Iii - TDV İslam Ansiklopedisi · lardan Reynold Alleyne Nicholson'un Stu dies in Islamic Mysticism...

2
MiSTiSiZM bir Bilincin tecrübl geriye bir bilincin kendisi mistiklerin ile olarak ifade ettikleri tecrübe de esas itibariyle içe dönük mi stik tecrübeden ibarettir. ile ile mutlak anlam- da olma gelmeyip ferdi benin sonsuz bende gösterir (Sunar, s. 7, 122-123; Stace, s. 84-90,96- 03, Mistik tecrübenin dinitec- rübeyle mistik tecrübelerin Ieri ve kendini ifade biçimleri üzerine ya- teorik az veya çok fark- bir gerçektir (Almond, s. 163-168, 183; L. Carmody- T. Carmody, s. Mi stisizmi tecrübe ve doktrin olarak mukayeseli biçimde inceleyen birçok Ba- müellif "Islamic mys- ticism, muslim mysticism, sufism" gibi . terimlerle if ade ettikleri tasawufu - nu da bu genel çerçeve içinde (bk. Bunun dillerinde mistisizm terimi tasawufu hak- çok Bun- lardan Reynold Alleyne Nicholson'un Stu- dies in Islamic Mysticism (Cambridge 1 92 I ve The Mystics of Islam (London 963). Arthur John Arberry'nin Sufism: An Account of the Mystics of Islam (London 950). Louis Massignon'un Re- cuil des textes inedits cancemant l'histoire de la mystique en pays d'Is- lam (Paris ve Essai sur les origines de lexique technique de la mystique musulmane (Paris Annemarie Schimmel'in Mystical Dimensions of Is- lam (Chapel Hill I 975). Julian Baldick'in Mystical Islam: An Introduction to Sufism (New York I ve Toshihiko Izutsu'nun Creation and the Timeless Order of Things: Essays in Islamic Mystical Philosophy (Ashland I eserleri belli örnekler olarak sa- mistisizmi özel- likle sahip olanlar, tasawufun kaynaklardan etki- gün- deme Ancak mesele tam bir sonuca var gnostisizm, Fars ve Hint mistisiz- mi yahut Yeni Eflatunculuk'tan hangisi- nin konusunda bir (Nicholson , s. Kendi geleneksel temsilcileri ise tasawufu tamamen nebevl 190 : R. C. Zaehner, Mysticism, Sacred and Pro· {ane, London 1961, s. 15, 22, 33, 50, 84-87, 101, 118, 148-149, 156-168, 180, 187-188, 205-206, bk. tür.yer.; S. Spencer, Mysti - cism in World Religion, Baltimare 1963, s. 9, 20, 299-325, 326-336; Cavit Sunar, Mislisizmin Ana Ankara 1966, s. 2-4, 7, 9, 52-53, 103-104, 122-123, 126-128; B. Russel, Misti- sizm ve (tre. Ayseli Uluata). 1972, s. 5- 20 ; F. C. Happold, Mysticism, A Study and an Anthology, London 1977, s. 18- 20, 36-38, 40, 43-45, 249-263; Philip C. Al- mond, Mystical Experience and Religious Doc- trine, Berlin-New York 1982, s. 120-124, 128, 163-168, 183; D. L. Carmody- J. T. Carmody, Mysticism, Holiness East and West, Oxford- New York 1996, s. 6-10, 226-271; H. Smith- D. R. Griffin, Un utulan Hakikat (tre. Latif 1998, s.103-105; Seyyid Hüseyin Nasr. Bilgi ve Kutsal (tre. Yusuf Yazar). istanbul 1999, s. 75-102, 141-169; a.mlf .. . Tasavvufi Makale- ler (tre. 2002, s. 28-29, 210-211 ; R. A. Nicholson, Tasavvufun Problemi (tre. Abdullah Karta!). istanbul 2004, s. 49-54; W. T. Stace, Mistisizm ve Felsefe (tre. Abdullatif Tüzer), istanbul 2004, s. 27, 55, 61- 124, 236; Ninian Smart , "Mysticism, History of", The Encyclopedia of Philosophy (ed . P. Edwards). New York-London 1972, V, 419-429; Ronald W. Hepburn, "Mysticism, Nature and Assessment of", a.e., V, 429-434; Kurt Rudolf, "Mystery Religion", ER, X, 230-239; Louis Dupre, "Mysticism", a.e., X, 245-261. L Iii KUTLUER _j Sözlükte "bir ovmak" sevk kökünden türeyen misvak temizlenmesinde mak üzere genellikle erak per- sica) bir ucu lindeki çubuk Sudan'da bulunan, milattan önceki deviriere ait bir üzerinde incelemeler misvak çok eski dönemlerden beri kulla- ortaya (Jan ot XXXII 1 I 9981, s. I O I Eski Arap üzere misvak Cahiliye devrinde de biliniyor, Araplar "hulle" (ammi vis- naga) denilen bitkinin kürdan ola- rak (Sami Sultan, s. 21 O, Ebu Hanife ed-Dineverl, Ebü'I-Hayr blllve gibi botanik bilginleri beka, dirv, debldarya, ficen (siva- küral), kebas, utum, umr (amr), nu'd , ceretü'I-feres (sivakü's-seyyid), yesteGr gibi da misvak belirt- bitki isimleri için bk. )anot XXXII [ 19981. s. 110-1 gövde, dal veya kök parça- elde erak bit- kisi Kuzey Afrika. Sudan, Said böl- gesi, Arap ve Hindistan ekvator al bölgelerinde 1-2 m. yük- seklikte, tüysüz ve dikensiz bir veya biçimindedir. 3-7 cm. uzunlukta, ve derimsi gö- Çiçekleri dört renkli ve küçük, meyvesi nohuttan biraz ufak, küremsi, üzüm de ve renklidir: rengi Misvak genellikle parmak ka- esmer renkli çu- buklar halindedir. Kök kah- ve renginde, tere otu Iezzetindedir. Ebü'I-Hayr ot- en güzel bitki süte gü- zel koku ve tat merd, kebas, berlr, berm, hedal gibi bulun- belirtir ('Umdetü't-tabfb, I, Misvak üzerinde malar güçlendiren ve çü- rümeyi önleyen, Iekelere etkili, rin antiseptik özel- olan, etlerini içi asit dengeleyen, iltihap kurutu- cu, durdurucu ve sahip etilamin, trimetilamin, flo- rid, alkaloid, silis, saponin, kalsiyum, fos- for, magnezyum, potasyum, sodyum, sül- für, kükürt dioksit, tannik asit, benzil nit- rat, sitasterol vb. maddeler ihtiva mlsvak erak ve misvak olarak kul- üzere çub uklar -=:;;z: r,;;t!"IA !41 , tt e s , z& it;:t

Transcript of Iii - TDV İslam Ansiklopedisi · lardan Reynold Alleyne Nicholson'un Stu dies in Islamic Mysticism...

Page 1: Iii - TDV İslam Ansiklopedisi · lardan Reynold Alleyne Nicholson'un Stu dies in Islamic Mysticism (Cambridge 192 I ı ve The Mystics of Islam (London ı 963). Arthur John Arberry'nin

MiSTiSiZM

bir muhtevası bulunmamaktadır. Bilincin tecrübl muhtevası boşaldığında geriye bir boşluk değil bilincin kendisi kalmaktadır.

Bazı mistiklerin Tanrı ile birleşme olarak ifade ettikleri tecrübe de esas itibariyle içe dönük m istik tecrübeden ibarettir. Tanrı ile birleşme Tanrı ile mutlak anlam­da özdeş olma anlamına gelmeyip ferdi benin sonsuz bende çözülüşünü gösterir (Sunar, s. 7, 122-123; Stace, s. 84-90,96-ı 03, ı ı 0-117ı . Mistik tecrübenin dinitec­rübeyle ilişkisi, mistik tecrübelerin çeşit­Ieri ve kendini ifade biçimleri üzerine ya­pılan teorik açıl:<lamaların az veya çok fark­lılık gösterdiği bir gerçektir (Almond, s. ı20-ı24 , ı28, 163-168, 183; L. Carmody-T. Carmody, s. 6-ıoı.

Mistisizmi tecrübe ve doktrin olarak mukayeseli biçimde inceleyen birçok Ba­tılı müellif çalışmalarında "Islamic mys­ticism, muslim mysticism, sufism" gibi . terimlerle ifade ettikleri İslam tasawufu­nu da bu genel çerçeve içinde değerlen­dirmiştir (bk. bibl.ı. Bunun yanı sıra Batı dillerinde mistisizm terimi kullanılarak doğrudan doğruya İslam tasawufu hak­kında çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bun­lardan Reynold Alleyne Nicholson'un Stu­dies in Islamic Mysticism (Cambridge 192 I ı ve The Mystics of Islam (London ı 963). Arthur John Arberry'nin Sufism: An Account of the Mystics of Islam (London ı 950). Louis Massignon'un Re­cuil des textes inedits cancemant l'histoire de la mystique en pays d'Is­lam (Paris ı 929ı ve Essai sur les origines de lexique technique de la mystique musulmane (Paris ı954ı. Annemarie Schimmel'in Mystical Dimensions of Is­lam (Chapel Hill I 975). Julian Baldick'in Mystical Islam: An Introduction to Sufism (New York I 989 ı ve Toshihiko Izutsu'nun Creation and the Timeless Order of Things: Essays in Islamic Mystical Philosophy (Ashland I 994ı adlı eserleri belli başlı örnekler olarak sa­yılabilir. İslam mistisizmi hakkında özel­likle şarkiyatçı bakış açısına sahip olanlar, tasawufun İslam dışı kaynaklardan etki­lendiği şeklindeki açıklamaları sık sık gün­deme getirmişlerdir. Ancak mesele şarki­yatçılar açısından tam bir sonuca ulaştı­rılamamış, var sayılan dış kaynağın Hıris­tiyanlık, gnostisizm, Fars ve Hint mistisiz­mi yahut Yeni Eflatunculuk'tan hangisi­nin olduğu konusunda bir uzlaşma sağ­Ianamamıştır (Nicholson, s. 49-54ı. Kendi geleneksel temsilcileri açısından ise İslam tasawufu tamamen nebevl kaynağa bağ­lanmaktadır.

190

BİBLİYOGRAFYA :

R. C. Zaehner, Mysticism, Sacred and Pro· {ane, London 1961, s. 15, 22, 33, 50, 84-87, 101, 118, 148-149, 156-168, 180, 187-188, 205-206, ayrıca bk. tür.yer.; S. Spencer, Mysti­cism in World Religion, Baltimare 1963, s. 9, 20, 299-325, 326-336; Cavit Sunar, Mislisizmin Ana Hatları, Ankara 1966, s. 2-4, 7, 9, 52-53, 103-104, 122-123, 126-128; B. Russel, Misti­sizm ve Mantık (tre. Ayseli Uluata). İstanbul 1972, s. 5 -20 ; F. C. Happold, Mysticism, A Study and an Anthology, London 1977, s. 18-20, 36-38, 40, 43-45, 249-263; Philip C. Al­mond, Mystical Experience and Religious Doc­trine, Berlin-New York 1982, s. 120-124, 128, 163-168, 183; D. L. Carmody- J. T. Carmody, Mysticism, Holiness East and West, Oxford­New York 1996, s. 6-10, 226-271; H. Smith- D. R. Griffin, Un utulan Hakikat (tre. Latif Boyaeı). İstanbul 1998, s.103-105; Seyyid Hüseyin Nasr. Bilgi ve Kutsal (tre. Yusuf Yazar). istanbul 1999, s. 75-102, 141-169; a.mlf .. . Tasavvufi Makale­ler (tre. Sadık Kılıç). İstanbul 2002, s. 28-29, 210-211 ; R. A. Nicholson, Tasavvufun Menşei Problemi (tre. Abdullah Karta!). istanbul 2004, s. 49-54; W. T. Stace, Mistisizm ve Felsefe (tre. Abdullatif Tüzer), istanbul 2004, s. 27, 55, 61-124, 236; Ninian Smart, "Mysticism, History of", The Encyclopedia of Philosophy (ed . P. Edwards). New York-London 1972, V, 419-429; Ronald W. Hepburn, "Mysticism, Nature and Assessment of", a.e., V, 429-434; Kurt Rudolf, "Mystery Religion", ER, X, 230-239; Louis Dupre, "Mysticism", a.e., X, 245-261.

L

Iii İLHAN KUTLUER

MİSVAK (!lf~f)

_j

Sözlükte "bir şeyi ovmak" anlamındaki sevk (sivakı kökünden türeyen misvak (sivakı. dişierin temizlenmesinde kullanıl­mak üzere genellikle erak (sa ıvadora per­sica) ağacından yapılan, bir ucu fırça şek­lindeki çubuk parçasının adıdır. Sudan'da bulunan, milattan önceki deviriere ait bir diş üzerinde yapılan incelemeler misvak ağacının çok eski dönemlerden beri kulla­nıldığını ortaya koymaktadır (Jan ot v.dğr., XXXII 1 I 9981, s. I O I ı. Eski Arap şiirinde geçtiği üzere misvak Cahiliye devrinde de biliniyor, Araplar ayrıca "hulle" (ammi vis­naga) denilen bitkinin dallarını kürdan ola­rak kullanıyordu (Sami Sultan, s. 21 O, 228ı. Ebu Hanife ed-Dineverl, Ebü'I-Hayr el-iş­blllve İbnü'I-Baytar gibi botanik bilginleri bişam , beka, dirv, debldarya, ficen (siva­küral), kebas, utum, umr (amr), nu'd, şe­ceretü'I-feres (sivakü's-seyyid), yesteGr gibi ağaçlardan da misvak yapıldığını belirt­mişlerdir (diğer bazı bitki isimleri için bk. )anot v.d ğr., XXXII [ 19981. s. 110-1 12ı.

Kurutulmuş gövde, dal veya kök parça­larından misvakın elde edildiği erak bit­kisi Kuzey Afrika. Sudan, Mısır'ın Said böl-

gesi, Arap yarımadası, İran ve Hindistan 'ın ekvator al bölgelerinde yetişir: 1-2 m. yük­seklikte, tüysüz ve dikensiz bir çalı veya ağaççık biçimindedir. Yaprakları 3-7 cm. uzunlukta, karşılıklı, çıplak ve derimsi gö­rünüşlüdür. Çiçekleri dört parçalı, yeşilim­si-sarı renkli ve küçük, meyvesi nohuttan biraz ufak, küremsi, üzüm salkımı şeklin­de ve kırmızi renklidir: olgunlaştıkça rengi siyahlaşır. Misvak genellikle parmak ka­lınlığında gümüşümsü esmer renkli çu­buklar halindedir. Kök çubuğu açık kah­ve renginde, tadı tere otu Iezzetindedir. Ebü'I-Hayr el-İşblll erakın hayvanların ot­Iadığı en güzel bitki olduğunu, süte gü­zel koku ve tat verdiğini: merd, kebas, berlr, berm, hedal gibi çeşitlerinin bulun­duğunu belirtir ('Umdetü't-tabfb, I, 53ı.

Misvak ağacı üzerinde yapılan araştır­malar misvakın dişleri güçlendiren ve çü­rümeyi önleyen, Iekelere karşı etkili, dişie­rin parlamasını sağlayan, antiseptik özel­liği olan, diş etlerini sıkılaştıran, ağız içi asit salgısını dengeleyen, iltihap kurutu­cu, kanamayı durdurucu ve beyazlatıcı özelliğe sahip etilamin, trimetilamin, flo­rid, alkaloid, silis, saponin, kalsiyum, fos­for, magnezyum, potasyum, sodyum, sül­für, kükürt dioksit, tannik asit, benzil nit­rat, sitasterol vb. maddeler ihtiva ettiği-

Dallarından mlsvak yapılan erak ağacı ve misvak olarak kul­lanılmak üzere hazırlanan çubuklar

-=:;;z: r,;;t!"IA ı !41 , tt ıwma e s ,z& it;:t

Page 2: Iii - TDV İslam Ansiklopedisi · lardan Reynold Alleyne Nicholson'un Stu dies in Islamic Mysticism (Cambridge 192 I ı ve The Mystics of Islam (London ı 963). Arthur John Arberry'nin

ni ortaya koymuştur. Bu maddelerin diş ve ağız sağlığı yanında vücudun diğer or­ganları üzerinde de olumlu etkiler yaptığı bili~mektedir. Batı'da misvakla ilgili in­celemeler sonucunda bazı ilaç şirketleri misvak ağacının terkibindeki maddeler­den faydalanarak diş macunu imal et­mişlerdir (Muhtar Salim, s. 43 ı; Rispler­Chaim, Illi 1 19921. s. I 3).

Er ak bitkisi yetiştiği ülkelerde halk ara­sında romatizma tedavisinde kullanıl­makta, özellikle çekirdeğinden elde edi­len yağ romatizma ağrılarına karşı iyi gel­mektedir. Bu bitkinin yaprak ve meyve­lerinin kuwet verici, ateş düşürücü ve ya­tıştırıcı, öksürük kesici, nefes ve ses açı­cı, hafızayı ve gözü güçlendiri ci, gaz sök­türücü ve idr ar arttırıcı özelliği de vardır.

Misvak şu şekilde hazırlanmaktadır: Çu­buğun bir ucundan kabuk 1-2 cm. uzun­lukta soyulur. Bu kısım bir süre suda bı­rakılarakyumuşatılır. Daha sonra hafifçe dövülerek uç kısımdaki lifler meydana çı­karılır. Gerektiğinde bu lifler keskin bir bı­çakla bölünüp daha yumuşak bir fırça elde edilebilir. Misvak kullanımında hem lifte­rin sürtünmesiyle dişler temizlenmekte, hem misvakta bulunan kimyasal birleşik­lerin antiseptik ve temizleyici özellikleri etkili olmaktadır. Bu sebeple lifterin uçları her gün ince bir kıymık şeklinde alınarak yaklaşık haftada bir fırça kısmı yenilen­melidir.

BİBLİYOGRAFYA :

Ebu Hanife ed-Dineveri, KWi.bü 'n-Nebat (nşr. Muhammed Hamldullah), Kahire 1973, ll , 98, 123, 132, 152-153, 327, 348; Ebü"I-Hayr el-İş­biJi, 'Umdetü't-tabfb {f ma'ri{eti'n-nebat lnşr. Muhammed el-Arabl ei-Hattabl), Rabat 1410/ 1990, ı, 53-54, 510; ll, 555, 700, 740, 741, 772; İbnü'I-Baytar, Ten/i:U:ıu'l-Cami' l n şr. Mu­hammed el-Arabl el-Hattabl). Beyrut 1990, s. 15, 63, 66,72-73,153,225,239, 302;TUrhan Baytop, Türkiye'de Bitkiler ile Tedaui, İstanbul 1984, s. 333; Muhtar Salim, et-Tıbbü'l-İslamf beyne'l-'a/i:ide ue'l-ibda', Beyrut 1408/1988, s. 425-432; Sami Sultan, "et-'fıbbü 'l-vi~'t el­femevt "inde'L-·Arab", Ebl;ıaşü 'n-nedueti 'l-'ale­miyyeti 'r-rabi'a li-tarfl].i 'l-'uliım 'inde'l-'Arab, H alep 1413/1992, s. 207 -233; Mustafa Özer, Saluadora Persica: Misuak Mucizesi, istanbul 2001; Ulusay Koryak, "islam Dünyasında Mis­vak", Ankara Dişhekimliği Bülteni, 1, Ankara 1966, s. 24; M. Ragaii ei-Mostehy v.dğr., "Si­wak as Oral Health Device Preliminary Chem­ical and Clinical Evaluation", Hamdard Medi­cus, XXVI/3, Karachi 1983, s. 41-50; V. Rispler­Chaim, "The Siwak: A Medieval Islamic Centri­bution to Dental Care", JRAS, üçüncü seri, 11/1 1 1992). s. 13-20; Fr. Janot v.dğr .• "Le siwak Ibiı­tonnet frotte-dents). instrument a usages re­ligieu x et medical", Als/., XXXII 1 1998). s. 101-123. r:;;;ı

ti®!ı TuRHAN BAYTOP

o FIKIH. Misvakın, yetiştiği bölgeler­de eski zamanlardan beri kullanıldığı bi­linmekle birlikte İslam'ın gelişiyle kullanı­mı dini bir görev olarak yaygınlık ve sü­reklilik kazanmış, müslüman tıp ve bo­tanik bilginleri de eserlerinde bu ağacın özelliklerine dair bilgilere yer vermişler­dir.

Dört Sünni mezheple Ca'feriyye ve Zey­diyye'ye göre dişleri misvakla temizlemek sünnettir (müstehap, mendup). Bazı kay­naklarda, Davlıd ez-Zahiri ve İshak b. Ra­hfıye'ye göre misvak kullanmanın vacip (farz) olup İshak b. Rahuye'nin misvaksız kılınan namazın sahih olmayacağını söy­lediği, buna karşılık Davfıd ez-Zahirl'nin misvak kullanınarnayı namazın geçerli­liğine engel görmediği kaydedilirse de (Maverdt, ı, 83; İbn Kudame, ı. ı 33; EbG Şam e el-Makdist, s. 50; Bedreddin el-Ay­nt, V, 262) bu naklin doğru olmadığı anla­şılmaktadır (Nevevt, ı. 27 ı; Şevkanl, ı. ı 24 ).

Nitekim Zahiriler'den İbn Hazm da mis­vakın müstehap olduğunu belirtmekte­dir ( el-Muf:ıaWi, Il, 2 ı 8, 2 ı 9). Birçok saha­blnin rivayet ettiği, "Eğer m üm iniere (üm­metime) zorluk çıkaracak olmasaydım her namazda misvak kullanmalarını em­rederdim" mealindeki hadiste (Buhar!, "Cum•a", 8; Müslim, "Taharet", 42; Ebu DavGd, "Taharet", 25) Resfılullah'ın kesin bir emir vermediği anlaşıldığından mis­vak kullanmak vacip değil sünnet kabul edilmiştir. Ancak ulema, Hz. Peygam­ber'in sürekli uygulaması ve ısrarlı tcıvsi­yeleri sebebiyle misvakın vacip değilse de müekked bir sünnet sayıldığı hususunda ittifak etmiştir. Nitekim diğer bir rivayet­te bazı sahabilerin misvak kullanmadan Resfılullah'ın huzuruna çıktıkları ve onun kendilerine şöyle dediği kaydedilir: "Be­nim yanıma dişleriniz sararmış halde ge­liyorsunuz; misvak kullanın, eğer ümme­ti me zorluk çıkaracak olmasaydım her namazda abctest almalarını farz kıldığım gibi misvak kullanmalarını da farz kılar­dım" (Müsned, ı. 214; III, 442; Hakim, ı.

146) .

Hz. Peygamber'in, "Misvak hakkında o kadar emir aldım ki bu konuda Kur'an'­da bir ayet ineceğini zannettim" sözü ya­nında (Müsned, 1, 237, 307) on şeyin fıt­rattan olduğunu belirttiği hadiste genel­likle temizliğe dair olan bu hususlar ara­sında misvak kullanmayı da zikretmesi (Müslim, "Taharet", 56; EbG DavGd, "Ta­haret", 29); haya duygusu, güzel koku sü­rünme, evlilik ve misvak kullanmanın geç­miş peygamberlerin sünnetinden kabul edildiğini dile getirmesi (Müsned, V, 42 I ;

MiSVAK

Tirmizi, "NikaJ:ı ", ı) ; Hz. Aişe'ye Resfılul­lah'ın eve geldiğinde ilk yaptığı işin ne olduğu sorulduğunda dişlerini misvakla temizlediğini söylemesi (Müslim, "Taha­ret", 43-44; Ebu DavGd, "Taharet" , 27)

misvakın önemini vurgulayan diğer bazı hadislerdir. Yine kaynaklarda ResGl-i Ek­rem'in hizmetini gören sahabiler arasın­da misvakını taşıma ve onu kullanıma ha­zır tutma görevinin (sahibü's-sivak) Ab­dullah b. Mes'Gd'a verildiği (Buhart. "Fe­za'ilü aşJ:ıabi'n-nebl", 20; "isti'ıftn", 38) ve Resfılullah'ın ısrarlı tavsiyeleri sebe­biyle sahabilerin yanlarında devamlı mis­vak bulundurdukları kaydedilir.

Misvakın bazı durumlarda kullanılma­

sı özellikle istenmiştir. Hz. Peygamber'in misvak kullanılarak kılınan namazın mis­vaksız yetmiş namazdan daha faziletli ol­duğunu belirtmesiyle (Müsned, VI, 272;

Hakim, ı. 146) her namaz kılındığında; "Eğer ümmetime zorluk çıkaracak olma­saydım her abdest alışlarında onlara mis­va kı emrederdim" rivayetine istinaden (Müsned, II. 460, 5 I 7) her abctest alındı­ğında; onun geceleyin her uykudan uya­nışında misvak kullandığına dair rivayet­ten hareketle (Buhar!, "Vuçlü"', 73; Müs­lim, "Taharet", 46-48; Ebu Davud, "TaM­ret", 30) uykudan uyanıldığında; "Ağızla­

rınız Kur'an yoludur. onları misvakla te­mizleyin" hadisi sebebiyle (İbn Mace, "Ta­haret", 7) Kur'an okurken; misvakın ağzı temizleyici, Allah Teala'yı hoşnut kılıcı ol­duğuna ve Cebrail'in her gelişinde misva­kı tavsiye ettiğine dair hadis dolayısıyla (Müsned, VI, 47, 62, 124, 238; İbn Mace. "Taharet" , 7) ağzı kokutan yemek ve aç­lık gibi durumlar münasebetiyle misvak kullanmanın müekked sünnet olduğu be­lirtilmiştir.

Hadislerde geçen ifadelerden hareket­le, abctest alırken misvak kullanmanın sünnet olduğu hususunda dört mezhep görüş birliğine varmakla birlikte Han efi­ler, Malikller ve bir görüşlerinde Şafiiler bunu abctestin sünnetlerinden, Hanbeli­ler ve daha kuwetli görüşlerinde Şafiiler abctest dışında müstakil bir sünnet say­mışlardır. Bunun sonucu olarak ilkine gö­re besıneleden sonra, diğerine göre bes­meieden önce misvak kullanılır. Bazı alim­ler ayrıca farz. vacip veya nafile her na­mazda misvakın sünnet olduğunu söy­lerken bir kısmı farz namazda kullanıl­mışsa ona tabi sünnetlerde gerek olma­dığını, bir kısmı abdest sırasında misvak kullanılması halinde namaz kılarken ay­rıca gerekmediğini, bazıları da abdestle namaz arasına örfen uzun sayılabilecek

191