdi Güney Af-rika halk›. Sosyalizmin dünya ça-p›ndaki prestijinin de etkisiyle, ›rk-ç› rejimi y›k›p, sosyalizmi kurmahedefiyle süren bir savaflt› bu.

ANC sosyalizmden çark etti veemperyalist dünyan›n tan›d›¤›“meflruiyete” kucak açt›. Beyazaz›nl›k iktidar› seçimle iktidardanuzaklaflt› ve ANC önderli¤inde birhükümet iflbafl›na geldi. Kuflkusuzbu bir kazan›md› halklar aç›s›ndan,ony›llard›r verilen mücadele, öde-nen bedellerle yarat›lm›flt›. Aparthe-id rejimi, yerini ço¤unluktaki siyah-lar›n iktidar›na b›rakm›flt›, ancaksistemin bir baflka temel niteli¤iolan ve ›rkç›l›¤›n da temel kayna¤›-n› oluflturan kapitalizm yerinde du-ruyordu. ANC iktidar›na verilenonay da sistemin bu niteli¤inin de-¤ifltirilmemesi üzerineydi.

Geçen hafta içinde, 18 May›sgünü sokaklara dökülen Güney Af-rikal› iflçiler, iflsizler ve yoksul halk,iflçi k›y›mlar›na, yoksullu¤a karfl›genel grev yapt›. Ülkenin birçokkentinde etkili olan genel grev, ha-yat›n durmas›na neden oldu. Bafl-kent Cape Town’da ise miting hü-kümet taraf›ndan yasaklanm›flt›.Gerekçe; bir hafta önce düzenleneneyleme polisin sald›rmas› ve yafla-nan olaylard›.

Grevin ça¤r›s›n› yapan COSA-TU Konfederasyonu Genel Sekrete-ri Zwelinzima Vavi, on binden fazlaemekçinin kat›ld›¤› JohannesburgMitingi’nde flöyle sesleniyordu:

“Irkç› rejime karfl› mücadele et-ti¤imiz günlerde, yoksulluk, iflsizlik,düflük maafllar ön plandayd›, flimdigeriledi. Biz bu ülkede, demokrasiiçin savaflt›k. ‹nsanlar açl›ktanölürken, demokrasi nerede? Herke-se, ayr›ms›z daha iyi bir yaflam slo-gan›, hükümetin temel vaatlerin-dendi. Peki bu flimdi nerede?”

Güney Afrika Komünist Partisi(SACP) lideri Blade Nzimande deGüney Afrikal›lar’›, yoksullu¤a veiflsizli¤e karfl› mücadeleye ça¤›r›-yordu.

Irkç› rejimin bask›lar› biçim de-¤ifltirerek bugün ANC taraf›ndanuygulan›yor, mitingler yasaklan›-yor, emekçilere sald›r›l›yor. Yoksul-luk, iflsizlik gibi en temel sorunlarçözülmemifl, düflük ücretle yo¤unsömürü sürüyor...

Tüm bunlar›n kayna¤›nda ise,elbette kapitalizmden, tekellerin ç›-karlar›ndan baflka birfley yoktur.Güney Afrika örne¤i, kapitalizminbütün kurumlar›, iflleyifli ile yoke-dilmedi¤i koflullarda, ba¤›ms›zl›kya da faflizme, ›rkç›l›¤a karfl› özgür-lük mücadelesinin halklara kazan-d›rd›klar›n›n ne kadar izafi oldu¤u-nun da örne¤idir.

Kapitalizm Çözümsüzlüktür! Yo¤un Sömürü ‹syan EttirdiBangladefl - Asya ülkeleri, emper-

yalist ve iflbirlikçi tekeller için eme-¤in en ucuz oldu¤u ülkeler durumun-da. Çal›flma saatlerinin s›n›r›n›n ol-mad›¤›, en azg›n sömürü biçimleri-nin uyguland›¤› bu ülkelerde, emek-çilerin mücadelesi de son y›llarda bunedenle gelifliyor ve radikallefliyor.

Bangladefl de, azg›n sömürününuyguland›¤› Asya ülkelerinden biri.Ayda 20 dolardan biraz fazla bir üc-rete mahkum edilen, haftan›n yedigünü çal›flmaya zorlanan tekstil iflçi-lerinin 22 May›s’ta çal›flma koflulla-r›n›n düzeltilmesi için yapt›klar› ey-lem, isyana dönüfltü.

Baflkent Dakka yak›nlar›ndakiSavar'da, ellerinde sopalarla yürüyü-fle geçen iflçilere sald›ran polis vefabrika korumalar›, bir iflçiyi katlet-tiler. Sald›r› iflçileri sindirmek yerineöfkelerini daha da art›rd›. Ayn› günve ertesi günü baflkente giden kara-yolunu kapatan, otobüs ve baz› araç-lar› atefle veren iflçiler, Dakka ve Sa-var’da toplam 7 fabrikay› da öfkele-riyle yakt›lar. ‹flçilerin isyana dönü-flen öfkesinden korkan birçok fabri-ka ise kap›lar›na kilit vurdu.

ABD ‹stedi, Avrupa LTTE’yi ‘Liste’ye Ald›Sri Lanka - Son y›llarda Sri Lanka

ile “ateflkes” yapan Tamil Eelam Öz-gürlük Kaplanlar› (LTTE) da,AB’nin 'terörist örgütler' listesineal›nd›. Tamil halk›n›n ba¤›ms›zl›¤›için savaflan LTTE’nin listeye al›n-mas›n› isteyen ise, ABD idi.ABD'nin Güney ve Merkez Asyayetkililerinden Donald Camp, SriLanka'ya geçen hafta içinde yapt›¤›iki günlük ziyareti s›ras›nda, AB'denbunu istediklerini aç›klam›flt›.

Bir kez daha, Avrupa emperyaliz-minin, Amerikan terörizm demagoji-sinin kuyrukçusu ve taklitçisi oldu¤ugörülmüfl oldu.

Avrupa - Avrupa Parlamentosu Sol Grup üyesi milletvekilleri Guisto Ca-tania ve Willy Meyer, AB üyesi ülkelerde mültecilerin tutuldu¤u gözalt›merkezlerinin kapat›lmas› için imza kampanyas› bafllatt›lar.

Hedeflerinin 1 milyon imzaya ulaflmak oldu¤unu söyleyen Catania, eko-nomik, siyasi nedenlerden dolay› ülkelerini terkeden mültecilerin AB’yegeldi¤inde tutuklanmas›n›n hukuki olmad›¤›na dikkat çekerek, AB üyesi ül-kelerde mültecilerin tutuldu¤u 174 merkezin bulundu¤unu, buralarda tutu-lan insanlar›n hayat flartlar›n›n çok kötü oldu¤unu söyledi.

Catania, “Ölülerin listesi var. Akdeniz’de yaflam›n› yitiren, Atlantik’indi¤er yakas›nda yaflam›n› yitirenler var. Ölü oran›nda yo¤un bir art›fl da ya-flan›yor” diye konufltu.

Sol Grup: Mülteci Merkezleri Kapat›ls›n

dünya

46

28 May›s 2006 / 54

Grup Yorum’un Y›ld›zlarKufland›k albümünün tan›t›mkonserleri, 20 May›s’ta Bursaile devam etti.

Konser öncesi anlaml› biraç›l›fla da kat›ld› Grup Yorum.Bursa Temel Haklar taraf›n-dan aç›l›fl› yap›lan ve ölüm

orucu flehidi Semra Baflyi¤it’in ad›n› tafl›yan Halk Sahnesi Tiyatro Salonu.Aç›l›fl Yorum’un yan›s›ra çok say›da kiflinin ve Baflyi¤it’in ailesinin kat›l›m›ile gerçekleflti ve Yorum, aç›l›fl sonras› salonda kasetini imzalad›.

“Siz k›z›m› benden çok sevmiflsiniz”

Bursa’da mücadelenin geliflimine eme¤ini katan Semra’n›n ad›n›n yafla-t›ld›¤› aç›l›flta, dernek baflkan› Serkan fienol, salona “en de¤erlimizin ad›n›verdik” diye konufltu. Duygulanarak gözyafllar›n› tutamayan annesi ise, onurduydu¤unu ifade ederek, “K›z›m unutulmam›fl. Anlad›m ki siz onu bendendaha çok sevmiflsiniz” dedi.

Aç›l›fl sonras› akflam saatlerinde 2 bin kifli Grup Yorum’u dinlemek içinAç›k Hava Tiyatrosu’nu doldurdu. Coflku, hüzün, öfke bir arada yafland›konser boyunca. Konserin aç›l›fl konuflmas›n› yapan dernek baflkan› Serkanfienol, “Geceyi hücrelerde 122 kez ço¤alan canlar›m›za arma¤an ediyoruz”dedi.

Hava koflullar›n›n kötü olmas›na karfl›n Aç›k Hava Tiyatrosu’nu doldu-ran Bursa halk›, “Yorum, dünyada efli benzeri olmayan; onlarca, yüzlerce in-san›n yazarak, çizerek, besteleyerek güç katt›¤› bir üretim mekanizmas›d›r”diyen Grup Yorum’un parçalar›na efllik etti ve Yorum’la özlem giderdi.

‹lk albümden son albümüne kadar çok say›da parças›n› seslendiren Yo-rumcular, 20 y›l› harmanlad›lar ve güçlü bir performans sergilediler. 1984Ölüm Orucu fiehitleri için yap›lan “Apo Fatih Hasan Haydar'›n türküsü” ileprogram›na bafllayan Grup Yorum, “S›yr›l›p Gelen”i, “U¤urlama”s› ve ‘Y›l-d›zlar Kufland›k”›, “Davet’i ile sevilen flark›lar›n› söylerken, “Cemo” binler-ce kifli taraf›ndan hep birlikte seslendirildi. Ve elbette marfllarda yumruklars›k›ld›, sloganlar hiç susmad›. Binlerce dinleyici, özellikle umut ve coflkuyüklü marfllarda, Yorum’a efllik eden do¤al bir halk korosuna dönüfltü.

Âfl›k MMahzuni aan›ld›Halk ozan› Mahzuni fierif, ölü-

münün 4. y›ldönümünde, 20 May›sgünü Hac›bektafl’ta mezar› bafl›nda5 bin kiflinin kat›ld›¤› törenle an›ld›.Yap›lan konuflmalarda Mahzuni’nindüflünce ve felsefesinin halen dim-dik ayakta oldu¤u vurgulan›rken,daha sonra spor salonunda bir kon-ser gerçeklefltirildi.

PSAKD Eyüp fiubesi taraf›ndanAlibeyköy Cemevi’nde de anma tö-reni yap›ld›.

Zorbal›k karfl›s›nda e¤ilmeyen bafllarÖzgür Tutsaklar direnerek üretmeye devam ediyor.

Tekirda¤ 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’ndeki tutsaklar“UMUT” isimli yeni bir dergi ç›karmaya bafllarken, enuzun süreli yay›n olan ‘Masala’, ölüm orucu flehidi Gü-

nay Ö¤rener için özel say›haz›rlad›.

Kocaeli 1 No’lu F TipiHapishanesi’ndeki DHKP-Ctutsaklar›n›n ürünü olan Ma-sala'n›n kapa¤›nda; “E¤ilmezbafl›m gibi/ Gökler bulutluefem/ Da¤lar yoldafl›n gibi/Sana ne mutlu efem” diyedevam eden dizelerin yeral-

d›¤› Masala’n›n giriflinde flöyle deniliyor:

“Mutlu olman›n mutlulu¤unu, hayat denilen bu ma-ceran›n her an› ve alan›na tafl›yanlardand›r Güney Ö¤-rener. Sabo'nun k›z› olarak, taarruz kültürünü içsellefl-tirmifltir. Taarruz kültürü, emperyalizm ve oligarflininzulüm ve sömürüye dayanan ideoloji, kültür, iliflki veahlak›na karfl›, hayat›n her alan›nda devrimci olan› varedip savunmakt›r. Ki Günay'›n o en çok sevdi¤i türkü-deki gibi, zulüm karfl›s›nda e¤ilmez bafl› hiçbir zaman.

Zorbal›k karfl›s›nda e¤ilen bafllar mutlulu¤u, onuru-nu kaybeder. Tarih buna tan›kt›r ve yine tan›kt›r ki, Gü-naylar onurun, mutlulu¤un ve umudun tarihini hayatayazm›fllard›r.

Fatmam›z’›n s›cakl›¤›yla Cengizler’in coflkusuylakucakl›yoruz.”

“Güzel Günler Görece¤iz”Onlar halk›n flairleri, halk›n ro-manc›lar›, halk›n ayd›nlar›yd›lar...Halk için ürettiler, halk› ayd›nlat-may› kendilerine misyon edindiler,k›saca bu topraklar›n ayd›n› olmay›bildiler. Ve halk›n mutlu yar›n›n›numudu ile yaflayarak, umutlar›n›hep diri tutarak ölümsüzlefltiler. Naz›m Hikmet, Ahmet Arif veOrhan Kemal’i sayg› ile an›yoruz...

Bursa’da Grup Yorum Coflkusu

kültür

47

28 May›s 2006 / 54

Sar›gazi’de Sald›r› ve DireniflSar›gazi Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i üyeleri, 20 May›s günü

Nüfus Müdürlü¤ü’nün aç›l›fl› için gelen ‹çiflleri Bakan› Abdulkadir Aksu’yuprotesto etti.

Dernek üyeleri Gözde fiahin ve Kenan Eren Sar›gazi’de Nüfus Müdürlü-¤ü’nün aç›l›fl›n› yapan Aksu’nun konuflmas› s›ras›nda, “Hapishanelerde

122 Ölümün Sorumlusu AKP’dir”, “AKP’nin Eli Tesbihlileri Devrim-

cileri Linç Ediyor” dövizleri açarak slogan att›lar. Jandarma iki devrimci-yi gözalt›na ald›.

Bu geliflmenin ard›ndan, dernek üyelerinin gözalt›na al›nmas›n› protestoetmek için HÖC üyeleri Demokrasi Caddesi’nde topland› ve “Gözalt›larSerbest B›rak›ls›n” slogan›yla barikatlar kurarak direnifle geçtiler.

Caddenin iki girifline ve sokak ç›k›fllar›na barikatlar kuran HÖC’lüler,“Gözalt›lar Serbest B›rak›ls›n, Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz, Yaflas›n Ölüm Oru-cu Direniflimiz, Kurtulufl Kavgada Zafer Cephede, Yaflas›n Devrimci Daya-n›flma” sloganlar›yla yaklafl›k 2 saat boyunca barikatlar›n bafl›nda kald›lar.

Ard›ndan jandarma barikatlara ve kitleye sald›rarak bir kifliyi daha gö-zalt›na ald›.

Cemevinin Yap›m›na Engeller SürüyorAKP’li Sultanbeyli Belediyesi’-

nin, cemevi yap›m›na karfl› engelle-meleri devam ediyor. Daha önce in-flaatta çal›flan araçlar› engelleyenbelediye, PSAKD Sultanbeyli fiu-besi’nin kararl›l›¤› ile yap›ma de-vam edilmesi karfl›s›nda, bu kez decemevi inflaat›na çak›l dökmek içingelen kamyon zab›ta taraf›ndandurdurularak, ruhsat›na el konul-mak istendi. 19 May›s günü beledi-yenin emriyle zab›ta ve polis tara-f›ndan hayata geçirilen engellemesonucunda ruhsata el konuldu.

Amaçlar› alevi halk›n inançlar›-n› yaflayabilece¤i cemevi yap›m›n›engellemek olan AKP iktidar› veonun belediyesi, ifl araçlar›n› engel-leme, ruhsatlar›na el koyma gibiyöntemlerle gerçek yüzünü gizle-meye çal›fl›yor. Ancak Sultanbeylihalk› art›k gerçe¤i aç›kça görüyor;bu iktidar farkl› inançlara taham-mülsüzdür, oligarflinin alevili¤i in-kar politikas›n› sürdürmektedir.

‹nfazlar Sürüyor!Oligarflinin terörünün eksik ol-

mad›¤› Dersim’de, bu kez de birar›c› askerler taraf›ndan katledildi.

18 May›s günü, operasyonlar-dan habersiz olarak, Pülümür’eba¤l› Kuzulca Köyü Çay Mezra-s›’nda ar›lar›n› kontrole giderkenjandarman›n sald›r›s›na u¤rayan 3ar›c›dan Hüseyin Aslan ölürken, ‹s-met ve ‹mam ‹manl› kardefllerdenbiri yaraland› ve gözalt›na al›nd›lar.

Valilik, “1 kifli ölü ele geçiril-mifltir” aç›klamas› ile ar›c›lar› “te-rörist” olarak lanse ederken, Hüse-yin Aslan’›n cenazesi Erzincan’›nUlalar Beldesi Cemevi’nde yap›lantörenin ard›ndan topra¤a verildi.

Bu arada, ‹stanbul’da polisinaleni flekilde infaz etti¤i AytekinArnavuto¤lu’nun ailesi, ‹HD flube-sinde yapt›¤› aç›klamada katillerinyarg›lanmas›n› istedi.

Bahçelievler Temel Haklar’daDerya Talay ve Gülten Aktafl’›n ça-l›flmalar›n› sürdürdü¤ü “UmudunÇocuklar› Kulübü”nde her hafta so-nu yap›lan resim ve koro çal›flmala-r›na bu hafta farkl› bir çal›flma ileyön verdiler. Ço-cuklar 21 May›sgünü Çatalca’dabulunan Aziz Ne-sin Vakf›’n› ziya-ret ettiler.

Umudun Ço-cuklar› sabah er-ken saatlerde der-nekte biraraya ge-lerek, yola ç›kt›-lar. Ve yol boyun-ca flark›lar söylediler. Nesin Vak-f›’na var›ld›¤›nda, onlar› karfl›layanvak›f çal›flanlar›, vak›ftaki çocuklarile ilgili yapt›klar› çal›flmalar› anla-t›p, mekânlar› gezdirdiler. Dahasonra Aziz Nesin ad›na düzenlenenmüze gezildi.

Ziyaret esnas›nda Umudun Ço-cuklar› ve Nesin Vakf›’n›n kardeflli-¤ini, birlikteli¤ini gösteren çocukla-r›n kendi elleriyle haz›rlad›klar› re-sim hediye edildi. Ayr›ca vakf›n kü-tüphanesine Tutsak Dergileri kitab›

hediye edildi. Ard›ndan birlikte ha-z›rlanan kahvalt› yap›ld› ve hep bir-likte Kürtçe Türkçe flark›lar türkülersöylendi, oyunlar oynand›.

Çocuklar›n seramik atölyesindeel becerileri ve hayallerini birleflti-

rerek ortaya ç›-kard›klar› nesne-ler de ayr›ca dik-kat çekiciydi.

Umudun Ço-cuklar› ile vakf›nçocuklar› serbestzamanlar›n› de-¤erlendirirken,Temel Haklarüyeleri, Federas-

yon hakk›nda vak›f emekçilerinebilgi verdiler ve oligarflinin TMY,GSS gibi sald›r› yasalar›, alternatife¤itim sistemi, tecrit konular›ndasohbet ettiler.

Akflam üzeri Nesin Vakf›’n›nhayvan çiftli¤i gezilirken, gezinintamamlanmas› ve dönüfl yolundak›sa süreli bir hüznün ard›ndan,Umudun Çocuklar› marfllar, türkü-ler söyleyerek, çal›flmalar›n› sürdür-dükleri Bahçelievler Temel Hak-lar’a döndüler.

“Umudun Çocuklar› Kulübü”

48

28 May›s 2006 / 54

Küçük bir ses bazen çok büyük盤lar yarat›r. Vadinin taban›nda s›-k›lan bir kurflun, iki yandaki dev karkitlelerini harekete geçirir. ‹ki Ada-l›’n›n Maltepe’deki sloganlar›, iflteo sesti. Adal›lar’›n kurflun sesleriy-le harekete geçti vadinin iki yan›ndabirikmifl karlar.

1974 sonras› a盤a ç›kan o devpotansiyeli oluflturan ve hareketegeçiren “ilk”lerden biriydi Maltepe.

Onlar›n yapt›klar› her eylemin,att›klar› her ad›m›n bir “ilk” olma-s›, do¤al bir sonuçtu. Çünkü onlar›nönderi oldu¤u hareket, Türkiye so-lundaki 50 y›ll›k revizyonist, pasi-fist, parlamenterist, cuntac› gele-nekleri afl›p, yepyeni bir devrimciçizgiyi hayata geçiren bir hareketti.

Yaflamlar› da, ölümleri de farkl›olacakt› öncekilerden. Farkl› ola-cakt› devrimi ve devrimcili¤i kavra-y›fllar›. Kuflatma alt›nda, iflkenceha-nelerde, hapishanelerde, örgütsel ifl-leyiflte, cuntalarda farkl› davrana-caklard› koptuklar› gelenekten.

50 y›ll›k gelenek iktidar pers-pektifine sahip de¤ildi. 1 Haziran1971’de ‹stanbul Maltepe’de kufla-

t›lan Mahir Çayanve Hüseyin Ceva-hir’in önderli¤in-deki hareket ise,dünyan›n Türkiye-si’nde devrim içinyola ç›km›flt›.

Güçlü bir dire-nifl gelene¤i deoluflturamam›flt›solun önceki tem-silcileri. Bu yüz-den bu çizginin sa-vunucular›, 12Mart Cuntas›’nakarfl› da bir direniflörgütleyemediler.Mahirler ve Ceva-hirler ise, savafla-

rak karfl›lad›lar 12Mart’›. 17 May›s 1971'de emperya-lizme ve iflbirlikçilerine büyük birdarbe vuruldu Türkiye’de. ‹srail'in‹stanbul Baflkonsolosu EphrahimElrom kaç›r›larak cezaland›r›ld›.THKP-C’nin önderleri Mahir Ça-yan, Hüseyin Cevahir ve Ulafl Bar-dakç›, birlikteydiler bu eylemde.

‹flbirlikçi cunta iktidar›n› cane-vinden vurmufltu eylem; çünkü za-ten, emperyalizmin huzuru ve gü-venli¤i için yap›lmam›fl m›yd› cun-ta? ‹flte bu yüzden, azg›nca sald›r›yageçti iktidar.

Mahir Çayan ve Hüseyin Ceva-hir, bu sald›r›lar s›ras›nda Malte-pe’de bir evde kuflat›ld›lar. “Teslimolun” ça¤r›lar›na devrim sloganla-r›yla ve ateflle karfl›l›k verdiler. 51saat süren direnifl sonucunda Hüse-yin Cevahir flehit düfltü, Mahir Ça-yan ise, yaral› olarak tutsak edildi.

‹ki önder devrimci, o güne kadargörülmemifl bir askeri güçle kuflat›l-m›fllard›. Z›rhl› araçlar, üst düzeydekomutanlar, kontrgerillan›n ölümmangalar›, hepsi oradayd›. AmaMaltepe yine de iki önder devrimci

için ne bir bafllang›çt›, ne de bir sonolacakt›.

1960’lar›n ikinci yar›s› boyunca,ideolojik, pratik yo¤un bir mücade-leyle ad›m ad›m çizmifllerdi Türkiyedevriminin yolunu.

Maltepe’de flehit düflen HüseyinCevahir, bu mücadelenin her afla-mas›nda, her ad›m›nda ve her ala-n›nda yeralan bir önderdi.

Dersimli Cevahir, SBF Fikir Ku-lübü'nün, T‹P’in üyesi olarak müca-deleye kat›ld›. Sorgulad›, araflt›rd›.T‹P'e ve tüm oportünizme, revizyo-nizme karfl› yürütülen ideolojik mü-cadelenin önde gelen savaflç›lar›n-dan biri oldu. Militand›, faflistlerleçat›flmalarda, oligarfliye ve emper-yalizme karfl› eylemlerde en öndey-

di. Örgütleyiciydi.

THKP-C’nin ilk GenelKomite’sinde yerald›. GenelKomite'de yap›lan ilk iflbölü-münde Cevahir Kürdistan So-rumlulu¤u’nu üstlenmiflti. 12

Mart sonras›, gerilla savafl›n› örgüt-lemek için ‹stanbul’dayd›.

O bir önderdi. Att›¤› her ad›mörnek oldu. Her Cepheli’nin hedefibir Cevahir olmakt› bu yüzden. Vebu yüzden, o günden –May›s’›nkanl› gününün Haziran’a döndü¤ü 1Haziran’dan– sonra, kuflat›ld›¤›m›zher yer Maltepe, kuflat›lan her Cep-heli bir Cevahir oldu.

Cevahirler’in önderlik etti¤i ha-reket, sadece 50 y›ll›k reformizm-den, revizyonizmden ideolojik-poli-tik kopuflun ad› de¤il, ayn› zamandadüzen içi, bedelsiz devrimcilik karfl›-s›nda ihtilalci gelene¤in ve kültürünad›yd›. Cevahirler o kültürün ilkleri-ni yarat›p, destanlar›n› yazarak dev-rettiler miraslar›n›. Oligarflik devle-tin görünen gücünün kof, oligarflininkadrolar›n›n korkak cüceler, acuze-ler olduklar›n› savafllar›yla göstere-rek açt›lar kurtuluflun yolunu.

O gün bugündür sürüyor direniflve savafl. O gün bugündür teslimolun ça¤r›lar›na Cevahir gibi cevapveriyor devrimciler. O gün bugün-dür “Mahir Hüseyin Ulafl... Kurtu-lufla Kadar Savafl...” sloganlar›yank›lan›yor bu topraklarda...

Karanl›¤›n cüceleri, acuzeler... Boyun e¤direbilir mi Cevahirler’e?

TKP/ML kurucusu ve önderi ‹b-rahim Kaypakkaya, 18 May›s1973’te iflkencehanelerde ser verips›r vermeyerek ölümsüzleflmesinin33. y›l›nda etkinliklerle an›ld›.

Mezar›n›n bulundu¤u Çorum’unKarakaya Köyü’nde toplanan yüz-lerce kifli, Kaypakkaya’n›n resimle-rini tafl›yarak “Önderimiz ‹brahimKaypakkaya” sloganlar› att›. ‹stan-bul, Adana, Mersin, Ankara ve çev-re kentlerden gelen DemokratikHaklar Platformu (DHP) üyeleri ta-raf›ndan düzenlenen anmada, köyjandarma taraf›ndan kuflat›l›rken,Kaypakkaya’n›n mezar› bafl›ndaDHP ad›na yap›lan aç›klamada,Kaypakkaya’y› anman›n savaflmakoldu¤u kaydedildi.

Gazi Mahallesi’nde ise, DHP vePartizan taraf›ndan düzenlenen yü-rüyüflte 'Komünist Önder ‹brahimKaypakkaya Ölümsüzdür' pankart›tafl›nd›. HÖC, ESP, Mücadele Birli-¤i taraf›ndan desteklenen meflaleliyürüyüflün ard›ndan, Kaypakka-ya’y› anlatan konuflmalar yap›ld› vemarfllar hep birlikte söylendi.

‹stanbul’un bir baflka gecekondusemti olan Gülsuyu'nda da bir yürü-yüfl gerçekleflti.

Partizan ile DHP taraf›ndan or-tak düzenlenen ve Son Durak’tabafllayan yürüyüfle, HÖC, BDSP,ESP, PDD destek verirken, “‹bra-him Kaypakkaya Ölümsüzdür" slo-ganlar› at›ld›. Kaypakkaya'n›n res-mi ve “Onu Anmak Savaflmakt›r”yaz›l› pankart›n tafl›nd›¤› yürüyüflünard›ndan yap›lan konuflmalarda,“Kaypakkaya; Marsizim-Lenini-zim-Maoizm biliminin iyi bir ö¤ren-cisi ve uygulay›c›s› olmay› baflar-m›flt›r” denildi. 250 kiflinin kat›ld›¤›

a n -m aTo-hum

K ü l -tür Mer-

kezi müzikgrubunun marfllarsöyledi¤i dinleti-siyle sona erdi.

‹stanbul Sar›-gazi’de ise, HÖC, Odak ve Kald›raçüyesi gençler ortak bir yürüyüfl ya-parak Kaypakkaya’y› and›lar. “Kah-rolsun Faflizm, Yaflas›n Mücadele-miz, Devrim fiehitleri Ölümsüzdür,‹brahim Kaypakkaya Ölümsüzdür,Katil Devlet Hesap Verecek” döviz-lerinin tafl›nd›¤› yürüyüfle 70 kifli ka-t›ld›.

Kaypakkaya Ankara Abdi ‹pekçiPark›’nda da an›ld›. 18 May›s günüHÖC Ankara Temsilcili¤i taraf›n-dan düzenlenen anmada Kaypakka-ya’n›n resmi aç›l›rken, Nurcan Te-mel taraf›ndan yap›lan konuflmada,Kaypakkaya’n›n iflkencehanelerde-ki direnifline vurgu yap›ld›. Anma,‹dilcan Müzik Grubu’nun marflla-r›yla sona erdi.

Samsun’da kurulu bulunan Ka-radeniz Temel Haklar binas›nda, 20May›s günü düzenlenen anma etki-nili¤inde, Kaypakkaya’n›n ba¤›m-s›zl›k, demokrasi ve sosyalizm mü-cadelesinde yaflat›ld›¤› kaydedildi.

Bal›kesir’de ise YDG’li veGençlik Federasyonu’nu üyesi ö¤-renciler taraf›ndan Halkevi’nde biranma etkinli¤i gerçeklefltirildi.

49

28 May›s 2006 / 54

Erhan Y›lmaz An›ld› Ege da¤lar›n-

da halk kurtulufl savafl›n›n meflalesini tafl›rken,Balk›ca Köyü'nde kuflatma alt›nda son kurflununa,son nefesine kadar çat›flarak flehit düflen ErhanY›lmaz, 21 May›s'ta mezar› bafl›nda an›ld›.

Dicle Gençlik Derne¤i üyeleri Diyarbak›r’›nBismil ‹lçesi Ulu Türkmen Köyü’nde düzenledik-leri anmada, Erhan ve omuz omuza çat›flarak bir-likte flehit düfltü¤ü Mehmet Y›ld›r›m’›n direniflinianlatt›lar. Erhanlar› anman›n, onlar›n mücadelesi-ne sahip ç›kmaktan geçti¤ini kaydeden dernek üyeleri, marfllar›n›, Diyar-bak›r gençli¤inin mücadelesinin geliflimine büyük katk› sunmas›n›n ard›n-dan silah kuflanarak ç›kt›¤› da¤larda halk›n kurtuluflu için savaflan Erhaniçin söylediler.

Mehmet Y›ld›r›m ve Erhan Y›lmaz 30 Kas›m 1998 y›l›nda Denizli’ninTavas ‹lçesi Balk›ca Köyü’nde kuflat›ld›klar› evde 22 saatlik bir çat›flma-n›n ard›ndan flehit düflmüfllerdi.

Feda Savaflç›s›na Anma Üç y›l önce bir feda

eylemi haz›rl›¤›ndayken flehit düflen fiengül Akkurt, Malatya HÖCTemsilcili¤i taraf›ndan 20 May›s’ta mezar› bafl›nda an›ld›.

“Sonuna Sonsuza Sonuncumuza Kadar Direnece¤iz” pan-kart› ve fiengül Akkurt’un resimlerinin tafl›nd›¤› anma, sayg› duru-flu ve mezara karanfiller b›rak›lmas› ile bafllad›.

Yoldafllar› feda savaflç›s› fiengül'ün mücadele yaflam›n› anlatanbir konuflma yaparak, marfllar söylediler ve feda savaflç›s› EyüpBeyaz’›n fliirini okudular. Anma s›ras›nda s›k s›k “fiengül Akkurt

Ölümsüzdür, Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez, Mahir Hü-

seyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl” sloganlar› at›ld›.

HÖC’lüler ayn› yerde bulunan Cephe gerillas› Cihan Gürz’ünmezar›na da karanfiller b›rakt›lar.

‹brahim KKaypakkayaÖlümsüzdür

50

28 May›s 2006 / 54

Gökçe halk› için kendini feda etti

(2002’de Ünye’de flehit düflen Cephe geril-las› Gökçe fiahin’in babas›)

BAYRAM fiAH‹N: Benim o¤-lum 2002, 20 Mart akflam› iki yolda-fl› ile Ordu Ünye'de flehit düfltü.

Biz teflhise gitti¤imizde ben tan›-d›m. Beraber flehit düfltü¤ü Turan'›nkafatas› aç›lm›flt›. Ama daha iyi ba-kay›m diyerek onu aln›ndan sonraellerinden ve yüzünden son bir kezdoya doya öptüm. Nas›l diyeyim ye-ni t›rafl olmufl tertemiz sanki gülü-yordu. Tabii bu arada insan daha çoköpebilseydim diye yan›yor. Anl› flan-l› emniyet müdürleri, alay komutan-lar› gelmifllerdi. S›k s›k foto¤raf çek-tiler. Onlara flunu dedik 'aile olaraküzülüyoruz ama evlad›m›zla gururduyuyoruz. O halk› için vatan› içinkendini feda etti'. Düflmana karfl› ev-lad›m›n onurunu, kendi onurumuzukorumak için ac›m› hissettirmedim.O zaman hastanede kim varsa cam-lara ç›k›p bizi alk›fllad›. Ne oldu de-yip soranlar durumu anlat›nca "ya-par bu zalimler" dediler. Sonra bas-k›lar artmaya bafllad›, düflman gülü-yordu. Biz de gereken cevab› verdik.

Biz onu evde karanfillerle misafirettik. Fakat hiç gitmeyecekmifl gibidüflündü¤ümüz Gökçemiz sabahle-yin bizi b›rakarak yoldafllar›n›n ya-n›na gitti. Morgda y›kan›rken ve ra-porlarda da 25 tane kurflun yaras›vard›. Sonra Gökçemiz'i ölümsüzlü-¤e u¤urlad›k.

Sadece kendi evlad›m›z için de-¤il, kaybetti¤imiz tüm canlar›m›ziçin yüre¤imiz ac›yor. Bir o kadar dakin doluyuz. Bu kini anlatmak çokzordur. Bu kinimiz ancak evlatlar›-m›z›n u¤runa mücadele etti¤i günlergeldi¤inde onlarla birlikte ateflin et-raf›nda halaya durdu¤umuzda dine-bilir. Bu atefl, bu kin 122'lerimizinatefli ve kini ile ölüm oruçlar› halensürüyor. Bizler de daha fazla evlad›-m›z, can›m›z ölmesin diye elimizdengeldi¤ince mücadele etmeye çal›fl›-yoruz.

fiunu özellikle belirtmek istiyo-rum. Bazen hapishanedeki arkadaflla-r›ndan bana Gökçe ad›na selam dolumektuplar geliyor. ‹nsanlar nas›l bukadar ac›ya dayand›¤›m›z›, neden bukadar dirençli oldu¤umuzu, 3 y›ldanberi Abdi ‹pekçi Park›'ndaki El’in al-t›nda nas›l k›fl›n dondurucu so¤u¤u-na, yaz›n kavurucu s›ca¤›na dayand›-¤›m›z› merak ederler. ‹flte bu selamlarvar ya... ‹flte onlar bizi bu denli di-rençli, umutlu k›l›yor. Ayakta durma-m›z› sa¤l›yor. Bize direnen çocuklar›-m›z direnmeyi, ac›lara dayanmay›ö¤retiyor.

Sizin vas›tan›zla tüm evlatlar›m›-za hepsi bizim evlad›m›z, onlaraGökçem’in ad›yla selamlar›m› gön-deriyorum. Onlar› çok seviyoruz.

Siz direniflin bafl›ndan beri d›fla-r›da mücadele ediyorsunuz. Bu ko-nuda bize neler söyleyebilirsiniz?

19 Aral›k sonras› karanl›k bir ku-yu gibi içeride ne oldu¤unu bilmi-yorduk. Biz onlara moral vermemizgerekirken çocuklar›m›z bize moralverdiler. Anlatabildikleri kadar dev-letin gerçek yüzünü, “devlet yap-maz” diyenlere anlatmaya çal›flt›lar.Biz de onlardan güç ald›k. Çocukla-r›m›z ölmesin diye daha bir gayretliolmaya çal›flt›k. Ama maalesef birNewroz günü Cengiz Soydafl’›“ölümsüzdür” diye u¤urlad›k. Hep-sini de çok seviyoruz ama insan tan›-d›¤› birisini kaybedince hep onunhayali ile yaflamaya çal›fl›yor. Cen-giz'i Ankara'dan tan›yordum, ailecektan›fl›yorduk. Kendisi zaten GaziÜniversitesi'nde ö¤renciydi. O oku-lumu bitireyim de köfleyi döneyim

hesab› yapmad›. Yoksul halkla bir-likte olal›m istedi. En çok sevdi¤ifley, Trabzonlu oldu¤u için, hamsiy-di. Biraz eve gelmedi¤inde, hamsivar diye haber yollard›k.

Ölümler bafllay›nca bu sefer dehastanelere sürgünler bafllad›. Ço-cuklar›m›zdan haber alabilmek içinbu sefer hastanelerin parklar›nda sa-bahlad›k. Devlet ilk önceleri ölümorucundaki çocuklar›m›z›n yan›naikifler saat aileleri ald›. Sonra ölüm-ler artt›kça almamaya bafllad›lar. Biraile çocu¤unun görüflünden ç›kt›¤›n-da yan›na koflard›k haber almak için.Hastane çal›flanlar›ndan bile haberalmak umuduyla yollar›n› gözlerdik.Belki içlerinde bir insan ç›kar ufakda olsa bize bir fleyler anlat›r, "iyi"der diye yollar›n› gözlerdik. Onlar›nsa¤l›kl› haberini ald›¤›m›z zamandünyalar bizim olurdu. Özellikle di-reniflin devam etti¤ini ö¤renmek çokgüzeldi. Hani hastane önünde "yafla-yacak!" denir ya öyle sevinirdik. Ya-ni ölece¤ini ö¤rendi¤imizdeki hali-miz ço¤u insana garip gelirdi. Bizlerseviniyorduk çünkü, yapt›klar› onur-lar›n› korumakt›. Bu da bizim içindünyan›n en güzel duygusuydu.Sonra zorla müdahaleler bafllad›.Birçok aile çocu¤unu b›rakt›rmakiçin u¤raflt›. Dilekçe vererek müda-hale ettirdi, biz tedavi ettiririz diyeeve kapatt›lar. En iyi tedavinin sev-gi, yoldafll›k oldu¤unu unuttular.Çünkü biz biliyoruz ki onlar ayn› ha-vay› solur, bir lokma ekme¤i payla-fl›rlar, yoldafllar› için aç kal›rlar,ölümlere yatarlar.

Bask› ve zulüm sadece hapisha-neye ve devrimci tutsaklara olan birfley de¤ildir. Bu sald›r› halka yap›l-m›fl bir sald›r›yd›.

Bayram fifiahin Gökçe fifiahin